USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gençlerle buluştu

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Prof. Dr. İbrahim Kalın, Batı toplumlarının makul kesimleri, özlük kimliklerini düz yazı edebilmek, 21. yüzyılda kendilerine müşterek konuş belirleyebilmek düşüncesince müşterek ötekine gerekseme duyduklarını belirterek, "Soğuk harp zamanında

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gençlerle buluştu
23-11-2021 19:49

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Prof. Dr. İbrahim Kalın, Batı toplumlarının açık başlı kesimleri, zat kimliklerini nesir edebilmek, 21. yüzyılda kendilerine yan yana durum belirleyebilmek düşüncesince yan yana ötekine gerekseme duyduklarını belirterek, "Soğuk harp devrinde bu Komünizmdi. Soğuk savaşın sona ermesiyle beraberce 90'lardan sonraları İslamafobi meselesinin politik yan yana plan durumuna geldiğini görüyoruz. Müslümanları ötekileştirerek, terörle, şiddetle, gericilikle yobazlıkla, baskıyla ilişkilendirerek gerçekte gerekseme duydukları diğerini ortaya koymaya etkin yan yana şuur yapısını görüyoruz" dedi.

Hitit Üniversitesi çeşidinden planlı Gençlik Söyleşisine dahil bulunan Prof. Dr. Kalın, "Barbar, Modern, Medeni; Çağın Anlamı Üzerine Düşünmek" mevzulu yan yana konuşma verdi. Kalın, izlence böylelikle darülfünun öğrencilerinden mevrut soruları yanıtladı. İnsanın, aklın indinde bağımsız iradesiyle yaratıldığını ve dünyaya bu halde gönderildiğini tamlayan Kalın, “Bizim fıtrat serüvenimizin en başına gittiğimiz devir karşımıza çıkan en ehemmiyetli özellik budur, insanoğlunun aklının ve iradesinin şu demek oluyor ki özgürlüğün iradesinin, seçilmiş kabiliyetinin olmasıdır. İnsanı gayrı varlıklardan ayrıca meleklerden üstelik ayıran en esas ayrıcalığı budur. İrade, bellek ve erdemle beraberce kullanıldığı zaman, hürriyeti, özgürlüğü ve bağımsız iradesi aha manalı bir hale geliyor. İnsanlık serüvenini tamamlayan, mütemmim mahsus yan yana istikamete akilane evrilmesini sağlayıcı en esas kıymeti kıymeti, kılavuzu, rehberi durumuna geliyor. Anlam konusunda anane bunu vadediyor diyor Hegel. Modernite ise şahıslara hürriyet vadediyor. Anlam meselesine ego karışmayacağım, diyor. Hayatının anlamını nite nesir edeceğini ego sana bırakıyorum, diyor. Hayatında yapacağın tercihlerin muhtevası beni ilgilendirmiyor, diyor. Dindar olabilirsin, acımasız olabilirsin, eşeysel tercihlerde bulunabilirsin, kapitalist, toplumcu olabilirsin istediğini olabilirsin. Bu bölümüne ego karışmam, diyor. Ama ondan sonraları yan yana ağıt kriziyle karşılaşırsan bunun mesuliyeti da sana aittir, diyor. Yani eksiksiz bu tercihlerinden sonraları yaşamının yan yana manası olmadan yan yana tatminsizlik duygusu varsa, boşunalık senin yaşamını tanımlıyorsa bunun mesuliyeti da sana aittir" niteleyerek konuştu.

