Ankara
New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 72 sayfalık "Hayatlarımız Ölüm Gibi: Lübnan ve Ürdün'den Dönen Suriyeli Sığınmacılar" ünlü raporunu yayımladı.
Suriye'nin devir düşüncesince emin bulunmadığı vurgulanan raporda, art dönen 65 isim yahut fasile üyeleriyle görüşüldüğü belirtilerek, bunların ortada 21 durdurma ve hazzı gözaltı, 13 işkence, 3 kaçırılma, 5 yargısız infaz, 17 ıkıl ıkıl kayıp ve 1 eşeysel sertlik olayının belgelendiği kaydedildi.
Ayrıca Suriye, Ürdün ve Lübnan'dan üç avukat, dört araştırman uzmanla mülaki HRW, yazanak düşüncesince STK'ler, Ürdün ve Lübnan'daki Birleşmiş Milletler (BM) ile insanca iane kuruluşlarıyla çalıştı.
HRW, Suriyeli mültecilerin dönüşleriyle ait raporları gözden geçirerek, ait ulusal-uluslararası yasaları, kararnameleri, yönetmelikleri ve uyuşma zaptlarını çözümleme etti.
Raporda art dönenlerin, çatışmaların iri seviyede bulunmayan etmiş bulunduğu ülkede yaşamda eğleşme etmek ve esas gereksinimlerini istikbal etmek düşüncesince savaşım etmiş bulunduğu aktarılarak, yayılmış sahiplik hakları ihlalleriyle gayrı iktisadi güçlük üzere nice mevzunun sürdürülebilir art dönüşü olanaksız kıldığı vurgulandı.
Raporda, Lübnan ve Ürdün'den dönen sığınmacıların, rejimin asayiş güçleri ve kefaret destekli milislerce hazzı tutuklamalara, gözaltılara, azap ve biçimsiz muamelelere, ıkıl ıkıl kaybolmalara ve yargısız infazlara verilen kaldığının belgelendiği anlatım edildi.
Lübnan'dan Suriye'deki memleketi Kuneytra'ya dönen 38 yaşındaki birlikte isim HRW'ye, "Güvenlik teşkilatlarının kullanmakta olanları terörize etmesi sona erene denli Suriye'de kimesne güvende olmayacak." değerlendirmesinde bulundu.
BM'nin art dönen mültecilere arsıulusal himaye ve insanca iane sağlamakla memur bulunduğu hatırlatılan raporda, tamamı devletlerin Suriye'ye ıkıl ıkıl art göndermeleri durdurmaları icap ettiğinin altı çizildi.
Raporda bulunan bulgulara rağmen, katı aşkın ülkenin Suriye'ye art dönüşü motivasyon etmeye bitmeme etmiş bulunduğu belirtilerek, Danimarka'nın, Şam ve Şam kırsalından gelenlerin "geçici koruma" statüsünü kaldırarak Avrupa Birliği zarfında "tehlikeli emsal" oluşturduğuna ayraç edildi.
Lübnan ve Ürdün'ün mültecilere dirlik tutumu
Raporda, Lübnan ve Ürdün'ün önce dönemler Suriyeli mültecilere dirlik şimdi dobra birlikte davranış benimsediği, fakat giderek rakamları küsurat Suriyelilerin hayatlarını kesmek ve ülkelerine art dönmeye mecbur etmek düşüncesince kararnameler ve düzenlemelerle saldırgan art devir politikası uyguladığı anımsatıldı.
Raporda Lübnan'ın, sokağa çıkacak yasakları, tutuklamalar, kanuni tevakkuf ile istihdam ve öğrenime muvasala uygulamalarıyla art dönüşe zorba önlemler almış bulunduğu aktarılarak, ülkede ağırlaşan iktisadi krizin Suriyelilerin yüzdelik 90'ını aşkın fakr zarfında bıraktığına ayraç edildi.
Buna karşın, Ürdün'ün iri ölçekli örgütlü art dönüşler düşüncesince halkoyu uğrunda edisyon yapmadığı ve mültecilere birtakımı kanuni düzentileme fırsatları sağlamış bulunduğu kaydedildi.
Ancak Ürdün'de ehemmiyetli istihdam sahalarına yurttaş olmayanların girememesi dolayısıyla Suriyelilerin çalışabileceği işlerin kısıtlandığı ve mültecilerin ehemmiyetli bölümünün esas besin gereksinimlerini karşılayamadığı bildirildi.
Ürdün, mültecilere resmi birlikte baştan antre yasağı uygulamasa da Suriye'ye art dönenlerin zulme uğramaları biçiminde baştan Ürdün'e korunma talebinde bulunma haklarının reddedildiği aktarıldı.
Lübnan ve Ürdün'deki iri zorluklara rağmen, Suriye'ye kendinden dönen mültecilerin sayısının ehemmiyetli seviyede artmadığı, dönenlerin çoğu kez aşkın edisyon altında bulunduğu yahut Suriye'deki şartlar kendince hudutlu bilgelik erbap bulunduğu anımsatıldı.