Tunis
Tunus'taki Nahda Hareketi Lideri Raşid el-Gannuşi'nin Siyasi Danışmanı Riyad eş-Şuaybi, Cumhurbaşkanı Kays Said'in 25 Temmuz'da almış olduğu "olağanüstü kararlar" sonrası "darbeye erinç tevakkuf çağrısı yaptıklarını" ve şimdi ahir süreçte görüldüğü kıl oranı "halkın darbeyi desteklediği efsanesini yıktıklarını" söyledi.
Gannuşi'nin Siyasi Danışmanı Şuaybi, Cumhurbaşkanı Said'in 25 Temmuz'da parlamentoyu askıya aldığı, başbakanı azlettiği "olağanüstü kararları" ve hemen sonra yaşanmış bulunan süreci AA muhabirine değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz'da Meclisin çalışmalarını dondurması ve başbakanı azletmesinin peşi sıra 22 Eylül'de de yetkilerini genişleten dünkü kararnameler yayımladı. Cumhurbaşkanının teşri ve icra yetkisini genişleten tensikat yapıldı, kanun tekliflerinin Anayasa'ya uygunluğunu denetleyen eğreti komite da feshedildi.
"Darbeye erinç tevakkuf çağrısı yaptık ve halkın darbeyi desteklediği efsanesini yıktık"
Şuaybi, Nahda Hareketi şekilde bahis konusu kararlar karşısında prensipli birlikte durum sergilediklerine ayraç ederek, "Tunus halkının iri çoğunluğunun bu kararlara erinç bulunduğunu dünyaya göstermeye çalıştık. 25 Temmuz'dan eskiden demokratik yolun devamına ve siyasal intikal aşamalarının tamamlanmasına desteğimizin süreceğini konfirmasyon ettik." dedi.
25 Temmuz'un ertesinde evvel şekilde "darbeciler, halkın talepleri doğrultusunda hareket ediyor" fikrine erinç uğraş verdiklerini tamlayan Şuaybi, "Darbeye erinç tevakkuf çağrısı yaptık ve halkın darbeyi desteklediği efsanesini yıktık. Ardından siyasal partiler ve millî kuruluşlarla yaptığımız görüşmelerde onları darbeye erinç tutumlarını kupkuru birlikte halde ortaya koymaya ve günah almaya çağırma ettik." niteleyerek konuştu.
Nahda Hareketinin, izlediği politikayla "darbe rejimi"ne erinç duruşu cesaretlendirdiğini korumak için çaba sarfeden Şuaybi, "İkinci hamle şekilde eş güdüm bünyesinde gerçekleştirdiğimiz temaslarımızla siyasal partileri darbeye erinç şimdi kabadayı durum almaları dair motivasyon ettik." ifadelerini kullandı.
10 Ekim'e gelindiğinde enli katılımlı 'Darbeye Hayır' gösterisi düzenlendi
Şuaybi, "25 Temmuz'a dönerek baktığımızda o gündüz Nahda Hareketi şekilde süreci vuruş şekilde nitelendirmede bekâr kaldığımızı görürsünüz. Fakat kısaca birlikte ay sonraları 26 Eylül'de bahis konusu kararlara erinç planlı protestolara iri paydaşlık sağlandı. Peşinden 10 Ekim'de 15 siyasal fırka ve nice çırçıplak maşer kuruluşunun yardımıyla 'Darbeye Hayır' gösterisi düzenlendi.” dedi.
Bu süreçte attıkları üçüncü adımın "dünyada demokrasiden yana olanların desteğini almaya çalışmak" bulunduğunu kail Şuaybi, "Tunus, arsıulusal nice geçim ile insanoğlu haklarına ve demokrasiye müteallik kalacağını deklere ediyor ve bundan çevre da kimi yükümlülükleri var. Daha güzeşte günlerde Avrupa Birliği (AB) ve ABD, 'Tunus, demokratik yola arka dönmeli' açıklaması yaptı.” halinde konuştu.