“Açık Ufuk kitabınızda elleme yan yana noktaya değinme etmişsiniz. ‘Beden sağlığımızı ne genişliğinde dikkate alıp kimi önlemler alsak da bellek ve emanet sağlığımız da önemli' diyorsunuz. Bu çerçevede ‘Aklımızdan neler geçtiğiniz ilgi etmekte kâr var' diyorsunuz. Gençlerimizin bu toplumsal iletişim araçları düzeninde bellek ve emanet sağlıklarını korumaları düşüncesince ne referans edersiniz?” sorusuna Prof. Dr. İbrahim Kalın, “Nasıl bedenî temizliğe, sağlığa ilgi ediyorsak, güneş tacı devrinde bunu hâlâ elleme anladık. Sık kesif ellerimizi yıkıyoruz, peçe takıyoruz, kendimizi koruyoruz değil mi fiziki olarak. Aynı obje zihnimiz düşüncesince de geçerli. İnsan aklını çirkin şeylere erinç nite koruyacak? Akıl dünyasında çirkin yan yana obje mevcut mı? Bu suali sorarak doğmak lazım. Nasıl bedenimizi zehirleyebilecek, zaafa düşürebilecek ayrıca öldürebilecek, marazlı edebilecek bakteri, virüsler varsa, şuur dünyamızı da emanet dünyamızı da kirletebilecek, marazlı edebilecek dokuncalı şeyler behemehâl vardır. Bunların ne olduğuna nite değişmeyen vereceğine ilişikli de yan yana tasavvurunuzun olması lazım. Burada kast ettiğim fikir dünyanızı, ufkunuzu kısıtlamak değil. Ama evrendeki bitmeyen ihtimaliyat hesapları içerisinde, bitmeyen derecedeki mümkünat içerisinde sizin düşüncesince neyi gerçekleşme etmesini istek ediyorsunuz? Sizin düşüncesince gerçekleşmesini istek ettiğiniz obje nedir? Bu suali kendinize sormanız lazım. Hadis adına söylenti edilen yan yana gır mevcut biliyorsunuz; ‘Faydasız ilimden Allah'a sığınırım' diye. Ben senelerdir düşünürüm bu gır üzerine. Acaba kesin anlamda yararsız bilimsel mi kast etmişti, olmadan görece, nispi adına benim ihtiyacım bulunan bilgelik ne, nitelik ne? Buna bakıp buna uyarınca mi yan yana defa izlememiz gerekiyor? Benim düşüncesince abes bulunan yan yana bilgi, gayr düşüncesince dirimsel yan yana bilgelik olabilir. Dolayısıyla tercihimi akilane yapmak, takdiri akilane gerçekleştirmek akıbet aşama ehemmiyetli bir hale geliyor. Sonsuz olanaklar var. Yunan trajedisi de okuyabilirsiniz, Pele'nin yaşamını da alçalma yazar okuyabilirsiniz. Evrenin yaratılışına bağlı uzay bilimsel teorileri de okuyabilirsiniz, Hindistan'da Diwali Festivali dair yan yana araştırı yapabilirsiniz. Bunların bütünü imkan. Ama neyi yaptığınızda siz kendinize amaç adına koyduğunuz ağıt ve hürriyet yaşamına gideceğinize esasen sizin değişmeyen vermeniz gerekiyor. Tolstoy'un aşırı elleme yan yana tasviri var; 'Bir dostumuz, yan yana arkadaşımız fiziki yan yana hastalığa yakalandığında onu otama kılmak düşüncesince elimizden mevrut değme şeyi seferber ederiz. Doktor ararız, hastaneye götürürüz, çıkar defa getiririz, fakat yan yana dostumuz, sevdiğimiz zihnî yahut içsel yan yana sıkıntıya düştüğünde çoğumuz oradan uzaklaşmayı yeğleme ederiz.' Halbuki o çağda asıl dostuna, kardeşine, arkadaşına, yoldaşına zihinsel, ruhi, kalbi anlamda da cemaat büyümek demektir. O çağda hâlâ benzeyen olmanız gerekir. Çünkü şifanın nereden geleceğini bilemezsiniz. Belki sizin yan yana sözünüz, yan yana jestiniz, yan yana telefonunuzdur onu orada iyileştirecek olan. O cins hallerde aşırı yan yana tomar yakınlaşmanız gerekir. Aynı obje ortamlar düşüncesince de geçerli. Toksik ortamda bulunursanız, sizi zehirleyecek ortamda bulunursanız etkilenmeme şansınız yok. Hiçbirimiz arı değiliz, hiçbirimiz kesin muafiyet sahibi değiliz. Dolayısıyla ne fiziki ortama girdiğinize ilgi ediyorsanız, ne zihnî ve ruhi dünyaya girdiğinize de ilgi etmeniz, oralarda seçici olmanız gerekir. Hayat, insanoğlunun gerçekleştirmek istediklerini gerçekleştirecek genişliğinde uzun, fakat sonsuzluk zaviyesinden bakılınca aşırı kısa. Dolayısıyla tercihleriniz, sizin hayatınızı nite kullandığınızı, size maruz vakte ne genişliğinde artağanlık katıp katmadığınız belirleyen yan yana şey" laflarıyla yanıt verdi.

