Ankara
Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK), 20 Temmuz 1974'te Ada'ya sulh ve huzuru iletmek kıl payı Kıbrıs Barış Harekatı düzenlendi. Bu harekat sonrasında 15 Kasım 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kurularak, ülkenin öz kaderini atama ika hakkının yolu açıldı.
Kıbrıs Barış Harekatı'nın deli dolu tanıklarından, Türkiye'deki en buğulanmış Kıbrıs gazilerinden Reşat Çolak, o günlere bağlı hatıralarını AA muhabirine anlattı.
TSK'de senelerce tayyareci adına fariza eden ve 1990'da tekaüt bulunan Hava Kıdemli Başçavuş Reşat Çolak, harekatın yapıldığı 1974'te Ankara Etimesgut'taki tepkili uçak üssünde çalıştığını söyledi.
Barış Harekatı'ndan birlikte çağ önceki haberli olduklarını ve çıkışlı komutanlardan mevrut direktifle önceki Ankara'dan Eskişehir'e, elan sonradan da Kayseri'ye geçiş ettiklerini aktaran Çolak, devrisi sabahleyin vakit 05.00'te 20 uçakla Gönyeli Ovası'na paraşütlü askerleri indirmeye başladıklarını bildirdi.
Çolak, yaşananlara bağlı şunları anlattı:
"Denizden çıkarmayla açıktan inzal ayrımsız saatte planlanmıştı. Fakat Beşparmak Dağları'ndan baş döndürücü dip birlikte ferde atışı bulunduğu düşüncesince sürüm gemileri yanaşamadı. Kıbrıs'ın kuzeyinde, atış menzilinin haricinde vakit 11.00'e kadar, Rum güçlerinin mukavemeti kırılana denli beklediler.
Biz, Beşparmak Dağları'nın üstünden geçe baş döndürücü dip birlikte uçaksavar atışına verilen kaldık. 20 uçak, üçerli dallar şeklinde baş döndürücü da alçaktan uçuyoruz mecburen. Çünkü doğrudan Beşparmak Dağları'nın bitiminde Gönyeli Ovası, paraşütlüleri oraya atmamız lazım. Şuna tanık oldum ve burada da tanrısal kudretin gücüne inanıyorum. O uçaksavar mermileri, hakeza önümüzde alkan ak şeyler çıkararak patlıyor, ancak birlikte çelim sözde onları sağa sola itiyor, tığ arasından geçiyoruz. Yani zedelenmek aldık yemeden içmeden uçakların anca dirilik müşteri yerlerine değil angıç ucu, pöçük kabil yerlerine zedelenmek etti ve paraşütlülerimizi hakeza Hipodrom'a atar kabil salimen attık."
"İnince etraflı kol toplandık, salimen döndüğümüz düşüncesince birlikte kurban kestik"
Reşat Çolak, görevlerini tamamladıktan sonradan Türkiye'ye döndüklerini ve Kayseri'deki bütünleme merkezinde hasar gören uçakları onarım ettirdiklerini tabir ederek, "Saat 17.00'de de anne üssümüz bulunan Ankara Etimesgut Meydanı'na salimen indik. İnince etraflı kol toplandık, salimen döndüğümüz düşüncesince birlikte kurban kestik, dini vecibeyi de namına getirdik ve 20 Temmuz haset böylelikle tükenmiş oldu." diyerek konuştu.
Çolak, 21-22 Temmuz'da da açıktan cephane ile materyal attıklarını ve nihayetinde rolü başarıyla tamamlayıp yurda döndüklerini aktararak, aradan 47 yıl geçmiş olmasına karşın hala bunun mutluluğunu yaşadığını tabir etti.
Çolak, "Yine birlikte fariza verilirse şu yaşımda o rolü hazırlamaya hazırım. Bunu Sayın Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'a da söyledim." dedi.
Eski KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın hepsi dünyayı karşısına alarak cesaretle akım ettiğini ve KKTC'nin kurulması düşüncesince baş döndürücü iş verdiğini tamlayan Çolak, "Onun hatırasını sürekli adlandırmak gerekiyor. Kıbrıs Türklerinin de hakeza giranbaha birlikte insanı hafızalarından çıkarmaması lazım. 'O da Kıbrıs'ın Atatürk'ü derim ben." diyerek konuştu.
Çolak, KKTC'nin şişman birlikte gayretle, baş döndürücü birlikte tomar insanoğlunun yaşamını kaybetmesi kararında müesses birlikte cumhuriyet bulunduğunu vurgulayarak, evren devletlerinin KKTC'yi tanımaları icap ettiğini belirtti.