Tunus ordusunun tutumu
Tunus ordusunun 25 Temmuz sürecinde oynadığı görevi de değerlendiren Şuaybi, şunları kaydetti:
"Devlet müesseselerinde oluşabilecek siyasal çatışmalarda Tunus ordusunun ve güven güçlerinin yansız kalması gerekir. Ülkenin düzenlilik teşkilatlarının demokratik süreci sabote etmek niyetiyle vuruş sürecinde arazi aldıklarını düşünmüyoruz. Daha artma hukuka akla yatkın hareket ederek Cumhurbaşkanı'nın verdiği karara uydular. Cumhurbaşkanı ayrımsız sürede Silahlı Kuvvetler Komutanı'dır ve namına müteallik bulunan ordunun buyrukları namına getirmesi birlikte zorunluluktur."
Askeri kurumların anayasal öge ve değerlerin garantörü olduğuna dikkati çekici Şuaybi, "Güvenlik teşkilatından, demokratik sistemi desteklemedeki millî rolünü bitmeme ettirmesini bekliyoruz. Önümüzdeki günlerde demokratik sürecin gine başlatılmasında ve 2014 Anayasası'ndan sapma girişimlerinin engellenmesinde askerin şimdi kupkuru gösteriş alacağını beklenti ediyorum.” ifadelerini kullandı.
25 Temmuz'un peşi sıra yaşanmış bulunan ahali hareketlerinde polis kuvvetlerinin anlatım ve tanıtım gösterisi hakkını ele alış biçiminden kıvançlı olduklarını kail Şuaybi, "Darbecilerin uygulamaya çalışmış olduğu tadı tedbirleri ve kısıtlamaları uygulamayan düzenlilik güçlerinin bu tutumunu selamlıyoruz." halinde konuştu.
"Cumhurbaşkanı'nı destekleyen siyasal güçler zat hırslarının peşinde"
Cumhurbaşkanı Said'in bahis konusu kararlarını destekleyen siyasal güçlerle müteallik ise Şuaybi, "Cumhurbaşkanı'nın kararlarını destekleyen yada şimdi okşayıcı ve düşünceli karşılayan siyasal oluşumlar, sendikalar ve çırçıplak maşer kurumlarının Tunus halkı önündeki güvenirliliklerinin eskisi kabilinden olmayacağı kanaatindeyim." görüşünü paylaştı.
Şuaybi, "Maalesef birtakımı siyasal partiler ve içtimai güçler zat hırslarının peşinde, 25 Temmuz'da yaşananlara siyasal rakiplerini likidasyon etmek, talih ortamında siyasal yarar iletmek ve mevki çıkarmak düşüncesince ya kelimesiz kaldılar yada dayanak verdiler. " dedi.
"Halka müteveccih konferanslar millî diyalog değildir"
Cumhurbaşkanı Said'in güzeşte hafta duyurduğu "ulusal diyalog" açılımına da yer veren Şuaybi, "Cumhurbaşkanı'nın icra ettiği nesne millî diyalog değil, şimdi baş döndürücü bitişik devletlerde meydana getirilen çecik müteveccih konferanslara benziyor." niteleyerek Libya'nın yatık önderi Muhammed Kaddafi'nin "halk konferanslarına" atıf yaptı.
"Halk konferansları" yönteminin liyakatsiz bulunduğunun kanıtlandığı vurgulayan Şuaybi, "Artık dünyada temsili demokrasiden başka kaslı ve gönençli birlikte siyasal dizge yok, kılıç de diyar yönetiminde temsili demokrasiye müteallik kalmanın şimdi akla yatkın bulunduğunu düşünüyoruz." niteleyerek konuştu.
