Trablus
Lübnan'da 2019'dan buyana bitmeme eden kazançlı krizden en baş döndürücü etkilenen yerler ortada ülkenin liman kentlerinden Trablusşam öne çıkıyor.
Ancak ehemmiyetli birlikte limana eş bulunan Trablusşam, kutsal turunçgiller ve çoğalan ekincilik arazilerine karşın ülkenin az henüz en geda bölgesi konumunda bulunuyor.
Dünya Bankası'nın 2017'de yayınlandığı birlikte raporda 500 bin nüfusa eş Trablusşam, Akdeniz'in en geda liman kenti olarak tanımlanmıştı. O dönemki raporda kentteki vatandaşların günce geliri 2 doları geçmiyordu.
Trablusşam'daki gençlerin köklü fikirleri umumi ağ üstünden benimsediği, içtimai iletişim araçları ve webin yanında PUBG kabilinden düzen platformları üstünden örgütlendikleri tabir ediliyor.
Lübnan'daki gençlerin, Irak'taki DEAŞ'a katılımlarına ülkedeki Hizbullah ve Suriye'deki Esed diyetinin suhulet sağlamış olduğu öne sürülüyor.
Lübnan İçişleri Bakanı Besam Mevlevi, 13 Ocak'ta katılmış olduğu birlikte göstergeç programında, Trablusşam'dan 37 gencin Irak ve Suriye'deki yıldırı örgütü DEAŞ'a katıldığını söylemişti.
AA muhabiri, DEAŞ'a dahil bulunan gençlerin aileleri, şehrin önde mevrut diyanet adamı, insanoğlu hakları mümessili ve gazetecilerle görüşerek örgüte katılımın nedenlerini araştırdı.
"Oğlum 5 sene ukubet almış olduğu düşüncesince birlikte yerde çalışamıyordu"
Kentin haricinde yıkı birlikte evde canlı 60 yaşındaki Um Ala, sene gene biraz güneş evvela oğlunun birlikte sabahleyin ansızın ortadan kaybolduğunu tabir etti.
Oğlu Ömer'in evden ayrılışı ve kaybolması üstünden biraz güneş geçtikten sonradan meçhul ecnebi birinci üstünden namına telefon geldiğini aktaran Um Ala, "Telefondaki oğlumdu. Çok endamsız birlikte konuşmamız oldu; sağlığının durumunda bulunduğunu ve güzel bulunduğunu anlattı ve telefon kapandı." ifadelerini kullandı.
Um Ala'nın verdiği bilgilere layıkıyla numaranın ne diyar koduna ilgili bulunduğunu çıkaramadığını, hali doğrudan emniyete bildirdiğini söyledi.
DEAŞ'ın adını dile getirmekten mümteni Um Ala, telefon görüşmesinden sonradan oğlunun Irak'a gittiği anlamında emniyetten birilerinin namına bilim verdiğini kaydetti.
Ömer'in henüz evvela yıldırı dolayısıyla 5 sene dam yattığını ve henüz sonradan başıboş bırakıldığını kaydeden Um Alan, "Ancak itimat güçleri peşini bırakmıyordu. Küçük birlikte fenomen bile olsa onu daima sorguya çağırıyorlardı. Oğlum 5 sene ukubet almış olduğu düşüncesince birlikte yerde çalışamıyordu. En kentlileşmiş hakkını da elinden almışlardı." dedi.
"Son biraz ayda 40 güre Irak'a gitti"
Kentin önde mevrut çırçıplak maşer kuruluşları ortada arazi meydan Tutuklu Hakları Merkezi Direktörü Muhammed es-Sabluh'a layıkıyla umumi şekilde ülkenin ve başta Trablusşam'ın kötüleşen kazançlı hali ve kalan aylakçılık dolayısıyla gençlerin Irak'a gidip köklü gruplara katıldığını söyledi.
Sabluh'a layıkıyla kendisiyle sonuç biraz ay içinde mülaki tahminî 40 ailenin oğullarının Irak'a gittiğini belirterek durumun araştırılması ve çocuklarının akıbeti düşüncesince merkezlerine geldiğini kaydetti.
Herkesin iptila etmiş olduğu probleminin "gençlerin Trablusşam'dan Suriye diyetinin denetimindeki yerler üstünden kesinlikle Irak'a ulaştığıdır" diyen Sabluh, "Gençler, terörle uğraş ettiğini tez fail Suriye diyetinin elinde tuttuğu bölgelerden geçip Irak sınırına ulaşıyor. Ardından sınırda rastgele birlikte arama olmaksızın Irak'ın değişik bölgelerine gidiyorlar." ifadelerini kullandı.
