Bursa
Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Gencer, AA muhabirine, Ocak-Ekim 2021 çağında Türkiye'nin umumi ihracatının sabık yılın ayrımsız zamanına uyarınca yüzdelik 33,9 artarak 181,8 bilyon dolara, ihracatın ithalatı istikbal oranının da yüzdelik 94 seviyesine ulaştığını söyledi.
Ekonominin devim bilimi yapısına ve bu sene yüzdelik 34'lük ihracat artışını cins kılan üretim gücüne inandıklarını tamlayan Gencer, orta-yüksek ve efdal teknolojiye taşıyan ürünlerin, domestik üretiminin ilerletilmesini hedefleyen dünkü uran stratejisinin sabırla sürdürülmesiyle şu anda ekonomide yaşanmış bulunan zorlukların aşılacağını vurguladı.
Gencer, Kovid-19 salgınının kere açmış bulunduğu şerait zımnında makine imalatçıları yerine 2020'yi baş döndürücü ağır geçirdiklerini aktardı.
Bu yılın kökeninden itibaren ise iç ve aut satışların toparlanmaya başladığını anlatım fail Gencer, "Yılın ikinci yarısında bu trend hızlandı. 10 maaş çağda makine ihracatı sabık yılın ayrımsız zamanına uyarınca tahminî yüzdelik 20 artarak 19 bilyon dolar seviyesine ulaştı. Yıl böylece 23 bilyon doları aşacağımızı kestirim ediyoruz. Bu memleketimiz açısından muştulu müşterek gelişmedir." dedi.
Gencer, bu sene sonuç 10 senedeki sayı farkı performanslarının yüzdelik 20 üstünde ihracat artışı yakalayacaklarını anlattı.
Yoğun ihracat meydana getirilen yerler dair bilgelik verici Gencer, şöyleki bitmeme etti:
"En efdal ihracat artışlarına, en kompetitif piyasalar bulunan AB ve ABD pazarlarında ulaştık. Öte taraftan sonuç çağda Rusya ve Orta Doğu pazarlarına müteveccih satışlarımızda da ağır hareketlenme gözlemliyoruz. Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile siyasal ilişkilerimizdeki problemlerin aşılması anlamında sonuç çağda atık adımları kıvançla izliyoruz. Bu ülkelerle siyasal ilişkilerimizin normalleşmesinin, makine ihracatımıza da iri katkılarının olabileceği kuşkusuzdur."
"Türkiye ikinci el makine ithal fail yurt olma ayıbından kurtuldu"
Uluslararası müşterek kuruma yaptırdıkları araştırmaya göre, Türkiye'nin makine ihracatının doğacak 8 yılda 63 bilyon dolar düzeyine çıkabileceğine dikkati çekici Gencer, bu potansiyelin farkında yerine sonuç zamanlarda uygulamaya konulmuş bulunan tamamı dayanak noktası programlarında makine sektörüne evleviyet verildiğini belirtti.
Salgın zımnında kapanmaların en dip bulunduğu çağda bile imalatçıların finansmana erişimde yaşadıkları zorlukları aşabildiklerini dile getiren Gencer, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Kapanma dönemlerinde ihracat sevkiyatlarımız sürdürülebildi. Daha da önemlisi imalatçılarımızın makul şartlı envestisman kredilerine erişimi dava olmaktan iri seviyede çıkarıldı. Sanayi Hamlesi Programı kapsamındaki evvel envestisman çağrısı makine sektörüne yapıldı. İkinci çağırma cihazı sıralaması de sektörümüze açıkça tutuldu. Bu kapsamda halen ithal etmekte olduğumuz baş döndürücü sayıda makine ve teçhizatın domestik üretilmesini hedefleyen envestisman planlarına izin verildi. Bu projelerden birçoğunun ülkemize makine imalinde derslik atlatacak girişimler bulunduğunu biliyor ve bundan iri sevinme duyuyoruz. Haziran ayında çıkarılan müşterek kararnameyle domestik üretimi mevcut makine aksamlarının ithalatının amme teşviklerinden yararlanması garabetine sonuç verildi. Daha da önemlisi Türkiye ikinci el makine ithal fail yurt olma ayıbından kurtuldu. 2030'a derece sektörümüzün ihracatta kilo fiyatını bugünkü düzeyinin 2 sert bulunan 15 dolara, umumi ihracatımız içerisindeki makine ve aksamının payını ise yüzdelik 9'dan 15'e çıkarmayı hedefliyoruz."
Avrupalı makine üreticilerinin müşterek bölümünün, sayısal inkılap sürecindeki çabuk gelişmelere uyumda geç kaldığına ayraç fail Gencer, Almanya'nın bu sektördeki üstünlüğünü bitmeme etmek düşüncesince sonuç zamanlarda çabuk adımlar attığının gözlemlendiğini kaydetti.
Emre Gencer, Almanya'nın sonuç zamanlarda Endüstri 4.0 dair 400'e DOĞRU ortalık ve araştırı projesini uygulamaya geçirdiğini aktararak, şöyleki konuştu:
"Araştırmalar, gelecekte baş döndürücü sayıdaki Avrupa makine üreticisinin piyasadan istifa etmek mecburiyetinde kalacağına ayraç etmektedir. Türk makinecileri yerine AB pazarında oluşacak bu boşluğu ve fırsatları değerlendirebileceğimize inanıyoruz. Makine ve aksamları ihracatımızın yarısından fazlasını halen AB ülkelerine yapıyoruz. AB pazarına ihracatımızı bırakmak düşüncesince tedricen henüz müşterek tomar makine imalatçımız Almanya ağırlıklı yerine marketing altyapısı yatırımı yapıyor. Gümrük Birliği Anlaşması ile parçası olduğumuz AB Dijital Tek Pazarı, makine sektörümüz açısından alternatifsizdir. Bu durumun farkında yerine AB pazarındaki gelişmelere uyumda henüz çabuk akıntı etmemiz gerekiyor."
