Ankara
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Malatya'da 1933'te dünyaya mevrut Bitlis, 1952'de Kara Harp Okulundan mülazım rütbesiyle yetkilendirilmiş oldu.
Kara Harp Akademisini 1966'da tamamladıktan sonradan Almanya'ya kıstak eğitimine revan Bitlis, 1969'da Silahlı Kuvvetler Akademisini bitirdi.
Kara Harp Akademisinde "başöğretmenlik" yapan, 1978'de sancak rütbesiyle Bolu Komando Tugay Komutanlığına tayin edilen Bitlis, korgeneral yer aldığı 1982'de Kıbrıs 28. Tümen Komutanlığı görevine getirildi.
Korgeneral rütbesini 1986'da meydan Bitlis, 1988'de Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı kendisine fariza yaptı.
Eşref Bitlis, 1990'da orgeneral rütbesi aldı ve Jandarma Genel Komutanlığına atandı.
%2Fesrefbitlis1120.jpg)
Jandarma Genel Komutanı yer aldığı devirde terörle mücadeleye dair çıkışlarıyla dikkatleri için çekici Bitlis, "İncirlik Üssü'nden koruyucu ABD uçaklarının PKK'ya iane dağıttığını, Çekiç Güç kuvvetlerinin Türkiye'den ayrılması gerektiğini, ABD'nin Irak'ın kuzeyinde meydana getirmeye çalışmış yer aldığı Kürt devletinin Türkiye'nin zararına olduğunu" anlatım etti.
Çekiç Güç'e dair Amerikan harp uçaklarının, 17 Aralık 1992'de kendilerine bildirildiği biçimde Irak'ın Selahaddin kentine gitmekte iken Bitlis'in helikopterini rahatsız etme uçuşuyla inişe zorlaması, zamanın konuşulan vakaları ortada toprak aldı.
Bitlis, alanda yaşananları müşterek betik yazarak zamanın Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a da iletti.
Uçakta mevcut kimesne kurtulmadı
Orgeneral Eşref Bitlis'in, 17 Şubat 1993'te Ankara'dan Diyarbakır'a kıymetlendirmek gibi binmiş yer aldığı uçak, kalkıştan endamsız müddet sonradan Yenimahalle'deki PTT İşleme Merkezi'nin bahçesine düştü.
Şüpheli müşterek biçimde sakıt uçakta mevcut on paralık kimesne kurtulamadı.
Kazada, Eşref Bitlis ile Binbaşı Yaşar Erian, Yüzbaşı Tuğrul Sezginler, askeri personel Fahir Işık, Emin Öner, Posta İşletme Merkezi düzenlilik görevlisi Ruhi Salay martir oldu.
Olay durumunda araştırmada mevcut zamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, uçağın azalış sebebinin buzlanma ve pilotaj yanlışı bulunduğunu söyledi. Daha sonradan meydana getirilen açıklamada "hiçbir uzman tutanağı ve uygulayım raporun bulunmadığının" anlatım edilmesi kazaya dair soru işaretlerini yanı sıra getirdi.
Fotoğraflar da aydınlatamadı
Kazadan 17 sene sonra, "Ergenekon" davasında yargılanan tekaüt Albay Arif Doğan'a ilgilendiren yer aldığı gelecek sürülen müşterek neva kaydında, "Bitlis'in JİTEM kabilinden öldürüldüğü" iddiaları toprak aldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, iddialar üzerine, henüz sonradan ölüm fail Arif Doğan'ın da ortada bulunmuş yer aldığı bazısı insanların "şüpheli" sıfatıyla ifadesini aldı. Savcılık, eski Genelkurmay 2. Başkanı tekaüt Orgeneral Çevik Bir, eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, zamanın Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, eski İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in de ortada bulunmuş yer aldığı baş döndürücü sayıda kişiyi "tanık" kendisine dinledi.
Düşen uçağın enkazının hurdacıya satıldığının ortaya çıkmasının ardından, soruşturmayı yürüteç savcılık, incelenmek üzere, Genelkurmay Askeri Savcılığından kaza sonrası çekilen fotoğrafları istedi.
Bitlis'in öldüğü uçak ilçesinin fotoğraflarını inceleyici Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Emniyet uzmanları, hazırladıkları raporda "uçağın azalış sebebinin belirleme edilemediğini" bildirdi.
Uzmanların incelemiş yer aldığı 15 fotoğrafa dair hazırlanmakta olan raporda, "Mevcut fotoğraflarla neticeye ulaşmanın gibi olmadığı, bu yüzden uçağın düşmesiyle alakadar müşterek kanaatin oluşmadığı" belirtildi.
"Somut tez ortaya konulamadı"
Savcılık, Orgeneral Eşref Bitlis'in 1993'teki ölümüne dair soruşturmada, devir aşımı süresi dolduğu sebebi öne sürülerek 2016'da "kovuşturmaya toprak olmadığına" değişmeyen verdi.
Kararda, vakada bomba kullanılıp kullanılmadığının tespitinin gibi olmadığı belirtilerek, "Bu nedenle başta medyada speküle edilen baltalama iddiasına dair rastgele müşterek konkre tez ortaya konamamıştır." ifadesi kullanıldı.
Zaman aşımını durduran yahut kesen müşterek muamele olmadığı kaydedilen kararda, bu nedenle soruşturmada "20 salname birincil devir aşımı süresinin dolduğunun" kabulüyle kovuşturmaya toprak olmadığının kararlaştırıldığı aktarıldı.
Orgeneral Bitlis'in oğlu Tarık Bitlis'in karara meydana getirdiği itiraz ise reddedildi.
