USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Demokrasiye yaralanan ikinci darbe: 12 Mart Muhtırası

Türk siyasal tarihinde, "sivil siyasete ikinci müdahale" adına anılan 12 Mart 1971 Muhtırası'nın üstünden 51 sene geçti.

Demokrasiye yaralanan ikinci darbe: 12 Mart Muhtırası
11-03-2022 11:27
Ankara

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Türkiye'de önce darbe, 1960'ta, birlikte takım subayın, nüfuz partisi Demokrat Parti'nin (DP) "Türkiye'yi bası diyetine ve ahi kavgasına götürdüğü" iddiasıyla yönetime el koymasıyla yaşandı.

Eski Başbakan Adnan Menderes, emektar Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve emektar Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idamıyla sonuçlanan darbe, ülkede allak bullak birlikte sürecin önünü açtı.

Toplumsal olayların arttığı, aykırı görüşlü gruplar ortada çatışmaların yaşandığı bu süreçte, 16 Şubat 1969'da Türkiye siyasal evveliyatına "kanlı pazar" şekilde sabık görüngü yaşandı. İstanbul'a demirleyen Amerikan 6. Filosu'nu gıcırtı esnasında 2 ad öldü, yüzlerce ad yaralandı.

Anayasa değişikliğiyle "DP'lilerin siyasal haklarının reddetme edilmesi"ne müteveccih Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) maruz teklif, zamanın siyasal tartışmalarını elan da alevlendirdi. Genel Başkanlığını İsmet İnönü'nün icra ettiği CHP'nin de müspet bakmış bulunduğu bu teklife, silahlı kuvvetler gönül rahatlığı çıktı. Büyük tartışmaların yaşandığı bu süreçte, kanun değişikliği teklifi, komisyonda arka istifa kılmak durumunda kaldı.

Siyasi gerilim bitmeme ederken 1969 umumi seçimine gidildi. Süleyman Demirel'in liderliğindeki Adalet Partisi, seçimlerde şişman muvaffakiyet kazanarak biricik başına nüfuz oldu. Demirel'in başvekil bulunduğu bu seçimde, 143 saylav çıkaran CHP, anne muhalefette kalmaya bitmeme etti.

Siyasi ve kazançlı mesail derinleşti

Görevi devraldıktan sonraları içeride ve dışarıda dayanıklı aşırı sorunla karşılaşan Demirel Hükümeti, haşhaş ekimi zımnında ABD'nin şişman baskısına sunulan kaldı.

Hükümetin, gayrikanuni teşekkül eylemleri, çıkmaz ve darülfünun vakalarıyla gönül rahatlığı karşıya kalmış bulunduğu bu süreçte, siyasal ve kazançlı mesail da derinleşti.

Türkiye'de 10 binlerce işçi, "Sendikal teşkilatlanma ve iş bırakımı hakkının kısıtlanacağı" sebebi öne sürülerek ilkin İstanbul peyda kılmak neredeyse Türkiye genelinde gelişim ve yürüyüşlere başladı.

Polisin engelleme etmiş bulunduğu eylemlerin büyümesi üzerine, Bakanlar Kurulunca İstanbul ve Kocaeli'de örfi idare anons edildi. Bu süreçte, kimi endüstri bölgelerinde polisin yanında askeri birlikler de fariza aldı.

Ayrıca, üniversitelerde aykırı görüşlü gruplar ortada çıkan ve inanma güçlerince zorlukla bastırılan olaylarda, aşırı sayıda mektepli yaralandı.

Eski ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Komer'in arabasının ODTÜ'yü ziyareti esnasında yakılması, Ankara'da, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarınca 4 Amerika askerinin kaçırılıp ondan sonra başıboş bırakılması da zamanın öne çıkan vakaları ortada toprak aldı.

Darbenin fut sesleri

1971'e gelindiğinde darbenin fut sesleri duyulmaya başlandı. Ordunun kumanda kademesinde engelleme fikrinin ağırbaşlılık kazanılmış bulunduğu bu süreçte, Başbakan Demirel'in "Türk Silahlı Kuvvetlerinin Cumhuriyet'in ve rejimin bekçiliği, yurdun iç ve aut tehlikelere gönül rahatlığı savunulması görevlerini bırakıp ülke idaresini ele alması halinde, otomatik korumakla yükümlü oldukları rejim, Cumhuriyet ne bir vaziyete gelir?" lafları dikkati çekti.

