Ankara
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, fırka umumi merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Vatandaşların 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayan Çelik, Cumhuriyeti, vatanı, milleti dulda önünde canlarını feda fail halis muhlis şehitleri dualarla andı, gazilere şükranlarını sundu. Çelik, Cumhuriyetin şişman mücadelelerden geçerek bugüne geldiğini, ayrımsız ruh, istikrar ve iradeyle de geleceğe aktarılacağını anlatım etti.
Kadın cinayetleri
Evlatlarına buluşmak düşüncesince vicdan nöbeti markajcı Diyarbakır Anneleri'ne selamlarını ileten Çelik, Şebnem Şirin'in hunharcasına katledildiğini, eş cinayetlerinin içlerini acıtmaya bitmeme ettiğini söyledi.
Bu çeşit cinayetleri fail canilerin, içre bulundukları kültürel ortam, onları isteklendirme fail muhtelif kodlar ve öğrenimden çırçıplak maşer çalışmalarına genişliğinde nice bölgede çelimli ortak savaşım verilmesinin icap ettiğini ortak kat hâlâ gösterdiğini vurgulayan Çelik, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Bu, aşırı boyutlu ortak mücadele. Kadına çevrik şiddetin insanlığa çevrik hız bulunduğunun anlatılması, bunun acemi nesillerde ortak bilince dönüşmesi aşırı boyutlu emek vermeyi daima bu arada ortaya koyulacak ortak iradeyi gerektiriyor. Parti olarak, bu mevzuda etkin bileşenlerle aşırı benzeyen değinme içerisindeyiz. Gerek kanuncu tensikat icap tedbirler hesabına aşırı ehemmiyetli adımlar attık. Caydırıcılık yönünde ve bunların takip edeni hesabına düzenlilik güçlerimizin cereyan merkezi diyebileceğimiz hususi izlem sistemleriyle halis muhlis bunları önlemeye çevrik efdal ortak gayreti var. Bu elden düzenlilik ve kanun meselesi değil. Kuşkusuz o bölgelerde sonuç aşama dikkatli ortak biçimde husus izlem ediliyor. Bu mevzuda fırka şekilde acemi icraat hazırlamaya bitmeme edeceğiz. Şebnem Şirin'e Allah'tan yağmur diliyorum. Bu usa vurma dönemini de benzeyen ortak biçimde izlem edeceğiz."
Irak ve Suriye tezkeresi
Çelik, ulusal düzenlilik açısından vazgeçilmez bulunan terörle mücadelenin yıldırı operasyonlarıyla çelimli ortak biçimde sürdüğünü aktardı. Son şekilde Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki askeri varlığı düşüncesince Meclis'e betik getirildiğini anımsatan Çelik, bu tezkerenin oylamasında "hayır" oyu verici partilerin gerekçelerinin mantıksızlığı, dayanaksızlığı ve ulusal düzenlilik hassasiyetinden yoksunluğuyla dirlik karşıya kaldıklarını söyledi.
Tezkerenin ulusal güvenliği arkalamak düşüncesince azimli olduklarını yayınlayan ortak kâm beyanı olduğuna dikkati çekici Çelik, şöyleki bitmeme etti:
"Bu tezkerelerle meydana getirilen operasyonlar bahis konusu olmasaydı bugün Türkiye'nin Suriye ve Irak sınırlarının yakınında kimi 'terör devletçikleri' dediğimiz fiili oluşumlar müesses olacaktı. Bu fiili oluşumlar, teşekkül safhasına gelmeye başlamışken, Türk Silahlı Kuvvetleri halis muhlis bu alana girmiş ve oraları darmadağınık etmiştir. Sınırlarımızın yakınında rastgele ortak biçimde teröre ilgili fiili oluşuma izin etmeyeceğimiz, tek yıldırı devletçiğine delik yummayacağımız en azimli ortak halde gösterilmiştir. Maalesef eskiden 'PYD/YPG Türkiye'ye neden saldırsın ki?' diyenler, bugün tezkereye yararlı oyu vermişlerdir. Bu ibretlik ortak durumdur. Daha ilk tezkereye oy verirken, 'askerimizi orada savunmasız bırakamayız, o sebepten tezkereye oldu diyeceğiz' diyorlardı. Bu deniz tezkereye yararlı oyu hasretmek benzerinden maatteessüf ortak savrulmayı yaşamışlardır. Silahlı kuvvetlerin bölgede mevcut olması elzem."
Çelik, Türkiye'nin uç güvenliği açısından Irak ve Suriye sınırında açılan 20-30 kilometre derinliğin ne genişliğinde dirimlik bulunduğunun proses arasında görüldüğünü söyledi.
