USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Bu müze 'canlı müze'

İzmir Tire'de mevcut Kent Müzesi, unutulmaya beniz tutmuş mesleklerin ustalar kabilinden canlı namına ziyaretçilere tanıtılması zımnında "canlı müze" namına biliniyor.

Bu müze 'canlı müze'
22-11-2021 12:05

Tire Kent Müzesi; yorgancılık, ahşap tornacılığı, hasırcılık, urgancılık, semercilik, takunyacılık kabilinden unutulmaya beniz tutmuş meslekleri canlı müze şeklinde ziyaretçilerine sunuyor. Müzenin madun katına kurulan stantlarda emektar meslekleri yürütme fail ustalar, ziyaretçilere enteresan birlikte birikim yaşatıyor. Ustalar, mesleklerin bulunmayan olmaması düşüncesince ömürleri yettiğince çalışacaklarını belirtiyor.

“Nalıncılığı 55 yaşından sonraları öğrendim”

Nalıncı ustası Nihat Yakın, “Bu mesleği kişi çabalarımla öğrendim. Asıl mesleğim ayakkabıcılık. 7 senedir da takunyacılık yapıyorum. Eski sanatları keyiflendirmek düşüncesince bu müzede nalınlar hazırlıyorum. Nalın yapmayı 55 yaşından sonraları öğrendim. Çünkü bu mesleklerin yaşaması gerekiyor. Gençlerin uğraşı yerine da olsa bu meslekleri öğrenmelerini isterim. Müzeye mevrut ziyaretçilerimiz, ‘bizi eskiye götürdünüz' diyor. Heyecan yaşıyorlar. Ben ömrüm yettiğince bu mesleği yaşatmaya çalışacağım. Aynı sürede ahali yetişek merkezinde ağırşak da vererek sanatı yaşatmaya çalışıyorum. Nalınlar en baş döndürücü bezgi eşyası yerine gidiyor. Küçük boyutta yaptığım nalınların siparişine yetişemiyorum fakat hamamda beğenilen nalınlar da müşteri buluyor” dedi.

“Çocukluğum semerlerin üstünde geçti”

Semerci Nurettin Baysal da mesleği ati yaşta öğrenenlerden. Baysal, “7 senedir canlı müzede semercilik yapıyorum. Bu mesleği bitmeme yol açmak istiyoruz. Çok emektar birlikte cümle bulunduğu düşüncesince unutulmasını istemiyoruz. Çocukluğum semerlerin üstünde geçti. Çocukluğumdan buyana merakım vardı. 7 sene önce, 60 yaşından sonraları semerciliği öğrendim. Çıraklar yetişse baş döndürücü dobra olur. Biz yaşımızın el verdiği denli mesleği sürdürmeye bitmeme edeceğiz” sanarak konuştu.

“İstanbul'un fethinde Tire urganları kullanıldı”

Urgancılık karşıcı Raife Baysal da urgancılığın ata mesleği bulunduğunu anlatım ederek, “Çocukluğumdan buyana urgan yaparım. Mesleği etraflıca senelerdir elhak biliyorum. Tire'nin urganları sağlamdır. Hatta İstanbul'un fethinde Tire'den revan halatlarla gemiler karadan yürütülmüştür. Bu mahsulat bundan böyle fabrikalarda yapılıyor. Bizim mesleğimiz unutuldu gücün insanoğlu gerek istemez üzülüyor. Keşke domestik kendirlerimizle urgan yapılmaya bitmeme edilse. Ben gücüm yettiğince mesleğimi gerçekleştirmek istiyorum. Urgan gerçekleştirmek mütekait gücün zevkli. Ata mesleğim bulunduğu düşüncesince oğluma da öğrettim. Müzeye mevrut ziyaretçiler baş döndürücü beğeniyor. Yabancı turistler, bizi gördüğünde alkışlayıp kutlama ediyor” laflarına toprak verdi.

“Mesleği kızlarıma da öğreteceğim”

Sepetçilik karşıcı Hamide Susamcıoğlu ise “6 aydır müzede sepetçilik yapıyorum. Mesleği öğrenip burada hazırlamaya başladım. Sepetleri ayıt ve kargı dalları ile yapıyorum. Dalları suda yumuşattıktan sonraları ayırıyorum. Hayıt dalları ile sepetin madun tarafını ve kenarlarını örüyorum. Kargı dallarıyla da etrafını örüyorum. Ziyaretçiler sepetlerimi beğenip alıyorlar. İşimi istekle yapıyorum. Bu işi kızlarıma da belletmek istiyorum. Bu malzemelerle çabucak sepet değil, baş ve avizeler de yapılabilir” ifadelerini kullandı.

Ceren Atmaca - Sinan Yeniçeri - Yakup Fatih Şaşmaz
 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler