USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

'Boğazlar düşüncesince atılacak adım savaşın seyrine yön verebilir'

Rusya-Ukrayna savaşının politik ve türel yansımaları KKTC'de planlı konferansta ele alındı. Konferansta Türkiye'nin konumunun muharebeye etkilerini değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Nabi Berkut, “Türkiye'nin boğazlar dair elbette ortak adım atacağı, savaşın seyrine yön verebili

'Boğazlar düşüncesince atılacak adım savaşın seyrine yön verebilir'
11-03-2022 18:23

Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Yakın Doğu Enstitüsü iş donanmasında meydana gelen konferansta; Rusya-Ukrayna ortada yaşanmış bulunan silahlı çatışmalar, arsıulusal mahkemelerin rolü, Türk Boğazlarının diyeti ve sığınmacı konusu ile ilişik teferruat ele alındı. Moderatörlüğünü Yakın Doğu Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mustafa Çıraklı'nın meydana getirdiği konferansta Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Dr. Öğr. Üyesi Erdi Şafak, Dr. Öğr. Üyesi Nabi Berkut ve Dr. Öğr. Üyesi. Tutku Tuğyan'ın yanında Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi'nden Doç. Dr. Kutluhan Bozkurt ve Bakırçay Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi hasret Canbeldek Akın, Rusya - Ukrayna Savaşı'nı değerlendirdi.

İstanbul'un fethinden günümüze Türk yönetimlerinin yetkisi altında bulunan Türk Boğazlarının, bulundukları pozisyon zımnında Karadeniz'e kıyısı bulunan ülkeler ve öbür ülkeler düşüncesince şişman birlikte ehemmiyet taşıdığını vurgulayan Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Nabi Berkut, “Gözler, Rusya ve Ukrayna ortada çıkan silahlı arbedede Akdeniz'den Karadeniz'e geçişin biricik yolu bulunan Türk Boğazları ve Boğazların türel diyetinin yayıncı bulunduğu Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne döndü. Kurtuluş Savaşı ondan sonra nice ayrımlı arsıulusal görüşmelere özellik bulunan boğazların türel rejimi, 1936 senesinde imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi çeşidinden belirlendi. Boğazların, Türkiye Cumhuriyeti suları içinde bulunması namına ayrımlı birlikte yontu tanıyor. Bu bağlamda, Türkiye'nin kesinlikle birlikte adım atacağı savaşın seyrine de yön verebilir” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Nabi Berkut, laflarına şu ifadelerle bitmeme etti:
“Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne baktığımız devir bulunan şartlar altında değerlendirilmesi müstelzim ilişik öz Sözleşme'nin 19'uncu maddesidir. İlgili madde, savaş zamanında, Türkiye etkisiz ise ecnebi savaş gemileri ortada birlikte ayrıma gidileceğini tabir ediyor. Tarafsız ülkelerin savaş gemilerine sulh zamanındaki şerait uygulanacak iken savaşçı devletlere ilişik savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi öge şekilde yasaktır. Bu yasağa karşıt boyut ise gine ilişik maddenin 2'inci fıkrasında tamlanan putrel limanlarından ayrılan gemilerin yeni baştan üslerine arka devir hakkının bulunmasıdır. Buna göre, Karadeniz'e sahildar bulunan Rusya ve Ukrayna, Karadeniz haricinde konumlanmış filolarını şayet putrel limanları Karadeniz'de ise arka davet hakkına sahip. Bu noktada, Türkiye'nin sözleşmenin maddelerini kesinlikle uygulayacağı; Türkiye-NATO ve Türkiye-Rusya ilişkilerinde belirleyici olacak.”

Dr. Öğr. Üyesi Erdi Şafak: “Yaşanan çatışmalarda savaş hukuku kuralları geçerli olacak”
Konferansta, Rusya-Ukrayna krizini silahlı çatışmalar hukuku bağlamında ele düzlük Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Dr. Öğr. Üyesi Erdi Şafak, ilk önce dü dünya ortada yaşanmış bulunan durumun akilane birlikte halde adlandırılması gerektiğine nazarıitibar çekti. Uluslararası hukuka göre, dü mevki ortada yaşanmış bulunan gelişigüzel silahlı çatışmanın savaş olmadığını; gelişigüzel savaş düşüncesince de silahlı arbede gerekmediğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Şafak, “Ortadaki durumun savaş şekilde adlandırılması, ilkin Möntrö Anlaşması iktisap buyurmak üzere, arsıulusal hukukun işleyebilmesi düşüncesince sonuç basamak ehemmiyetli birlikte detay. Rusya'nın Ukrayna'ya uyguladığı güç kullanması savaşın eksiksiz niteliklerini taşıyor ve savaş şekilde adlandırılmalıdır” ifadesini kullandı.

Dr. Öğr. Üyesi Şafak, laflarına şu halde bitmeme etti: “Uluslararası silahlı arbede hukuku, ülkelerin birbirlerine gönül rahatlığı güç kullanımını düzenleyen ahbaplık dalıdır ve savaş hukukuna ilişik kavait umumi şekilde 1899 - 1907 La Haye Sözleşmeleri ve 1949 Cenevre Sözleşmeleri ile belirlenmiştir. Söz konusu anlaşmalar savaşçı tarafların uyması müstelzim kuralları düzenlemiş vaziyette ve zamanımızda de bu kavait tamamı ülkeler açısından geçerlidir. Bu bağlamda Rusya ile Ukrayna ortada yaşanmış bulunan çatışmalar düşüncesince de savaş hukuku kuralları geçerli olacaktır.”

“Ukrayna'da arsıulusal yükümlülükler ihlal ediliyor”
Uluslararası savaş hukukuna göre, tarafların ilk önce nazarıitibar etmesi müstelzim noktaları sıralayan Şafak, “İki mevki ortada yaşanmış bulunan birlikte muharebede halkın saldırılardan dokunca görmemesi, askeri gerekler haricinde göçe yayıncı tutulamaması; gerekliyse afiyet ve asayiş açısından akla yatkın birlikte yere taşınmanın sağlanması; mecburi çalıştırma yapılacaksa da insani prosedür ile yaptırılması; halkın hayatını bitmeme ettirebilmesi düşüncesince muktezi besin maddelerine, zirai ürünlere, hayvanlara, ekincilik ve içmece sularına, baraj ve yalıtım santrallerine, tarihsel, sanat içerikli yapılara, ibadethanelere saldırılmaması arsıulusal yükümlülükler şekilde öne çıkıyor. Ancak ne efsus ki Ukrayna'da yaşanmış bulunan gelişmelere baktığımızda, arsıulusal yükümlülüklerin ihlal edildiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Uluslararası hukukta bilhassa ülkelerin çatışmalar sırasında yükümlülüklerini hesabına getirmemesi, arsıulusal sorumlulukların doğmasına yahut savaş suçu sayılabilecek suçları işlemesine illet bulunduğunu da vurgulayan Şafak, “Bu bağlamda ülkelerin Uluslararası Adalet Divanı yahut mevki görevlilerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi uğrunda yargılanması konusu gündeme gelebilecek. Rusya-Ukrayna krizi bağlamında ilkin ABD Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği iktisap buyurmak üzere, arsıulusal aktörler, Rusya'ya müeyyide uygulayarak, arsıulusal ahbaplık kurallarına uyulmasını sağlamaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Dr. Öğr. Üyesi Tutku Tuğyan: “Ukrayna Rusya aleyhine genosit iddiaları ile müracaatta bulundu”
Dr. Öğr. Üyesi Tutku Tuğyan ise Ukrayna ve Rusya arasındaki uyuşmazlıklarla ilişik şekilde türlü arsıulusal mahkemelerde tanıdık davaların ehemmiyetli birlikte özellik bulunduğunu belirtti. Tarihsel birlikte probleminin sonuç yıllarda baştan canlanmasına koşut olarak, arsıulusal davaların sayısı artıyor diyen Tuğyan, “Rusya ordusunun, Ukrayna topraklarına baştan atıf edilmesinden hoppadak biraz gündüz sonraları Ukrayna, Uluslararası Adalet Divanı'na, Rusya aleyhine genosit iddiaları (ve eğreti önlemler talebi) ile müracaatta bulundu. Ek olarak, sonuç on yılda dü dünya arasındaki birlikte paradigma devletlerarası sorun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi çeşidinden karara bağlandı. Son olarak, Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı, bu arbedede savaş suçları ve insanlığa gönül rahatlığı suçların işlenip işlenmediğine bağlı anket başlatma planlarını da duyurdu” dedi.

“Ukrayna harbinde geçerli Uluslararası Mülteci Hukuku, Suriye harbinde kıygın olanlara uygulanmadı”
Tarihsel şekilde savaşların ortaya çıkardığı en ehemmiyetli sosyal hastalıkların başlangıcında sığınmacı mevzusunun geldiğini kail Dr. Öğr. Üyesi hasret Canbeldek ise Rusya-Ukrayna harbinde şimdiden kestirmece vasati 600 bin Ukrayna vatandaşının yurtlarını ayrılma buyurmak durumunda kaldıklarını söyledi. “Ülkelerini ayrılma buyurmak durumunda küsurat insanların dirim hakkı ve ülkelerin komut haklarını kullanarak sınırlarını korumaları arasındaki denge; arsıulusal hicret hukukunun ehemmiyetli noktasını oluşturur” diyen Dr. Öğr. Üyesi Canbeldek Akın, “Ukrayna savaşında, kapıların hâlâ geçmiş savaşlara kıyasla hâlâ bedava açılmasının dirim hakkı açısından önemli. Ancak Suriye harbinde kıygın bulunan sığınmacılar düşüncesince Avrupa'ya girişin bu genişliğinde bedava olmadığını da unutmamak gerekir” dedi.

Doç. Dr. Kutluhan Bozkurt: “Savaş dünyayı tesir potansiyeline sahip”
“Rusya'nın, Ukrayna'dan derinliğine zamandır silahlı arbede eliyle ayrılmaya etkin ve sonunda bağımsızlıklarını anons fail Lugansk Halk Cumhuriyeti ile Donetsk Halk Cumhuriyeti'ne dayanaklık buyurmak olma; Ukrayna'nın silahtan arındırılması ve alanda barışın sağlanması amacına dayandırdığı askeri engelleme birlikte harbe dönüştü” diyen Doç. Dr. Kutluhan Bozkurt, “Kuşkusuz bu savaş hoppadak alanı değil, bilhassa yandaki ülkeleri, Avrupa Birliği'ni, Türkiye'yi ve ayrıca dünyayı tesir potansiyeline sahip. Uluslararası hukukun ehemmiyetli sahalarından bir tanesi bulunan diplomatik çözümün bulunan vaziyette uygulanabilirliği tartışılmalıdır. Kaldı ki çevre ortada mütareke ve barışın sağlanması şartıyla diplomatik görüşmeler de başlamıştır” dedi.
Avrupa Parlamentosu'nun Ukrayna'ya namzetlik statüsü verilmesini, AB'nin nesiç ve hareket sürecinde katı rastlanmayan birlikte halde süratte ikrar ettiğini kail Doç. Dr. Bozkurt, “Yüz binlerce Ukraynalı ülkesinden mecburi şekilde yandaki devletlere geçti. AB'yi şişman birlikte hicret dalgası bekliyor. AB'nin dehalet ve sığınmacı politikaları ve tüzel düzenlemelerinin Ukrayna - Rusya savaşı ekseninde tartışılması ehemmiyet kazanıyor” ifadesini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3489+58
3Trabzonspor3458+15
4Başakşehir FK3452+7
5Beşiktaş3451+5
6Kasımpaşa3449-3
7Çaykur Rizespor3449-6
8Alanyaspor3448+3
9Sivasspor3448-4
10Antalyaspor3445-3
11Adana Demirspor3441+2
12Kayserispor3440-9
13Samsunspor3439-7
14MKE Ankaragücü3438-3
15Fatih Karagümrük3436-2
16Konyaspor3436-14
17Gaziantep FK3434-15
18Hatayspor3433-10
19Pendikspor3430-32
20İstanbulspor3416-41
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler