İstanbul
Ulusoy, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesinin buğday tutarları ve arzına etkilerine bağlı AA muhabirine icra ettiği açıklamada, Türkiye'nin salname buğday üretiminin teşrinievvel alanları ve yağmur rekoltesine mucibince değiştiğini fakat yıllara mucibince 18-21 milyon titrem aralığında olduğunu, 2019'da 19 milyon ton, 2020'de 20,5 milyon ton, çıtırbom yağmur zımnında sabık sene da 17,7 milyon titrem yerine gerçekleştiğini aktardı.
Türkiye'nin averaj salname buğday tüketiminin 19 milyon titrem bulunduğunu tamlayan Ulusoy, "Buğdayda kesin ortak halde kendimize yeten ortak ülkeyiz. Bu sebeple bahis konusu huzursuzluğun iç piyasada rastgele ortak sıkıntıya kez açması bahis konusu değil." dedi.
Yeni buğday hasadının Çukurova'da mayısta başlayacağını anımsatan Ulusoy, "Bu vakte denli TMO'nun depolarında tam oranda buğday, sanayicilerimizde de un vardır. Türkiye, hem şu anda aynı zamanda önümüzdeki süreçte buğday ve unda ortak başağrısı yaşamayacaktır." ifadelerini kullandı.
Ulusoy, yağışların güzün ortak geçmiş senenin üstüne çıktığını fakat ortalamanın altında kaldığını, açıklık ayında ise hem geçmiş senenin aynı zamanda sonuç 20 senenin averajının üstünde gerçekleştiğini aktararak, rekoltenin sabık senenin üstünde olmasını beklediklerini kaydetti.
"Türkiye, dış satım gerçekleştirmek düşüncesince almış olduğu buğdayı seçenek pazarlardan karşılayabilir"
Eren Günhan Ulusoy, Türkiye'nin buğday ithalatının anne nedeninin un ve makarna ihracatı bulunduğunu vurgulayarak, "Türkiye, evren un ihracatında birinci, makarna ihracatında ise ikincidir. Son 20 yılda un ihracatımız 11, makarna ihracatımız 30, ebebulguru ihracatımız 15, irmik ihracatımız 5, bisküvi ihracatımız ise 4 büküm artmıştır. " dedi.
Türkiye'nin 2020-2021 sezonunda 7,5 milyon titrem buğday ithal ettiğini bildiren Ulusoy, buğday ve buğday ithalatında Rusya'nın payının yüzdelik 66, Ukrayna'nın yüzdelik 18,5 bulunduğunu söyledi.
Ulusoy, Rusya ve Ukrayna'nın kâmilen buğday ithalatındaki paylarının da yüzdelik 30 bulunduğunu belirterek, "Türkiye, bu dü ülkeden ithal etmiş olduğu buğdayı Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Moğolistan kabilinden yaklaşan Asya pazarından karşılayabilir. Bu semt haricinde Kuzey Amerika, Avrupa Birliği, Kanada kabilinden pazarlar da seçenek olabilir. Özellikle navlun ve geri hizmet maliyetleri menfez önüne alındığında yaklaşan Asya pazarı en ehemmiyetli alternatifimiz olabilir. Söz konusu buğdayı buralardan ferah ferah karşılayabiliriz." ifadelerini kullandı.
"Tahıl kıtlığı ve stokçuluğun bahis konusu bulunduğunu anlatmak muhtemel değil"
TUSAF Başkanı Ulusoy, Rusya ve Ukrayna'nın kâmilen buğday ithalatındaki payının yüzdelik 30 olmasının kâmilen manada tedirginliğe bozukluk olduğuna ayraç ederek, şunları kaydetti:
"Bu durumun tek menfi tesirinin olamayacağını anlatmak akilane olmaz. Özellikle endamsız vadede değer baskıları yaşanabilir. Ancak Kovid-19 zımnında buğday ve hububat üretimine doğrulum arttı ve kâmilen manada teşrinievvel alanları genişledi. 2021-2022'de evren hububat üretiminin yüzdelik 3,2 artarak çoğalması bekleniyor. Rusya ve Ukrayna'dan buğday düzlük devletler bunu Asya, AB, Avustralya, Kanada ve Kuzey ABD pazarından tedbir edebilir. Tedirginlik düşüncesince şu etapta henüz er ve dünya, başağrısı çekmeden yılı ferah ferah atlatabilir. Tahıl kıtlığı ve stokçuluğun bahis konusu bulunduğunu anlatmak muhtemel değildir."