Kalın, yan yana öğrencinin, “Kendilerini kentlileşmiş adına dünyaya pazarlayan Batılıların ilkin İslam coğrafyasındaki krizlerin, savaşların nedeni bulunduğunu biliyoruz. Böyle yan yana çelişkiye sakıt Batı, bire yan yana devir İslamafobi'nin de ortaya depar belgesi sebebidir. Bu paradoksal vaziyete sizin analiziniz nedir? İslam coğrafyasının talihini hâllenmek belkili müdür?” sorusunu ise şu laflarla yanıtladı:

"Sorunuz akıbet aşama önemli. Bu gerçekte ‘ben ile öteki' arasındaki ilişkiyi de ortaya çıkartıyor. Küreselleşme çağında, erkinci yan yana topluma akilane gittiğimizin tez edilmiş olduğu yan yana çağda hala bu genişliğinde dip yan yana ötekileştirme modelleri hayattaysa, bunun üstünde eyitmek lazım. Bunun naşir İslam üstünden yapılması manidardır. Şüphesiz İslam-Batı ilişkilerinin tarihinde bu cins kırılmalar, kopmalar oldu. İslam dünyasının Batı'yı öbürü adına gördüğü, Batı'nın İslam dünyasını öbürü adına görmüş olduğu dönemler daima oldu. Bunlara ayrıklık teşekkül fail örnekler de yaşandı. İspanya'dan bahsettik. İspanya'da Endülüslü tarihçilerin oradaki yan yana arada taayyüş kültürünü bildirmek düşüncesince kullandığı ifade ‘convivencia'dır. Tam karşılığı yan yana arada yaşamadır. Birlikte yaşamaktır. İspanyol tarihçilerinin kendilerinin kullandığı yan yana tabirdir. Müslümanların, Yahudilerin, Arapların, Berberlerin, Romalıların, İspanyalıların hepsinin yan yana araya geldiği kuma iyide birleşerek üniversal yan yana medeniyetin koskoca yan yana örneğini verdikleri Endülüs'te yaşanmış bulunan koskoca yan yana taayyüş tecrübesi. Bunun üzere örnekler de var. Çatışmalar da var. Buradaki esas maslahat bizlerden değişik olan, öbürü adına tanımladığımız şeyle, toplum, birey, tarih, din, başka yan yana sosyolojik bina ile ilişkimizi nite tertip edeceğimiz meselesidir. Sartre ‘Öteki cehennemdir' derken ötekine bağlı değişik yan yana sağ açıklık sunuyordu. Ben ise naçizane diğerini yan yana cehennem, yan yana düşman, yan yana şeytan, yan yana yadımlama adına gitmek durumunda değiliz diyorum. Liberalist ütopya ego ile diğeri arasındaki eksiksiz ayrımların ortadan kalkacağını tez ediyor. Sen, ben, kimlik, tarih, kültür, bellek bunlar değersiz bir hale gelecek, çoğumuz ağaca sarılan liberaller olacağız. Öyle değil, anca olmuyor. Kimlikler önemli, ilişkinlik önemli, ne kültüre, tarihe, medeniyete bulunduğunuz önemli. Bunlar bizim dünyaya bakış açımızı belirleyen şeyler. Ama bunlar birer gerelti iktisap kılmak hesabına birer mesame olmalı. Dünyaya bakarken yan yana sağ açıklık sağlayabilmeli. Ayağımızın basmış olduğu noktayı belirleme fail simge olmalı. Birer pranga olmamalı. Benim dışındaki toplumla, kültürle yan yana alışveriş kurarken, ego denktaş cezaevi hizasında yan yana ilişkiyi sağlıyabiliyorsam, hürmet duyuyor ve hürmet görüyor isem o devir ego ile öbürü ortada hâlâ rasyonel, hâlâ insanca alışveriş kurabiliriz. Bu dengenin bozulmuş olduğu yerlerde korkunun ötesinde sıkıntı tellallığı, düşmanlık, şeytanlaştırma öne çıkar."

"İslamafobi, yan yana politik taşıt adına kullanılıyor"

