Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Doç. Dr. Aydın madde huzur yanında bağlanmış izah yayımladı. Aydın çeşidinden piyasaya çıkan açıklamada şunlar kaydedildi:
“CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel'in 26 Nisan 2022 tarihinde Çağlayan Adliyesi uğrunda icra ettiği matbuat açıklamasında Cumhurbaşkanımıza müteveccih kendisine nefis haklarını ihlal edici mahiyette esas dışı suçlama ve isnatlarda bulunmuştur. Bu açıklamaları zımnında Özgür Özel aleyhine Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinde 250 bin TL'lik tazminat davası davası açılmıştır. Dava dilekçesinin karışımından alıntılanan yanında fasıl pasajlar şu şekildedir:
'Davalı açıklamasında yanında dört başı mamur kendisine Sayın Cumhurbaşkanımızın nefis haklarını ihlal etmiş olup ilkin Sayın Cumhurbaşkanımızı, ‘mahkeme bağımsızlığını bulunmayan etmekle, kuvvetler ayrılığını ayaklar dibine almakla, kan emerek canlı ve adaletin kanını soğurgan yanında vampir olmakla' suçlama etmiştir. Davalının açıklamaları, yanında dört başı mamur kendisine esas dışı ithamlar içermesinin yanında, Sayın Cumhurbaşkanımızın nefis haklarına ciddi yanında hücum da oluşum etmektedir. Kamuoyunda Gezi vakaları kendisine aşina hadiseler, amme görevlileri engelleme iktisap etmek neredeyse onlarca vatandaşımızın yaşamını kaybettiği, nice amme binasının ve işyerinin yıkma edildiği, kamuya ve hususi bireylere ilgilendiren mallara dokunca verildiği, bilek ve kuvvet kullanılarak yasal hükümetin devrilmeye çalışmış bulunduğu hadiselerdir.
Gerek gayesi gerekse yeğleme edilen yollar nedeni ile nice suça beden sağlayan bu hadiselerin adli makamlar çeşidinden soruşturulması ve kovuşturulması derece elbette yanında nesne olamaz. Hiçbir demokratik hususiyet devleri, kuvvet muhtevalı yönetmelerle, seçme yasal hükümetin devrilmesine hoşgörü göstermez. Bu nitelikteki eylemlere adli ve yönetsel kendisine hoşgörü ifşa etmek demokratik hususiyet devletinin otomatik inkarı anlamına gelmektedir.
Kuvvetler ayrılığının akan bulunduğu demokratik hususiyet devletinde yargısal faaliyetlerden ötürü teşri ve icra suçlama edilemez. Yargılama faaliyeti, hür ve yansız mahkemelerin yetkisi dahilindedir. Mahkemelerin, yayıncı oldukları usuller çerçevesinde bitirdikleri muhakeme faaliyetlerine ve hâkimiyet kendisine ortaya koydukları iradeye hacısı hocası hürmet ifşa etmek zorundadır. Mahkeme kararlarının eleştirilmesi ile kararın sağlayan hakimlere taşlama edilmesi yahut hakimlerin zılgıt edilmesi ayrımsız çerçevede değerlendirilemez. Birincisi hukuken yasal olmakla baş başa ikincisi hukuken mazeretli görülemez.
Davalının, kamuoyunda ‘gezi davası' kendisine aşina ukubet davasında evcil mahkemenin verdiği değişmeyen üzerinden, Sayın Cumhurbaşkanımızı erek düzlük açıklamaları, yukarıda anlatım edilen asliye ilkelerin bariz yanında ihlali bulunduğu gibi, Sayın Cumhurbaşkanımızın nefis haklarına da ciddi yanında saldırıdır.
Yargıtay kararlarında isabetle belirtildiği neredeyse ‘başta politik eşhas iktisap etmek üzere, en enli şekilde dahi, anlatım özgürlüğünün şahısların itibarına dokunca verecek boyuta ulaşmaması gerekir. Bu gereklilik, asliye adalet ve hürriyetlerin, bireyin topluma, ailesine ve gayrı bireylere huzur vecibe ve sorumluluklarını da tazammun ettiğini tamlayan Anayasa'nın 12. Maddesinin ikinci fıkrasından doğan yanında zorunluluktur.'
Davalının, dava konusu beyanları, anlatım özgürlüğünün sınırlarını aşan, kamusal tartışmalara yardım arz kapasitesi olmayan, Sayın Cumhurbaşkanımızın itibarına dokunca veren, politik eleştiriden baş döndürücü ferdî hücum durumunda açıklamalardır.
Sonuç nedeni ile dava dilekçesinde 250 bin TL içsel tazminatın Özgür Özel'den tahsili ile murafaa kararının erdemli tirajlı yanında gazetede yayınlanması istem edilmiştir.”
