Gaziantep'te, babası tarafından acımasızca zedelenmek edilen 2 maaş Cihan bebeğin dedesi Mustafa Uçar açıklamalarda bulundu. Bir süredir bebeğin babasından şüphelendiklerini ve o nedenden sezdirmeden fon çekmeye değişmeyen verdiklerini kail dede Mustafa Uçar, görüntüleri izleyince kızının ağlamaktan konuşamadığını, kendilerinin ise hayret geçirdiğini aktardı. Olay sonrası zedelenmek tutanağı kabul etmek düşüncesince gittikleri hastanede bebeğin bellek kanaması geçirdiğini öğrendiklerini de kail dede, bebeğin dirimsel tehlikesinin bitmeme ettiğini aktardı.
"Bu acımasız en ağır cezayı alsın"
Olay sonrası şifahane uğrunda izah işleyen dede Mustafa Uçar, "Ben bu şahsın tek biçimde dâhilen çıkmamasını istiyorum. Bu acı bizim başımıza geldi, yabancılar da hakeza çekmesin, hakeza teessürat yaşamasın. Bunun kadar caniler tek biçimde dâhilen çıkmasın. Uzun ortak ceza almasını istiyorum. Kızıma da şimdi evvela hüküm uyguluyormuş" dedi.
"Bebeğin yüzünde morluklar oluyormuş, kızım şüphelendiği düşüncesince duyurulmayan fon çekmeye değişmeyen vermiş"
Kızının bebeğe şiddetten şüphelendiğini ve o sebeple duyurulmayan fon çekmeye değişmeyen verdiklerini aktaran dede Uçar, "Kızım da çocuğa da hüküm uyguladığından şüphelenmiş ve duyurulmayan şekilde bu görüntüleri çekmiş. Bebeğin yüzünde arada ortak morluklar oluyormuş, kızım da bunlardan şüphelenince telefonla duyurulmayan bilinmeyen çekmeye değişmeyen vermiş. Biz de namına duyurulmayan çekmesini söyledik. Görüntüler çekildikten sonraları gösterildi ve bu noktaya geldik. Kızım, bebeğine yapılanlardan çevre aşırı çirkin durumda, konuşamayacak ortak halde. Çocuk pestil ve iç nezif geçiriyor" ifadelerini kullandı.
"Daha evvela boşanacaklardı ama vazgeçtiler"
Kızı ile damadının şimdi evvela de ayrılmak düşüncesince müracaat yaptığını ama şimdi sonraları fasile büyüklerinin araya girmesiyle vazgeçtiklerini kail dede, "Bir sene 3 aydır evlilerdi. Daha evvela de ortak metrukiyet konuları vardı. Daha sonraları araya kibar araya girince tığ de yuvası dağılmasın sanarak barışmalarına değişmeyen verdik. Ama buna karşın avukata da dosyayı kapatmamasını söyledim. Sonra da hakeza ortak halden şüphelenince ortaya bu sahneler çıktı" halinde konuştu.
"Kızımın telefon kullanmasına müsaade vermiyordu"
Cani Yunus Göç'ün kızının el telefonu kullanmasına müsaade vermediğini de aktaran dede, "O kişi kızıma el telefonu almıyordu, el telefonu kullanmasına üstelik müsaade vermiyordu. Muhtemelen kendisini çekmesinden korkmuş" dedi.
"Kızım görüntüleri izleyince konuşamadı, zedelenmek tutanağı almaya gittik bellek kanaması geçirdiğin öğrendik"
Görüntüleri evvel izledikleri andan sonraları neler hissettikleri ile ilişik soruya da yanıt sağlayan dede Mustafa Uçar, "Olaydan sonraları anası görüntüleri gördükten sonraları bizi aradı. Bizi aradığında ağlamaktan konuşamıyordu, 'baba elden buraya gel' dedi. Ben de gidip elden kendisini aldım. Kızımı ve bebeği aldıktan sonraları bebeğin gözünde morarmalar gördük. Sonra zedelenmek tutanağı kabul etmek düşüncesince hastaneye gittik. Bu esnada etibba çocuğun bellek kanaması geçirdiğini söylediler" sanarak konuştu.
Said Vakkas Yağcı - Muhammet Abdulkadir Esen