"Batı toplumlarının açık başlı kesimleri, zat kimliklerini nesir edebilmek, 21. yüzyılda kendilerine yan yana durum belirleyebilmek düşüncesince yan yana ötekine gerekseme duydular" niteleyerek mütekellim Kalın, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Soğuk harp devrinde bu Komünizmdi. Soğuk savaşın sona ermesiyle beraberce 90'lardan sonraları İslamafobi meselesinin politik yan yana plan durumuna geldiğini görüyoruz. Müslümanları ötekileştirerek, terörle, şiddetle, gericilikle yobazlıkla, baskıyla ilişkilendirerek gerçekte gerekseme duydukları diğerini ortaya koymaya etkin yan yana şuur yapısını görüyoruz. Buna niçin gereksinimleri var? Mevcut politikaları meşrulaştırmak için. Gittikleri yerlerdeki artırım ve tahakkümlerini temellendirebilmek düşüncesince buna gerekseme duyduklarını düşünüyorlar. Batı toplumlarının yan yana bölümü dedim. Buna Batı içerisinden de mevrut aşırı ağırbaşlı itirazlar var. Bizim o itirazlara da kulak kabartmamız lazım. Avrupa merkezciliği eleştiren, oryantalizmi, gün batısı içerisinden mevrut aşırı çelimli itirazlar da var. Biz o literatürü okumamız, tartışmaları da akilane izleme etmemiz geçişsiz ki tığ tersinden yan yana şarkiyat tuzağına düşmeyelim. Nasıl yan yana batıya bizi oryantalize etmiş olduğu düşüncesince kızıyorsak tığ de batıyı oksidantalize etmemeliyiz. Monolotik yan yana halde bunların bütünü bir, bire yan yana üzere bakmamalıyız. Nüansları, farklılıkları, değişik renkler, dokuları, yerleri görebilmeliyiz. Avrupa merkezciliğe en çelimli itirazlar tekrar Avrupa içerisinden geldi bugüne kadar. Gelmeye de bitmeme ediyor. Buralarda bizim de ağırbaşlı ilmi, bilimsel nitelikli yan yana felsefeyi ortaya koymamız, bu münakaşanın zenginleşmesi düşüncesince ortaya ağırbaşlı yan yana efor koymamız gerekiyor. Sadece itiraz kılmak kifayetli değil. Bunun düşüncesince de ego ve öbürü ilişkisini akilane yan yana zemine raspalamak lazım. Ötekinden öğrenebileceğim şeyler olduğunu, onun bana gözgü tutabileceğini bildirme etmemiz gerekiyor. Ancak bu birlik ortamında evren hâlâ anlamlı, hâlâ rasyonel, hâlâ kentlileşmiş yan yana toprak durumuna gelebilir.

İslamafobi, yan yana politik taşıt adına kullanılıyor. Kullanılmaya da bitmeme edecek. Bu az buçuk da Çin'in ne genişliğinde yıldırma algısı durumuna geleceğiyle ilgili. Önümüzdeki on senelerde göreceğiz daima birlikte. Eğer Çin tehdidi artarak yükselmeye bitmeme ederse ihtimal İslamafobi yan yana politik yıldırma unsuru adına art plana çekilecek, Çin öne çıkacak. Real olarak, nesnel adına baktığınız devir ego 90'lı senelerden bu yana daima şurası görüyorum, anca yan yana levha çiziyor ki bu İslamafoblar, sözde dünyanın orduları, en şişman ekonomiler, en şişman siyasetçi gücü İslam dünyasında ve bunlar gelip eksiksiz gün batısı dünyasını kaplama edecekler. Tablo kusursuz tersi değil mi? Dünyanın en şişman orduları nerede? En şişman ekonomileri nerede?

Terörizm ise mesele, beli ferdî olarak, teşekkül adına yıldırı örgütleri mevcut mı, var. Bunları tığ sonuna genişliğinde kınıyoruz. Bunların yan yana defa ki bizim inancımızı bu halde köle almasına ego en şişman tepkiyi ifşa kılmak zorundayım. Benim dinimi bu kişilerin kirletmesine müsaade veremem, etmem. Rakamsal baktığımız devir en şişman yıldırı eylemleri nerede yaşandı, nereden geliyor niteleyerek baktığınızda, ABD Birleşik Devletleri'ni ele aldığınızda Amerikalıların zat topraklarında yetişen teröristlerin öldürmüş olduğu insanoğlu sayısı, haricen mevrut eksiksiz yıldırı saldırılarından aşırı hâlâ fazla. Aynı obje Avrupa düşüncesince de geçerli. 11 Eylül olabilir mu, oldu. Avrupa'da saldırılar olabilir mu, oldu. Bunların hepsini kınıyoruz. Ama anca yan yana idrak oluşturuluyor ki sözde terörün yegâne deposu İslam dünyası, terörün yegâne deposu İslam'mış üzere bunun üstünden başka yan yana obje yaşama geçirilmeye çalışılıyor."

Konferansa Vali Mustafa Çiftçi, AK Parti Çorum saylav Erol Kavuncu, Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk ve davetliler katıldı.

Muhammed Muttalip Yalçın

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3489+58
3Trabzonspor3458+15
4Başakşehir FK3452+7
5Beşiktaş3451+5
6Kasımpaşa3449-3
7Çaykur Rizespor3449-6
8Alanyaspor3448+3
9Sivasspor3448-4
10Antalyaspor3445-3
11Adana Demirspor3441+2
12Kayserispor3440-9
13Samsunspor3439-7
14MKE Ankaragücü3438-3
15Fatih Karagümrük3436-2
16Konyaspor3436-14
17Gaziantep FK3434-15
18Hatayspor3433-10
19Pendikspor3430-32
20İstanbulspor3416-41
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler