Ankara
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Konya Selçuklu Kongre Merkezi'nde planlı İklim Şurası'nda AA muhabirine izah karşılayıcı Salihoğlu, 7 komisyonun çalışmış olduğu Şura'da Bilim ve Teknoloji Komisyonu Başkan Yardımcısı adına fariza yürüttüğünü, komisyonun başkanlığını TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal'ın yaptığını belirtti.
Komisyon adına siyaset önerileri ve aksiyon planı hazırladıklarını tabir fail Salihoğlu, Bilim ve Teknoloji Komisyonunda hava değişikliği ile savaş kapsamında ve açık bakir karbon salınımına müteveccih Paris Anlaşması'nın şartlarını namına getirmeye çevrilmiş emekleri sürdürdüklerini tabir etti.
Çığır açıcı teknolojilere yoğunlaştıklarını, 2033 ve 2053'e müteveccih bu teknolojiler sebebiyle enerjide, tarımda, ulaşımda neler yapılabileceği üstünde durduklarını, sahasının az şimdi tamamını içerisine borç biçimde hal önerileri ürettiklerini tamlayan Salihoğlu, çevre, hava ve biyoçeşitliliği himaye dair alınabilecek önlemler ve hal önerilerine müteveccih efkâr ürettiklerini söyledi.
Barış Salihoğlu, "İklim Şurası'nda vereceğimiz kararlar ile ülkemizi kompetitif bir duruma getireceğiz, hava değişikliğine erinç ekosistemi ve ekonomiyi koruyor olacağız. Şu anda 33 siyaset önerimiz ve 250'den müşterek tomar aksiyon planımız var. Şura sonucu öncesinde bunları bugün yemeni masaya sunacağız, oradaki görüşler çerçevesinde sonuç durumunu vereceğiz." dedi.
Paris Anlaşması'nda bilime ve teknolojiye baş döndürücü müşterek tomar aksan yapıldığını tamlayan Prof. Salihoğlu, "İklim Şurası'nda yenilenebilir enerjiye ait ve karbon salınımını en organ indirecek teknolojileri ön plana boşaltmak istiyoruz. Bu çalışmalarda, 20-30 sene sonra neler olmalı, dünyada kötü teknolojileri kılıç kesinlikle üretiriz, bunların hesabına baş yoruyoruz. Bunları yaşama geçirebildiğimiz devir hem iklimle savaş dair müşterek iki etap öne esbak olacağız bununla beraber kazançlı açıdan baş döndürücü iri avantajları olacak." ifadesini kullandı.
"Denizlerimizde hava değişikliğinin tesirini baş döndürücü müşterek tomar hissediyoruz"
Marmara'daki en iri probleminin müsilaj olmadığını tamlayan Salihoğlu, iklimin tesiri ile Marmara'daki müvellidülhumuza düzeyinin baş döndürücü azaldığını ve müsilajın ortaya çıktığını kaydetti.
Salihoğlu, "Bu baskıları ortadan kaldırmadığınız sürece Marmara Denizi'nde birtakımı riskler bulunmaya bitmeme edecek ve müsilaj bunlardan hemen biri. Ama bugün Marmara'daki en iri dava müvellidülhumuza azlığı ve Marmara Eylem Planı'nı kararlılıkla uygulamaya bitmeme etmemiz gerekiyor. Plan uygulanmaya bitmeme edilirse denizdeki riskler tedricen azalacak, Marmara şimdi oksijenli, şimdi az kirli, biyoçeşitliliği şimdi efdal müşterek denize dönüşecek." dedi.
Karadeniz ve Akdeniz'de Marmara'dakine benzeşim baskıların arttığını ve hava değişikliği tesirinin yaşandığını dile getiren Salihoğlu, şunları kaydetti:
"Denizlerimizde iklimin değişikliğinin tesirini baş döndürücü müşterek tomar hissediyoruz. Marmara'daki satıh sıcaklıklarında 2,5 dereceye andıran artışlar oldu. Akdeniz'de ve Karadeniz'de 2 dereceyi buluyor. Denizlerimizde sıcaklığın arttığını, evren averajının üstünde bulunduğunu görüyoruz. Kıyısal girdiler, tarım, uran kirliliği ve bunların girdileri başka baskıları oluşturuyor. Özellikle Doğu Akdeniz kıyıları bundan böyle anlaşılan müşterek kirliliği aşmış durumda. Sıcaklığın da etkisiyle buradaki ekosistem de değişiyor. Karadeniz'de vaziyeti az buçuk şimdi kritik. Karadeniz'de kestirmece 100 metrenin altı oksijensiz, müvellidülma sülfür payı yüksek. Oksijensiz tabakanın tedricen yüzeye yaklaştığını görüyoruz. Bunun anne nedeni de hava değişimi. Karadeniz'e has fiziki yapıların hava değişim işlemi ile ağır biçimde değiştiğini gözlüyoruz, itici boşluk katman meknuz durumda. İklimin denizin üzerindeki tesirini azaltamıyoruz boydak başka baskıları azaltacağız ki denizlerimiz bu hava değişikliğine şimdi dayanabilen bir duruma gelsin. Çünkü filhakika hava ağır müşterek bası oluşturuyor. Bizim de kirlilik, avcılık, yapılaşma kabilinden baskıları azaltmamız lazım."
Mavi ekonominin geliştirilmesine müteveccih projeler
İklim değişikliğinin denizlerde ağır müşterek riziko olduğunu, 2050'ye genişliğinde en müşterek tomar 1,5 aşama hararet artışının hedeflendiğini ancak bunun aksi etkilerinin de olacağını tabir fail Salihoğlu, ne olursa olsun denizlerdeki başka baskıların giderilmiş edilmesi icap ettiğini belirtti.
Prof. Dr. Barış Salihoğlu, ODTÜ adına Karadeniz'e müteveccih AB projelerinin koordinatörlüğünü yaptıklarını, Avrupa'daki 33 enstitüye liderlik ettiklerini, denizlerdeki topu topu sorunları anlamak, modellemek ve hal yöntemleri arz etmek düşüncesince çalıştıklarını ve gökçe ekonomiyi yetiştirmek istediklerini söyledi.
Denizlere dokunca vermeden çalışılması icap ettiğini tabir fail Salihoğlu, Karadeniz'de ilkin gökçe ekonominin geliştirilmesine müteveccih planlar geliştirdiklerini dile getirdi.
Salihoğlu, İklim Şurası'nda alınacak kararlarla yaşama geçirilecek aksiyon planlarının ilmî fonlama mekanizmaları içre toprak almasına mücahede edileceğini, bilgelik insanlarının çalışmalarının destekleneceğini kaydetti.