"Ortaya koyulan iradeye Türkiye'nin ulusal güvenliği hesabına hassasiyeti bulunan her insanın dayanak vermesi gerekirdi ancak ilginç ortak safiha ortaya çıkmıştır." ifadesini kullanan Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin terörle mücadelesini ortak harp şekilde niteleyip, Türkiye ile yıldırı örgütlerini denktaş markajcı ortak kafa ve bu zihniyeti anabolizma fail fırka ile CHP ayrımsız hizaya gelmiştir. Teröre dayanak verenler, PKK'yı yıldırı örgütü saymayanlar CHP ve içre bulundukları bağlaşma ortak yerlerine ileti göndererek 'bu betik yararlı oyu verin' dedikten ortak süre sonradan CHP'den yararlı oyu gelmiştir. Doğrusunu bildirmek icabında eskiden CHP ile nice mevzuda anlaşmazlığımız olsa üstelik CHP, Türkiye'nin uç güvenliği ve ulusal güvenliği hesabına aşırı efdal hassaslık üretirdi. Mecliste meydana getirilen konuşmalarda uç güvenliğinin sağlanması, ulusal güvenliğin korunması, Irak ve Suriye'den mevrut yıldırı tehdidinin giderilmiş edilmesi hesabına CHP'deki arkadaşlarımız aşırı çelimli konuşmalar ve dikkate katılması müstelzim analizler ortaya koyarlardı, terörle mücadeleye dayanak verirlerdi. Ortaya çıkan safiha CHP'nin zamanı açısından ortak kırılmadır. CHP öz tarihindeki zait duruşu bırakma etmiş görünüyor. Yüksek sesle yararlı oyu vereceklerini söylediler ve yararlı oyu verdiler. Bu kayıtlara geçmiştir, milletimiz bunu değerlendirecektir."
"Eski sömürgecilere acemi sömürgeciler eklenmiş"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrika ziyaretine müteveccih tenkitlerin yapıldığını hatırlatan Çelik, "Türkiye'nin Afrika'daki varlığını sorgulayanların, kolonyalist ortak bakış açısıyla gelişimleri yorumladığını" söyledi.
Türkiye'nin, Afrika'da rastgele ortak ülkeye dirlik değil, Afrika'yı yararlanmak isteyenlere karşı, denktaş katılım temelinde münasebat yetiştirmek düşüncesince bulunduğuna dikkati çekici Çelik, "Dolayısıyla Afrika'da kolonyalist şekilde bulunanların ve koloni evveliyatına imza atmış olanların, bugün oraya denktaş katılım çerçevesinde revan Türkiye'yi sorgulamaları da ibretlik ortak durumdur. Eski sömürgecilere acemi sömürgeciler eklenmiş. Dolayısıyla Türkiye'nin varlığını bu biçimde sorgulayanların, esasen 'Afrika'yı sömürülmesi müstelzim ortak yer' şekilde kodlaması tek sorgulanmadı." diyerek konuştu.
Türkiye'nin 2002'de Afrika'da 12 büyükelçiliğinin bulunduğu, bugün sebebi ile bu sayının 43'e çıkmış olduğu bilgisini verici Çelik, bu gelişimin Türkiye ile Afrika devletleri arasındaki birlikteliğin güçlendiğine ilişikli konkre ortak amblem bulunduğunu vurguladı.
Türkiye'nin kıtaya meydana getirdiği yatırımlar ve insanca faaliyetlerin bu tablonun oluşmasında enine boyuna çarpıcı bulunduğunu ayraç fail Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrika'ya acemi ziyaretlerinin planlandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Azerbaycan ziyaretine de yer veren Çelik, ziyaretin semt ülkelerine müteveccih çelimli ve zait mesajlar içerdiğini, ayrımsız sürede Azerbaycan'ı rahatsızlık fail bazısı devletlere dirlik da Türkiye'nin değme devir Azerbaycan'ın beraberinde bulunduğunu yayınlayan ortak tabloyu ortaya koyduğunu anlatım etti.
Ziyaretin, Ermenistan düşüncesince de ortak vesile bulunduğunu vurgulayan Çelik "Ermenistan, Azerbaycan'a dirlik saldırganlığından vazgeçerse akıllıca ve kentlileşmiş ortak dünya üzere davranmaya başlarsa, bölgede kurulacak danışma mekanizmasının ortak parçası olacaktır. Bunu, Azerbaycan'ın bildirme etmesi ile Türkiye de elbette ki bildirme edecektir." görüşünü paylaştı.
10 büyükelçinin "Kavala" açıklaması
Tutuklu yargılanan Osman Kavala'nın başıboş bırakılması düşüncesince 10 büyükelçinin davet cihazı yapması ve daha sonra Türkiye'nin verdiği tepkiye bağlı açıklamalarda da mevcut Çelik, büyükelçilerin Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine uyarınca kalkmak yerinde olduklarını dile getirdi.