Irak'taki DEAŞ'a katılımın arkasındaki nedenlere müteallik Sabluh, şunları söyledi:
"Yokluk ve aylakçılık bu işin en iri nedeni. Ancak bunların içindeki apayrı birlikte ehemmiyetli etmen ise dizgesel şekilde şehrin boşlama edilmesi. Aynı sürede asayiş birimlerinin gençlere yaklaşımı ve onların terörle suçlanmasıdır. Güvenlik güçleri, daima birlikte biçimde gençlere müteveccih birlikte edisyon uyguluyor. Sık kalın tabir ve isticvap düşüncesince merkeze çağrılıyor. Gençler kendilerine müteveccih esassız iddialarla suçlanmaktan korkuyor."
Ailelerin kendilerine verdiği detayları aktara Sabluh, "Gençler Irak'a vardıktan sonradan belirleme edilemeyen arsıulusal telefon numaraları üstünden birlikte yaçda 2 kere aileleriyle temasa geçti." niteleyerek konuştu.
Sabluh, gençleri Irak'a neyin sürüklediğinin ortaya çıkarılması icap ettiğini kaydetti.
"Trablusşam'da 15 ila 22 gözyaşı ortada 33 güre kayboldu"
Trablusşam'ın önde mevrut diyanet adamlarından Şeyh Nebil Rahim, gençlerin kaybolmasının arkası esna ülkedeki siyasal partiler ve asayiş kuvvetleriyle levent boylu birlikte süredir koordineli birlikte biçimde çalışıyor.
Gençlerin kaybolması ve Irak'a gitmesine bağlı elindeki detayları paylaşan Rahim, "Trablusşam'da yaşları 15 ila 22 ortada mütebeddil toplamda 33 güre kayboldu. Bazılarının stabil şekilde Irak'a vardığını öğrendik. Aileleri onlarla irtibata geçti. 2'sinin yaşamını kaybettiğini söylediler fakat öbürlerinden malumat yok." değerlendirmesinde bulundu.
Gençlerin köklü fikirleri umumi ağ üstünden benimsediğini tamlayan Rahim, bunların içtimai iletişim araçları ve webin yanında PUBG kabilinden düzen platformları üstünden de örgütlendiklerini kaydetti.
Rahim, probleminin çözülmesi gençlerin kaçışını engel olmak ve itimat baskısını ortadan bozmak düşüncesince Dar Fetva çatısı altında siyasal liderler ve asayiş kuvvetleriyle nice derinti yaptıklarını aktardı.
Irak'taki köklü gruplara katılımın ne yağız güzergahından yapıldığına da yer veren Rahim, Hizbullah'ın elinde tuttuğu Lübnan'ın Bekaa sahasından Suriye diyetinin kontrolündeki bölgelerden geçip Irak sınırına varıldığını belirtti.
İsim vermeden Hizbullah imasından mevcut Rahim, "Lübnan'daki eski tecrübelerimize binaen, ülkedeki birlikte öğür öz hedefleri düşüncesince gençlerin Irak'a geçmesine suhulet sağlıyor." iddiasında bulundu.
Rahim, Lübnan'dan Irak'taki köklü gruba katılımın ise gene bire birlikte öğür kabilinden henüz sonradan Sünnilerin kriminalize edilmesi düşüncesince birlikte siyasal yaymaca şekilde kullanıldığını belirtti.
"Trablusşam'ı teröre müzahir bulunan birlikte kenti kabilinden göstermeye çalışıyorlar"
Trablusşamlı birlikte gazeteci bulunan Suheyb Cevher'e layıkıyla gençlerin Irak'a gönderilmesinin gerisinde kenti ve ülkedeki Sünnilerin imajını gaye meydan Hizbullah arazi alıyor.
"Hizbullah ve onun uydusunda bulunan siyasal partiler, intihap önceleri DEAŞ'ın adını daima zikredip yıldırı korkusu koyuvermek istiyor." diyen Cevher, Hizbullah'ın ülkedeki popülaritesinin azaldığını, seçimlerdeki oy kaybının bilincinde bulunduğunu ve bunun düşüncesince Trablusşam üstünden DEAŞ varlığını gündeme getirmeye çalıştığını savundu.
Cevher, "Hizbullah ve ülkeyi bu bir duruma getiren müttefikleri, Trablusşam'ı teröre müzahir bulunan birlikte site kabilinden göstermeye çalışıyor." dedi.
