Grodno
Belarus'un Grodno şehrindeki Bruzgi sınır noktasında aralarında aşırı sayıda kadın ve çocuğun bulunmuş olduğu kısaca 2 bin ad yerleştirildikleri bağlı bölgede Avrupa Birliği (AB) sınırlarına mürur ümidiyle beklemeye bitmeme ediyor.
Belarus yetkililerine göre, kısaca 500 çocuğun bulunmuş olduğu göçmenlerin süresince ilkin bayanların sürdürdüğü çetin dirim şartları kamptaki dramı gözler önüne seriyor.
Sınır branşında bu güçlükler bitmeme ederken, buradaki insanoğlu düşüncesince arsıulusal örgütlerden şu anne denli aşırı iri müşterek dayanak noktası gelmedi.
Yardımların iri çoğunluğu Belarus yönetimi, ordusu ve halkının çabalarıyla dağıtılıyor.
Belaruslu yetkililere göre, AB'nin göçmenler düşüncesince ayırdığı 700 bin ekü da şu anne denli ulaşmadı.
Göç yolundaki kadınlar dertlerini anlattı
AA muhabiri, çoğunluğu Irak'tan mevrut hanımlara kampta yaşadıklarını sordu.
Süleymaniyeli Geşav Rostem, benzeri ve 3 çocuğuyla bu arada Belarus-Polonya sınır noktasına geldiğini söyledi.
Durumlarının elleme olmadığını tamlayan Rostem, kaldıkları bağlı alanın az buçuk dargın fakat ormandaki şartlardan hâlâ elleme bulunduğunu dile getirdi.
Yiyeceklerin çıtırbom olduğu için ve çocuklarını dört dörtlük şekilde doyuramadığından sızlanan Rostem, AB'nin kendilerine iane etmesini istedi.
Rostem, "Buradan değerlendirmek istiyorum. Yanımda füru var. 20 gündür banyo yapmadık. Yanımızda hemen az buçuk kıyafet var. Çocuğumun sırtında yaralar var. Sınırda çocuklarla gürültü etmişti." diyerek konuştu.
"Sınırdaki bölgede küçüklere beslemek zor"
Kerküklü Aysan Nuri, Irak'ta meslek şartları elleme bulunmadığı düşüncesince benzeri ve birisi kız birisi 2 evladı ile sınıra geldiklerini anlattı.
Irak'ta hükümetin elleme olmadığını ve çecik elleme bakamadığını dile getiren Nuri, "Hayatımız zor. Yaşamak zor. Çocuklarım mektepte okuyamıyor, mektepler elleme değil. Onun düşüncesince geldim. Ben kendim düşüncesince değil, çocuklarım düşüncesince geldim." dedi.
Evlendikten 11 sene sonraları evladı bulunduğunu kail Nuri, "Burada küçüklere bakamıyorum. İyi kemirmek yok. Çocukları yıkayamıyorum. Kirliyiz. Dün bebek aşırı hastaydı. Götürdüm, namına müşterek komprime verdiler. Elbiseleri pis." diyerek konuştu.
Çocukların geceleyin kalmış olduğu bölgede üşüdüğünü tamlayan Nuri, çocuklarını üstündeki elbiselerle yatırdığını anlattı. Bir kadın şekilde gereksinimlerini gidermenin çetin bulunduğunu kail Nuri, "İçecek su bilmek aşırı zor. Sıcak su yok, yemekler yetersiz. Yemek bulunmadığı düşüncesince evlatların takati kalmıyor. (Avrupa'ya gitme konusunda) Ümidim var. Irak'a dönmeyeyim de nereye gidersem gideyim. Arkamdakiler kaldı, kalsın, dönmeyeyim." ifadelerini kullandı.
Erbil'den sınıra mevrut Sümeyye Rizgar, müşterek evladı ve kocasıyla bekleyişlerini sürdürdüğünü belirtti.
Irak'taki durumun elleme olmadığını kail Rizgar, "Ülkemizde avlu yok. Avrupa'ya değerlendirmek istiyoruz. Çocuklarıma bakamıyorum. Yeterli araç yok, motorin yok. Yanımızdaki sütün dü çağ sonraları sonuç istimal zamanı geçecek. Burası zor, hemen benim düşüncesince değil çocuğum düşüncesince aşırı rahatsızım. Burası kalabalık. Elbise yok, araç yok, doğruluk yok. Buradan Almanya'ya değerlendirmek istiyoruz." dedi.
"Çocukların elbiseleri yıkanamıyor"
Irak’tan mevrut Ziryan, 2 evladı ve kocasıyla Avrupa'ya hicret dolayısıyla çıktıklarını anlattı. Yeni ve elleme müşterek avlu giymek düşüncesince ülkesini bırakma ettiğini dile getiren Ziryan, sınırda Avrupa'ya mürur ümidiyle beklerken çekmiş olduğu sıkıntıları aktardı.
Ziryan, "Bu soğukta dışarda çocuğumu yumak zorundayım, elbiselerini yıkayamıyorum. Çocuklarım açsa kemirmek gelene denli beklemem lazım. Günde müşterek kere kemirmek geliyor. Akşam yatamıyoruz mağaza iri ve kalabalık. Çok bebek var, o sebepten dolayı aşınmak zor. Çocuklar pestil yatamıyorlar, o sebepten dolayı tığ de yatamıyoruz. Bu yaşamı hakeza hayatta olmak aşırı zor. Bundan rahatsızız fakat gene de bunu almak zorundayız." biçiminde konuştu.
Felçli evladı ile Avrupa uğrunda bekleyişte
Süleymaniye'den mevrut Dilniya da mefluç kızı, oğlu ve kocasıyla sınıra geldiklerini söyledi.
Avrupa'ya değerlendirmek istediklerini özetleyen Dilniya, Süleymaniye'de yaşamın çetin olduğunu, evlatları düşüncesince müşterek doğacak olmadığını, bundan dolayı ülkeyi bırakma ettiklerini dile getirdi.
Sınır uzunlukta iare şekilde bekledikleri bölgede güçlükler yaşadıklarını aktaran Dilniya, "Burada evlatların hayatları aşırı kötü, avlu yok. Avrupa'ya değerlendirmek için, toy müşterek dirim için, elleme müşterek dirim düşüncesince çetin müşterek biçim seçtik. Buranın hali hâlâ kötü. Çocuğum da hasta. Çocuğum felç. Burası onun düşüncesince kötü. Zar çetin çocuğumu wcye götürüyorum. Burası dirim düşüncesince aşırı zor, aşırı rahatsız. Tuvalete gidemiyoruz, dinlenme edemiyoruz." dedi.
Çocukları düşüncesince Avrupa'ya değerlendirmek kıl payı yola çıktığını vurgulayan Dilniya, "Burada durmak zorundayım, dönemiyorum. Kendim için, kocam düşüncesince değil, hemen çocuklarım düşüncesince bekliyorum." diyerek konuştu.
Belarus-Polonya sınırında 8 Kasım'dan bu yana, Avrupa’ya muhaceret arayışıyla çoğunluğu Irak ve Suriye'den gelmiş şekilde Belarus üstünden Polonya’ya geçmeye etkin şahıslar ormanlık bölgede şahıs kurmuş oldukları kampta ve sınır uğrunda bekleyişini sürdürüyordu.
Bir müddet evvel bu şahıslar sınır uzunlukta kurmuş oldukları kampı ağız ağıza boşaltarak, Belarus hükümetinin bölgedeki hazırladığı bağlı bölgeye geçmişti.
