Geçtiğimiz sene Ramazan Bayramı'na mahdut eyyam kaldığında milyonları, memlekete gitme telaşı sardı .Özel ortak şirkette mânialı kadrosunda etkin genç, ortak yılın arkası sıra otobüsle memkeletine gitti. Bayram dönüşü otobüs bileti bulamayan mânialı işçi, tehirli gittiği işyerinde yaşamının şokunu yaşadı. Devamsızlık dolayısıyla tazminatsız işten kovulan mânialı işçi, ahbaplık savaşı başlattı. İş Mahkemesi'nin şeklini markajcı kıygın işçi, bahis konusu şirkette 4 sene 11 ay 29 güneş süresince koyu ortak iş temposuyla çalışmış olduğunu, DOĞRU etken ve ihbarda bulunulmaksızın işten çıkarıldığını öne sürdü.Vücut fonksiyonlarının yüzdelik 40'ını kullanamadığını, davacının dini ve ulusal sefa denilmeden çalıştırıldığını ve bu dönemlerin ücretlerinin ödenmediğini, çalıştıran kabilinden salname müsaade verilmediği gibi, salname müsaade tutarı de ödenmediğini, mahkemeli işyerinde çalışmış bulunduğu müddet boyuca iş yeri müdürü kabilinden daima aşağı görüldüğünü, taşlama edildiğini dile getirdi.Engelli olması dolayısıyla işten boşaltmak düşüncesince daima ortak mazeret arandığını ve hakkını araması engellenmeye çalışıldığını, işyerinde meri mobbing kararı içsel dokunca görmesi dolayısıyla 5 bin TL ödence davası talebinin ikrar edilerek davacının hasarlarının karşılanması icap ettiğini kanıt ederek bayrılık tazminatı, suç duyurusu tazminatı, salname müsaade alacağı, çok emek vermek alacağı ile umumi dinlence alacağının davalıdan tahsiline değişmeyen verilmesini arzu etti.Davalı müşareket ise davacının otobüs bileti bulamadığı düşüncesince süreksizlik yaptığını öne sürdü. Davacının bayramın bitimini izlem fail önceki dü mesai haset peş peşe 2 mesai haset işe gelmediğini kanıt etti. Mahkeme; davanın reddine hükmetti. Kararı savlayıcı temyiz edince devreye giren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, seneler sonraları balya özellikte ortak karara imza attı.Milyonlarca işçiyi ilişik kararda, davacının sefa dönüşü bilet bulamamasının insancasına ortak gidiş bulunduğu hatırlatıldı. Kararda şöyleki denildi:"Davalı çalıştıran davacının işyerine mazeretsiz namına 2 mesai haset peş peşe gelmemesi dolayısıyla iş akdinin DOĞRU nedenle feshedildiğini savunmuştur. Davacı 08.10.2014 tarihinde sefa dönüşü bilet bulamadığını, annesinin iş yeri yetkilisini arayıp bilim verdiğini, binmiş bulunduğu arabanın arızalandığını şehre geç saatte geldiğinden işe gidemediğini kanıt etmiştir. Davacının ustası bulunduğunu tamlayan mahkemeli şahidi da davacının annesinin telefon açtığını ve davacının bilet bulamadığını işe ortak güneş sonraları geleceğini söylediğini, devrisi güneş işyerine davacının gelmediğini, sabaha gönül rahatlığı 05.00 sıralarında davacının Bolu'da trafikte bulunduğunu tamlayan ileti attığını bildirme etmiştir.Davacının bilet bulamaması dolayısıyla işe gelememesi ve bu vaziyeti çalıştıran yetkilisine bildirmesi kararında işe gelmemesinin DOĞRU ortak sebebe dayandığı açıktır. 4857 mahdut İş Kanunu'nun 25/2-g maddesi gereğince işverenin DOĞRU nedenle iş akdini feshinde aranan işverenden müsaade almaksızın yahut DOĞRU ortak sebebe dayanmaksızın gerisi peşine 2 mesai haset süreksizlik yapması şartı konkre vakada gerçekleşmemiştir. Tüm bu izahat doğrultusunda davacının suç duyurusu ve bayrılık tazminatlarının kabulü gerekirken reddine değişmeyen verilmesi hatalıdır. Mahkeme kararının bozulmasına oy donanması ile hükmedilmiştir."Süleyman Aydın
