Ermeniler Anadolu mutfağını Türkçe kemirmek isimleriyle Lübnan'a taşıdı

Beyrut

Mantı, su böreği, pastırma, sucuk, lahmacun, Adana ve Urfa kebabı kadar Anadolu mutfağının en ehemmiyetli lezzetlerini Lübnan halkına da sevdirerek az hâlâ tamamı restoranların menülerine Türkçe isimleriyle yazdırmayı başaran Ermenilerin bir fazla fazla başşehir Beyrut'taki Burc Hammud Mahallesi'nde yaşıyor.

Bu mahalleye gittiğinizde değiştirmeden Türkiye'deki kadar etçi ve restoranlardan pastırma ve sucuk satın alabiliyorsunuz. Durumu az buçuk hâlâ ileriye haiz Ermeniler, sucuk rotatif sermaye kebap kebap bile yaparak kemirmek piyasasında güzel müşterek toprak edinmiş.

Ermenilerin Anadolu'dan taşımış bulunduğu bu lezzetlerin Lübnan'da sonuç çağda hâlâ da ünlü olduğuna değgin gastronomi çav sitelerinde nice çav toprak alıyor. "Eater" isminde müşterek gastronomi çav sitesi, geçtiğimiz günlerde "Az aşina Ermeni yiyecekleri Lübnan'da nazarıitibar odağı oldu" başlıklı müşterek makale yaban yayınlandı.

Anadolu mutfağını Lübnan'a haiz Ermeniler, nesiller süresince dökme müşterek kültürel kalıt bulunan bu yiyecekleri zaman sofralara getirerek abuhava ekonomisi ve gastronomisini de zenginleştiriyor.

Lübnan'da Türk lezzetlerinin elzem adresi Ermeni restoranları

Kısacası Türkiye'deki içimli yemeklerin aynısını duymak isteyenlerin Lübnan'daki elzem adresi Ermeni restoranları.

Beyrut'taki Bulat Sokağı'nda zamanı müşterek yapının altında kısaca 75 senedir çalışkanlık yayınlayan İşhanyan Fırını, Gaziantep'ten mevrut Ermeni müşterek familya kabilinden açılmış.

Fırını üçüncü evlat kendisine işleten Elie İşhanyan, AA muhabirine icra ettiği açıklamada, "Aslen Gaziantepli bulunan dedem 1947'de bu fırını açtı. Fırında evvela mukaddema alışılagelen lahmacun, Ermeni lahmacunu ve Suriye lahmacunu yapmış olup satıyordu. Buna hâlâ sonradan vegan (etsiz) lahmacun da ekledik. Mantı ve su böreğini de çıkarmaya başladık. Şu anda annem ve ego fırına bakıyoruz." dedi.

"Dedem Anadolu yiyeceklerini Lübnan'a getirdi"

Dedesinin ölüm etmesinin arkası sıra fırının başına gene aslen Gaziantepli bulunan anneannesinin geçtiğini ve annesini de yanına aldığını özetleyen İşhanyan, dedesinin geldiği içtima kemirmek kültürünü de Lübnan'a taşıdığını vurguladı.

Lübnan'da nice Ermeni restoranı bulunduğunu hatırlatan İşhanyan, mantıyı her insanın öz usulüne layıkıyla yaptığını, sonrasında bunu yoğurtlu, domates soslu ve sarımsaklı kendisine servis ettiğini aktardı.

Kendi fırınlarında bitirdikleri lahmacunun domates, sarımsak, maydanoz ve et içerdiğini tamlayan İşhanyan, bunun beraberinde "Suriye lahmacunu" ile mantı ve su böreği kadar anadan görme Anadolu yiyeceklerini de müşterilerine sunduklarını dile getirdi.

En meşhuru sucuk ve pastırma

Lübnanlı müşterek Arap bulunan Münir Ahmed, ülkedeki Ermenilerin yapmış bulunduğu yiyecekleri baş döndürücü sevdiğini söyledi.

Lübnan'da bunlardan en meşhurunun sucuk ve pastırma bulunduğunu vurgulayan Ahmed, "Mutfağımızın zenginleşmesini seviyoruz. Kendimize saf dünyaca ünlü müşterek mutfağımız var. Lübnan'da evren mutfağından apayrı örnekler söz gelişi İtalya da var. Lübnan'daki kimi yemeklerin kökeni de Türkiye'den." dedi.

1934'ten buyana popülasyon sayımı yapılmadığı düşüncesince Lübnan'da canlı unsurların sayısı açık kendisine bilinmese de bu ülkedeki Ermeni nüfusunun 60 bin ile 100 bin ortada bulunduğu kestirim ediliyor. Bu kişilerin iri çoğunluğu Türkçe konuşmayı biliyor.

Lübnan iç savaşına sonuç sağlayan 1989'daki Taif Anlaşması'nda da Ermeniler, Lübnan'ın yedinci iri anne camiası kendisine benimseme ediliyor.