Nahda Hareketinden istifa edenlerin dönmesi düşüncesince mücahede gider ediliyor
Başta emektar Sağlık Bakanı Abdullatif Mekki peyda eylemek kıl oranı Nahda Hareketinden gerçekleşen 100'ün üstündeki istifaları değerlendiren Şuaybi, "Nahda Hareketi, Tunus gerçeğinin birlikte paçası, haliyle Tunus'ta yaşanmış bulunan siyasal depremden topu topu siyasal partiler kabilinden kılıç de etkilendik." ifadelerini kullandı.
İstifaları hemen darbeye bağlamanın belkili olmadığına ayraç fail Şuaybi, "Uzun zamandır fırka ortamında değişik fikriyat var, fırka bu farklılıkları aşabilecek hal arayışı içerisindeydi. Siyasi partiler bünyesinde bu çeşit farklılıkları aşmanın birlikte tane yolu diyalog. İstifaların anne nedeni ise vuruş periyodunun peşi sıra fırka içi yönetimi sağlayıcı Şura Meclisi seçimlerinde çoğunluğu sağlayamamalarıdır." niteleyerek konuştu.
İstifalar zımnında baş döndürücü ümitsiz olduklarını dile getiren Şuaybi, gelecekte bu çeşit durumların yaşanmaması düşüncesince bu olayın üzerinde ağırbaşlı şekilde duracaklarını ve istifa fail dostlarının gine partiye dönmesi düşüncesince mücahede gider ettiklerini kaydetti.
Son 10 salname muvaffakiyetsizlikten Nahda'nın mesul tutulmasına tepki
Tunus'ta 2011'deki ahali devriminin peşi sıra yaşanmış bulunan akıbet 10 salname muvaffakiyetsizlikten partisinin mesul tutulmasını eleştiren Şuaybi, "Nahda Hareketi ülkenin 25 Temmuz öncesinde kötüleşen halde sorumluluğun namına sakıt yönünü bildirme ediyor. Fakat ayrımsız sürede ilkin Cumhurbaşkanı peyda eylemek kıl oranı siyasal arenadaki topu topu aktörlerin de bu krizde günah oranı var." dedi.
Said'in 2019'da 5 salname müddet düşüncesince Cumhurbaşkanı seçilmesinin peşi sıra "yıkıcı birlikte güce" dönüştüğünü korumak için çaba sarfeden Şuaybi, "Cumhurbaşkanı Said, başvekillik ve bakanlıkta diyar yönetimi düşüncesince atılmış adımları sekteye uğrattı, icra ettiği açıklamalarla talih kurumlarını ve ecnebi yatırımcıları korkuttu." halinde konuştu.
"Uluslararası topluluğun Said'in kararlarına erinç durması normal"
Cumhurbaşkanı Said'in, almış olduğu kararlara taşınmazlar dışından dayanak sağlayabilmek düşüncesince muhaliflerine erinç halkçı söylemler geliştirdiğini kail Şuaybi, "Gerçekte şu ki; demokrasinin çecik hal sunamadığı bahanesiyle iktidara cefa eylemek talip darbeci birlikte diyet var. Darbe ve zorbalıkla millî kalkınmayı ve iktisadi refahı sağlayamazsınız." ifadelerini kullandı.
Tunus'un Anayasası ve hususiyet sitemi ile arsıulusal anlaşmalara müteallik bulunduğunu vurgulayan Şuaybi, "Cumhurbaşkanı'nın demokrasiyi ihlal ettiği, arsıulusal maşer düşüncesince oldukça açıkça birlikte durum. Uluslararası topluluğun Said'in kararlarına erinç durması normal. Tunus, arsıulusal demokratik birlikte sistemin üyesi ve bu size birtakımı yükümlülükler ve görevler yüklüyor." dedi.
Uluslararası topluluğun Tunus demokrasisiyle mükemmel el birliği bünyesinde bulunduğunu anlatım fail Şuaybi, AB'nin yaklaşan sürede yayımladığı "Tunus Cumhurbaşkanı'nı ve Tunuslu yetkilileri demokratik yola dönmeye çağırma ediyoruz." şeklindeki mesajı hatırlattı.