Sonunda ordu, 27 Mayıs 1960'dan kısaca 11 sene sonraları taharri memuru polis siyasete baştan engelleme etti. 12 Mart 1971'de vakit 13.00'te, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'un imzasını haiz muhtıra, TRT radyolarından okundu.

Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a, Başbakan Demirel'e, TBMM'ye ve Cumhuriyet Senatosu'na yazılmış gönderilen 3 maddeli muhtırada, Demirel istifa etmez ve adına askerlerin onaylayacağı birlikte hükümet kurulmazsa, ordunun idareyi direkt hesabına alacağı bildirildi.

Muhtırada ne dendi?

"Parlamento ve hükümet, süregelen tutum, fikir ve icraatıyla yurdumuzu anarşi, ahi kavgası, içtimai ve kazançlı rahatsızlıklar içerisine sokmuş, Atatürk'ün bizlere erek verdiği modern medenilik seviyesine iktiran yapmak ümidini kamuoyunda kaybetmiş ve anayasanın öngördüğü reformları gerçekleşme ettirememiş olup Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği ağırbaşlı birlikte muhatara içerisine düşürülmüştür." görüşünün savunulduğu muhtırada, şu ifadelere toprak verildi:

"Türk milletinin ve sinesinden çıkan Silahlı Kuvvetlerinin bu vahametli yassı hesabına duyduğu sıkıntı ve ümitsizliğini giderecek çarelerin, partiler üstü birlikte iyilikle meclislerimizce değerlendirilerek bulunan kargaşalı vaziyeti giderecek anayasanın öngördüğü reformları Atatürkçü birlikte görüşle ele ilişki ve ihtilal kanunlarını uygulayacak demir ve tatminkâr birlikte hükümetin demokratik kavait zarfında teşkili gerekli görülmektedir. Bu madde çabucak gerçekleşme ettirilemediği takdirde, Türk Silahlı Kuvvetleri, kanunların namına vermiş bulunduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni arkalamak ve gözlemek vazifesini adına getirerek idareyi direkt doğruya hesabına almaya kararlıdır."

Deniz Gezmiş ve arkadaşları ölüm cezası edildi

Başbakan Süleyman Demirel'in istifa kılmak durumunda kalmış bulunduğu bu süreçte Türkiye, "ara rejim" zamanına girdi. Çok sayıda azap ve çirkin iş iddiasının ortaya atıldığı, demokrasinin kaybedilmiş bulunduğu bu dönemde, asliye doğruluk ve özgürlükler de ağırbaşlı çıban aldı.

Muhtıra ondan sonra başlamış olan operasyonlarda, nice ad gözaltına alınıp hapse atıldı. Bu süreçte, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 6 Mayıs 1972'de ölüm cezası edildi.

Dönemin CHP Kocaeli Milletvekili Nihat Erim, partisinden istifa ederek 26 Mart 1971'de başvekil he ve acemi hükümeti kurdu. Çok etraflıca ömürlü sıfır acemi kabine, yerini 22 Mayıs 1972'de Ferit Melen hükümetine bıraktı.

Melen hükümeti de birlikte müddet sonraları rolü bırakınca 15 Nisan 1973-26 Ocak 1974 tarihlerinde fariza işleyen Mehmet Naim Talu Hükümeti ülkeyi seçime götürdü. Talu'dan sonraları Başbakanlık koltuğuna 37. Hükümet'i kuran Bülent Ecevit oturdu.

12 Mart 1971 Muhtırası'nın peşi esna 12 Eylül 1980'e derece sabık 9 yılda, 11 hükümet değişikliği yaşandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3699+65
2Fenerbahçe3693+61
3Trabzonspor3661+16
4Başakşehir FK3658+11
5Beşiktaş3655+6
6Kasımpaşa3652-4
7Alanyaspor3650+3
8Çaykur Rizespor3649-8
9Sivasspor3648-10
10Antalyaspor3645-6
11Adana Demirspor3644-2
12Samsunspor3642-8
13Kayserispor3641-12
14Konyaspor3640-11
15MKE Ankaragücü3639-4
16Gaziantep FK3638-10
17Fatih Karagümrük3637-3
18Hatayspor3637-9
19Pendikspor3636-30
20İstanbulspor3616-45
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler