Elazığ'ın Arıcak ilçesine ilişkin Erimli beldesinde Demir ailesinin ikizleri Mustafa ve Muhammet, erkendoğan yerine dünyaya geldi. Doktorların yaşamaz söylediği ikizler yaşama tutundu ancak Mustafa'da (7) adale güçsüzlüğü oluştu. İkiziyle okula süregelen Mustafa'nın umutlarını ise dershane öğretmeni Erhan Arslanbaş yeşertti. Onunla özlük evladı kabilinden ilgilenen öğretmen Arslanbaş, her teneffüs Mustafa'yı kucağına alarak bahçede oyunlar oynatıyor.
Ailesinin getiremediği devir öğrencisini evinden alarak kucağında okula getiren özverili öğretmen Arslanbaş, dershane tahtasında da gine kucağına alarak ibret çalıştırıyor. Bu yıl geçirdiği ameliyat, hikmet otama ve öğretmeninin hevesi ile ayaklarının üstünde duran Mustafa, önce adımlarını atmaya başladı. Neşe içinde arkadaşları kabilinden yürümenin keyfini çıkartan Mustafa, yorulduğu devir gine kendisini bir an olsun bekâr bırakmayan öğretmeninin kucağında buluyor.
Okulu ve öğretmenini aşırı sevdiğini tabir fail Mustafa Demir, okula gidemeyen öğrenciler ıslah etmek düşüncesince büyüyünce bebek doktoru kazanmak istediğini dile getirdi.
"Bunu hoppadak Mustafa düşüncesince değil, her öğrenci düşüncesince yapıyordum"
Elazığ'ın en ırak ilçesi Arıcak'ta çalıştığını tamlayan Öğretmen Erhan Arslanbaş, “Eğitimde vesile eşitliğinin olması gerekiyor. Aynı sürede ilçeler ve okullar arası vesile eşitliğinin birlikte her öğrencinin dershane içinde vesile eşitliğini sağlamamız gerekiyor. Tabi ki 5 parmağın 5'i bir değil. Herkesin ortada ferdî farklılıklar var. Biz de elimizden geldiği genişliğinde sınıfımızda öğrencilerin ortada eşitliği sağlamayı çalışıyoruz. Her öğrencim genişliğinde aşırı kıymetli öğrencim Mustafa Demir. Mustafa bir numara sınıfa başladığı devir babası ile konuştuk. Geçen yıl az buçuk sıkıntılarımız vardı. Bu teessürat Mustafa'nın fiziki özelliklerinde kaynaklanıyordu. Rahat yürüyemiyordu, oturamıyordu, merdivenlerden çıkamıyordu. Bunun sonucunda ruhsal yerine kendisini az buçuk geride kalık hissediyordu. Bizde elimizden geldiği genişliğinde hem öğretmen bununla beraber insanı vazifemiz yerine iane etmeye çalıştık. Mustafa'mda iyi olsun topu topu duygularını bizlere açtı. Sahip bulunduğu kabiliyetleri bizlere göstermeye başladı. Şu an kendisinden aşırı memnunuz. Son basamak çalışkan ve başarılı. Mustafa cerrahi müdahale oldu. Ameliyattan sonradan ayağının üstüne mükemmel basması gerekiyordu. Bu mevzuda az buçuk çekinceleri vardı. Daha sonradan adım adım basmaya başladı. Artık kendisi yürümeye başladı. Artık hoppadak dengeyi sağlaması gerekiyor. Mustafa evinden ayrılamamıştı. Herhangi bir toplumsal etkinlik katılamıyordu. Yeni bir ortama girmesi şişman bir sıkıntıydı. Ben de bir öğretmen yerine daha esbak tecrübelerimden de faydalanarak bir numara sınıfta evladı kazanmanın önemini ayırt ediyorum. Bunu hoppadak Mustafa düşüncesince değil, her öğrenci düşüncesince yapıyordum. Ağlayan, kendisini bekâr yahut bedbaht hisseden evlatları kucağımıza alıyoruz. Bunu hoppadak ego değil her öğretmen yapıyordur. Yapmıyorlarsa da yapmaları gerekiyor” dedi.
“Böyle öğretmen arkadaşlarımızla çalıştığım düşüncesince alım çalım duyuyorum, öğretmenlerimiz hakkıyla burada epope yazıyor"
Arıcak'ın pozisyonu ve gelişmişlik kuru ile aşırı geride bulunan bir kaymakamlık bulunduğunu aktaran İlçe Milli Eğitim Müdürü Fethi Kılınç, “Eğitim açısından da yetersizlikleri vardı. Biz burada yetersizlikleri gidermeye çalışıyoruz. Burada öğrencilerimizin yegâne şansı var, o da öğretmenlerimizdir. Öğretmenlerimiz hakkıyla burada epope yazıyor. Tüm buradaki eksikliklere karşın noktayı ulaştığında öğrencimizi evinden alıyor, teneffüste gezdiriyor ve dayanak noktası çıkıyor. Bu bizi aşırı onurlandırıyor. Böyle öğretmen arkadaşlarımızla çalıştığım düşüncesince alım çalım duyuyorum. Mustafa'nın gelişimini gözlemledim. Her fert aşırı önemlidir. Ben öğrenime şu şekilde bakıyorum. Her insanoğlu bir dünyadır. O dünyanı ne genişliğinde dobra bir duruma getirebilirsek, o kişilere ne genişliğinde dokunabilirsek eğitimciler açısından ehemmiyetli bir kardır” sanarak konuştu.
“Okulda oğluma her muhtelif katkısı sağlıyor”
Mustafa ve ikizinin erkendoğan doğduğunu aktaran ata Yahya Demir, ”Doğduklarında umudumuz yoktu. Doktorlar her şeye apiko olun dedi. O anda dünyam yıkılmıştı. İkizi Muhammet 45 çağ Mustafa ise 55 çağ kuvözde kaldı. Ben getiremediğim yıllarda kendisi gelip götürüyordu. Okulda oğluma her muhtelif katkısı sağlıyor. Teneffüste gezdiriyor. Kucağına alıp sınıfta tahtada ibret çalıştırıyor. İlk öncelerde pus uçlarında yürüyordu. 2 el botoks yaptık. İlerleme mükemmel salah olmadı. Ameliyat ettikten sonradan demin şen basıyor. Tam dengesi bulunmayan yalnız ilerleyici sürede mükemmel salah olur” halinde konuştu.
Kamil Can Kılıç
