AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Sivas'ta AK Parti İl Genişletilmiş Divan Toplantısına katıldı. Toplantı evveliyat esnaf ziyaretleri eden Yıldırım ile Sivaslılar ortada mülevven diyaloglar yaşandı. Yıldırım ortak hanımı vatanı vazifesini Suriye'de eden nişanlısı ile görüştürdü. Yıldırım katılmış olduğu AK Parti İl Genişletilmiş Divan Toplantısında görümsetme sürprizi ile karşılandı. Yıldırım, kişi görüntülerin toprak almış olduğu klibi seyrederken ihtisas mahmul anlamış olur yaşadı. Yıldırım'da hitabı esnasında Sivaslılara ortak şaşırtı yaptı. Binali Yıldırım el telefonu ile aramış olduğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sivaslıları buluşturdu. Erdoğan, Yıldırım'ın telefonu vasıtasıyla salona seslendi.
Erdoğan konuşmasında şunları söyledi. “Sevgili Sivaslı kardeşlerim. Genişletilmiş il başkanları, esnetilmiş il divanında sizlerle ortak arada olmaktan duyduğum, memnuniyeti başta anlatım eylemek istiyorum. Öncelikle bu esnetilmiş divanın Sivas'ımız düşüncesince hayırlara fırsat olmasını Allah'tan diliyorum. Çok ehemmiyetli ortak çağa giriyoruz. Bu çevrim içinde ego inanıyorum ki Sivaslı kardeşlerim topu topu ezberleri bozacaktır. Gerek eş kolları gerekse cahillik kolları olarak, ego bu başarıyı tanıdığım, bildiğim, inandığım Sivas teşkilatında görüyorum ve Sivas'ta önceki yapacağımız mitingde yahut orada ortak araya hulul suretiyle, şişman açım törenleri ile bunu göreceğime inanıyorum. Bu havas içinde Sivas'ı Sivaslı kardeşlerimi en kalbi hislerle selamlıyorum. Geceniz ongun olsun, geleceğiniz aydın olsun. 2023 şimdiden bizim düşüncesince yengi muştusu olsun.”
“Milli irade yapılmaksızın devlet idaresi olmaz”
Yıldırım konuşmasında ulusal iradenin önemine değinerek, “Milli idare yapılmaksızın devlet idaresi olmaz. Ama ulusal idareye ehil çıkamayan iktidarları da gördük. Nerede gördük? 28 Şubatta gördük. Nerede gördük; 80'de, 71'de ve 60'da gördük. Ama o ulusal iradeye baş tutan, el sallayan, boy bos vermeye çalışanlar 2000'lerden sonraları da o alışkanlıklarını bitmeme yol açmak istediler. 27 Nisan e-muhtıra ile karşımıza çıktılar. Onlara dedik ki ‘1 dakika, anca soygunculuk yok. Biz buyruğu milletten alırız, milletin söylediğini yaparız, onun haricinde bizlere tek bilinçlilik sökmez' mevrut mektubu reddetme alındılı şekilde gönderdik, Yetmedi 17-25 Aralık adi FETÖ yargı-kolluk darbesi girişimi ile huzur karşıya kaldık. Yine dik durduk. Kim dik durdu. Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları kavim yerine dik durdu. Çünkü bizlere yetkiyi ve gücü sağlayan millettir. 15 sene kasa koyduk milletin önüne. 15 sene matematik verdik, halende veriyoruz, bitmeme edeceğiz. Millet iradesi devlet idaresine dönüşmedikçe Türkiye'nin kat edeceği yol yok. Vesayetçiler, yıldırı seviciler, bölücüler, kutsallarımızı sömürme edenler, değerlerimizi aşındıranlar yılmadılar. 15 Temmuz'da karşımıza çıktılar. 15 Temmuz onlara mucibince kıymetli vuruştu. Hiçbir kuvvet ve nüfuz bundan sonraları onların elinden bu işi alamaz niteleyerek düşündüler. Çünkü diplomatça ve geriden geriye yazı yaptılar. Asker ve manşet kılığına girdiler. O dobra elbiseliyi lekelediler. Yetmedi devletin milletin parası ile almış olduğu tayyare ve helikopterleri, tankları, ciddi silahları millete doğrultular. Bu alçaklığı da yaptılar. Ama millet, önderi Recep Tayyip Erdoğan ve milletin seçtiği hükümet, onun başkasını meydanlara çağırma etti, kavim göğsünü esirgeme etti. Kadını ile beyi ile genci ihtiyarı ile ortak olup alçaklara dur dedik. O tün sembol inmedi ezanlar dinmedi. Tankın gücü halkın ve hakkın gücü karşısında yenik oldu.” dedi.
“20 sene iblis taşladık”
Yıldırım, 20 sene süresince iblis taşlamak mecburiyetinde kaldıklarını belirtip, “Bugünlere gelirken keşki bölen yıldırı örgütünden, FETÖ'cü yıldırı örgütünden bu sorunları yaşamasaydık. Hep dikkatimizi Türkiye'nin kalkınmasına verseydik. Hep planlara devir ayırsaydık. Hep insanımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın hâlâ dobra ortak geleceği düşüncesince çalışsaydık bugün emin olun yaptığımız işin minimum 5 sert hâlâ iş yapardık. 20 yılda iblis taşlamaktan arda artan yıllarda fakat iş yapabildik.” halinde konuştu.
Demet Karakuş - Mustafa Koçyiğit