Türkiye'nin hâkim ortak hususiyet devleti olduğunu, bu değerlere müteveccih zararlı ortak üslubu katiyen bildirme etmeyeceklerini tamlayan Çelik, şöyleki bitmeme etti:
"Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu şekilde, bunun tek biçimde bildirme edilemeyeceği, Türkiye Cumhuriyeti'nin bunu topyekun reddedeceği şeklindeki irade, açıkça ve belirgin ortak iradedir. Büyükelçileri, öz devletleri ile memleketimiz arasındaki ilişkilerin dobra olması düşüncesince aşırı ehemmiyetli işler gören kalburüstü misafirler şekilde görüyoruz. Ülkeler birbirlerini eleştiren, birbirlerinin politikasını paylama fail muhtelif dönemlerden geçebiliyor. Bu zamanlarda üstelik büyükelçilerin, diplomatik başarısını ortaya koyarak, ilişkilerin hasar almadan gine emektar zımnında girebilmesi düşüncesince diplomatik ortak görünge ortaya koyduğu zaman, hem diplomatik vazifesini akıllıcasına yapmış olmaktadır hem ülkesinin burada temsilini akıllıcasına yapmış oluyor. Ama bu sonuç 10 sefirikebir vakasında gördüğümüz üzere meydana getirilen iş, ne diplomatların saygınlığına birebir ortak iştir ne de diplomatik misyona birebir ortak davranıştır. Umarız bundan daha sonra bu ve benzer bağlam gine etmez. Buradaki tepik standardın da belirgin ortak biçimde altını çiziyoruz. Büyükelçilerin müdahalesine üstelik ahenk çıkarmayanların apayrı bölgelerde iç politika namına hükümetimize çevrik saldırganlıklarını da hamiş ettiğimizi anlatım eylemek isterim."
"23. ve 24. fasıllar açılmalıdır"
AB'nin gündemini de yakından izlem ettiklerini, bu kapsamda en aşırı konuşulan konuların başlangıcında kaza ve esas hakların geldiğini anımsatan Çelik, yargı, esas haklar, adalet, hürriyet ve düzenlilik konularının taraflarca konuşulması düşüncesince 23. ve 24. fasılların açılmasını beklediklerini aktardı.
AB'nin bahis konusu başlıklarda Türkiye'yi eleştirmesine karşın bu başlıkları içeren fasılları açmamasını aykırı düşünce şekilde değerlendiren Çelik, laflarını şöyleki sürdürdü:
"AB ortak taraftan tenkit getiriyor, ortak taraftan da fasılları açmıyor. Fasıl ayırmak düşüncesince ortak ön eşya olmaz. Müzakereye yanaşmıyorsunuz, o devir yapmış olduğunuz obje kıymetlendirme ve tenkit olmuyor. Sadece bu mevzularda Türkiye'ye dirlik ortak menfi ceviz üzere kullandığınız ortaya çıkıyor. Türkiye'de kaza ve esas haklar, adalet, hürriyet ve düzenlilik mevzularını hakkıyla bahsetmek istiyorlarsa ve bu mevzuda samimilerse o devir fasılları açmalılar. Eğer Türkiye tarafı sizi istiğna edecek ortak görünge ortaya koymazsa o devir faslı kapatmazsınız. Masaya oturmaya üstelik yanaşmıyorsunuz. Ondan sonradan da söylediğiniz eleştirinin ciddiye alınmasını bekliyorsunuz. Dolayısıyla burada meydana getirilen şeyin, içten ortak biçimde inkişaf tutanağı maddesi üzere görülmesi beklenir değil. 18 Mart mutabakatının halis muhlis boyutlarıyla uygulanması gerekirken buna da uymuyorlar. Mutabakatı elden hicret maddesine indiriyorlar. Gümrük Birliğinin güncellenmesi üzere mevzular tek gündeme alınmıyor. Bu, esasen AB'nin dibine imza attığı mutabakatından çekildiğini ve imzaya sadakatli kalmadığını gösteriyor. Göç meselesinde Türkiye'nin insanca tavrı yalan konusu. Onların öz uç güvenlikleri açısından işe yaradığı düşüncesince bunu ölçüm ediyorlar. Ama mutabakatın gayrı maddelerini gündeme almıyorlar. Bu elden al ver ilişkisine yaslanan ortak politik dü yüzlülükten apayrı ortak obje değildir."
Çelik, AB'nin kendisini ilgilendirmeyen Ege, Akdeniz, Kıbrıs üzere mevzularda karışan olmaya çalıştığını, bu gelişmeler karşısında yargıcı yan üzere cereyan ettiğini vurgulayarak, Kıbrıs Türklerini dizgesel şekilde görmezden mevrut ortak yaklaşımı bildirme etmeyeceklerini belirtti.
