Antarktika’dan denize munsap herhangi bir inme su iklim değişikliğine etmen oluyor

Antarktika

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda meydana gelen 6. Ulusal Antarktika Bilim Seferi'ni oluşturan bilim heyeti, eğreti Türk Bilim Üssü'nün bulunmuş yer aldığı Horseshoe Adası'nda ilmî çalışmalarına bitmeme ediyor.

Bilim Seferi kapsamında 6. defa sefere dahil olan ve Seferi Lojistikten Sorumlu Sefer Lider Yardımcısı Kaptan orijinal Oktar, araştırı mevzusunun bahir buzları bulunduğunu anlatım ederek, "Deniz buzları gerçekte dünyamızın iklimini dengeleyen, iklim sisteminin oluşmasını sağlayıcı yapılardır. Bunlar denizdeki dargın havanın etkisiyle denizin donmasıyla oluşuyorlar ve bahir buzları alkan oldukları düşüncesince güneşi yansıtarak, dünyanın ısı dengesini sağlarken hem de süresince ki sodyum klorür miktarını azaltarak hâlâ koyu sular oluşturarak dünyada ortak hareket sistemi başlatıyorlar. Bu hareket sistemi gerçekte kâffesi dünyayı gezerek dünyada iklimin mevcut olmasını sağlıyor. Yani Türkiye’de 4 mevsimin yaşanmasının nedeni Arktik ve Antarktika'daki bahir buzlarının mevcut olması. Ayrıca bu bahir buzları değme sene azalıyor" yorumunu yaptı.

Özellikle akıbet yüzyılda insan etkisiyle iklimimizde değiş yaşandığına ve bu değişimin hem bahir buzlarını hem de buzulları etkilediğinin altını çizen Oktar şöyleki bitmeme etti:

"Araştırmalarımda peyk verileriyle değme ikisinin incelenmesi ve yersel adına doğrulanması konusunu ele alıyorum. 1970’lerin başından buyana uydularla strateji ettiğimiz bahir buzlarından ara sıra uydulardan alamadığımız veriler oluyor, buzulların bölgesini görebiliyoruz fakat kalınlığını belirleme kılmak baş döndürücü hâlâ zor. Bu nedenle yersel icraat bizim düşüncesince ehemmiyet sunma ediyor. Ancak gemilerin denizlerde karşılaşmış yer aldığı yegâne buzlar bahir buzları değil, yağız kaynaklı buz dağları da mevcut. Dünyamız başta lodos sıhhatsiz küresinde, hayattaki buzulların yüzdelik 90’ından hâlâ fazlasını oluşturmakta ve dünyanın şekerli suyunun da yüzdelik 70’inden dahası burada camit halde."

"Bir selamünkavlen su halis muhlis dünyayı dolaşıp bin sene sonradan buraya art dönüyor"

Oktar, "Buradan denize munsap değme ortak selamünkavlen su bahir seviyesini artırırken iklimin de değişmesine etmen oluyor. Okyanusların ortak döngüsü arasında bu bin salname hareket sisteminin arasında ortak selamünkavlen su buradan halis muhlis dünyayı dolaşıp bin sene sonradan buraya art dönüyor. " diye şunları kaydetti:

" Şu an Türk Antarktik Bilim kampının bulunmuş yer aldığı Horseshoe Adası açıklarında Lystad Körfezi’nde demirledik. Adanın çevresindeki buzullar gözle görülmektedir ölçüde azalmakta. Biz bunu değme sene buraya gelişimizde görebiliyoruz. Şu an seferimiz kapsamında ortak projemiz buzulları yersel adına toprak radarıyla incelerken ayrımsız sürede bu buzulların peyk verileriyle incelenip doğrulanması dair icraat yapıyoruz. Bu icraat ehemmiyetli çünkü, yersel icraat gerçekte kısıtlanmış kalıyor, kılıç kısıtlanmış ortak endüstrisi ölçebiliyoruz fakat peyk verileri toptan ortak şümul sahasına ehil ve burada aldığımız ortak veriyi uydular ile doğrulayarak peyk verilerini dünyanın tamamında gitmek düşüncesince icraat yürütüyoruz."

"Buzulları yenilmek canlılığı da kaybetmektir"

Deniz buzlarının iklim tesirinin indinde ekosistemin ehemmiyetli ortak parçası ve canlılar düşüncesince hayat endüstrisi bulunduğunu anlatım fail Oktar, "Denizde bu alanlar krillerin beslendiği, alglerin tutunduğu alanlar ve ayrımsız sürede penguenler, polar ayıları derece gayrı canlıların da üreme, avlanma ve hayat alanları. Deniz buzlarını kaybediyor olmamız gerçekte ortak anlamda bizim düşüncesince canlılığı da kaybediyor olmamız demek. Bu canlıların tagaddi sıkıntıları veya ortak yerden ortak yere barhana etmelerinin engellenmesi anlamına geliyor. Bu gözcü da bahir buzları baş döndürücü önemli" değerlendirmesini yaptı.

"Deniz buzu dediğimizde yegâne ortak yüz buzdan bahsetmiyoruz, değişik evreleri, iklim şartları ve değişik oluşumları var." diyen Oktar laflarını şöyleki sürdürdü:

"Bunlardan birileri ortak kıştan hâlâ ortak tomar şita görüyor ve hâlâ dolgun bir duruma geliyor, birileri ise ortak şita donup devrisi yaz eriyebiliyor. Kuzeye baktığımız devir baş döndürücü salname buzların, doğrusu çabucak ortak tomar yaz sürecini geçirebilmiş, şita sürecini geçirebilmiş buzların bulunduğunu biliyoruz. Ancak bu git gide azalıyor. Bu da şu derk geliyor; hâlâ dolgun buzları kaybediyoruz, hesabına değme sene hâlâ terbiyeli buzlar oluşuyor. Yani hâlâ az bahir suyunu donduruyoruz, dibe hâlâ az sodyum klorür bırakıyoruz ve okyanusun bu şişman döngüsünü yavaşlatıyoruz. Bu da iklimin gerçekte Türkiye müdahale kazanmak bu şeklinde kâffesi dünyanın da değişmesine etmen oluyor.

Antarktika ve Grönland'daki buzullar hepsini düşündüğünüz devir bu buzulların yekûn kütlesi, Antarktika Türkiye’nin az hâlâ 20 sert büyüklüğünde ve kimlik 2.5 kilometrelik kılıç buzulla ciltli ve bu kütleyi kaybetmemiz eyitmek hayattaki bahir düzeyinin 70 m. yükselmesi demek. Yani İstanbul’u düşündüğümüzde Beşiktaş’ın, Kadıköy’ün, Tarihi Yarım Ada’nın ortak bölümü ve surların olmaması, Taksimin bahir kenarı olması demektir."

'6. Antarktika Bilim seferinde de iklim değişikliğinin tespiti dair icra ettikleri çalışmalara bitmeme ediyoruz'

İstanbul Teknik Üniversitesi Geometrik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Mahmut Oğuz Selbesoğlu ise 2020 senesinde planlı 4. Antarktika Bilim Seferinde de fariza aldığını anlatım ederek, bu defa de iklim değişikliğinin tespiti dair icra ettikleri çalışmalara bitmeme ettiklerini söyledi.

Küresel iklim değişikliğinin tespiti düşüncesince yürüttükleri icraat kapsamında buzulların araştırılması, ölçülmesi kendisince kıymetlendirme yaptıklarını ve Horseshoe Adası’ndaki buzul hacminin değme seferde hâlâ ortak tomar eriyip koparak denize döküldüğünü gözlemlediklerine dikkati çekici Selbesoğlu "Biz bu buzul hacminin bulunmuş yer aldığı noktayı toprak radarıyla, hem yersel hem de insansız iklim aracına (İHA) ilişkin adına açıktan kazanmak bu şeklinde dü yöntemle araştıracağız." dedi.

Selbesoğlu, derinliğine zamandır meydana getirilen peyk görüntüleriyle buzulların alanlarının belirlenmesi veya ortofoto imal ederek bunların yeniden alanlarının belirlenmesi işlemini yaptıklarını anlatım ederek "Bu defa erime ve denize karışmaları bahis konusu yer aldığı düşüncesince bunların hacimlerini saptama kılmak düşüncesince bu tekniği seçtik. Bu teknik, satıh noktasından, buz kalınlığını sonuna denli derinliğini ölçebilen ortak teknik. Bu teknikle yerden buzulu belirlediğiniz derece açıktan meydana getirilen çalışmalarla da yapıyoruz. Bu emek vermeyi dünyada baş döndürücü az uygulanıyor, ayrıca Antarktika kıtasında araştırmalarımızda kılıç uyguluyoruz diyebiliriz." değerlendirmesini yaptı.

Kutup ve buzullar yardımıyla halis muhlis ekosistemin dengede durduğunun altını çizen Selbesoğlu şunlara dikkati çekti:

" ‘Buzul oluşumlarının bu halde kalması geçişsiz zira buzullar bu soğuğu okyanuslar nedeni ile halis muhlis dünyaya dağıtıyor. Buzullar bu anlamda baş döndürücü ehemmiyetli ve ne denli eridiğini, hacimlerin yıldan yıla ne denli değiştiğinin daim strateji edilmesi gerekiyor. Buradaki buzullar binlerce, yüzlerce, ihtimal de milyonlarca yıla dayanıyor. Dünyada insanın mevcut oluşuna işlev eden, ekosisteme işlev fail oluşumlar. Uzun zamandır bu emek harcamaları yürütüyoruz. Biz derinliğine zamandır burada plan gerçekleştirmekteyiz.

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Kutup Araştırmaları Enstitüsü (KARE) kurulduktan sonradan projelerimiz artarak bitmeme ediyor ve bu sene da İstanbul Teknik Üniversitesi KARE ve Bulgaristan Bilimler Akademisi ortaklığında bu projeyi devreye soktuk. Bu projede kılıç adadaki buzulları ölçerken Bulgar kadrosu de adamızın yöre ilmi yapısı kendisince bilgiler topluyor. Bu bilgiler ışığında, hem buzulların ölçülmesi hem de buzulun dinamiğinin ortaya konulması bu çalışmayla beraberce ortaya konacak."

Betanzos gemisi Kaptanı Juan Barra Recabarren da, " King George Adası’nın bulunmuş yer aldığı Fildes Körfezi’nden geçe dağların çimen yeşili derece bulunduğunu gördük,Bu iklim değişikliğine şehadet etmekti. King George Adası’ndan buraya denli hissettiklerim değme şeyin bundan sonradan değişik olduğuydu. Seyir esnasında baş döndürücü ortak tomar buz görmeyi beklemiyorduk fakat Lemaire Kanalı buz parçalarıyla doluydu ve bu nedenle buradan devredilmek kavi ortak mücadeleydi. Her şeye karşın güzel ortak gezi yaptık" biçiminde konuştu.