Kabil
Müceddidi ailesi, şeceresini Hazreti Ömer'e ve İmam Rabbani adıyla bilinen, 1574'te ölüm fail Hint bilici ve sufi Ahmed Sirhindi'ye dayandırıyor.
İngilizlere erinç savaşması zımnında zamanın hükümdarı Emanullah Han çeşidinden "Şeyhlerin Nuru" lakabı sunulan Fazlı Ömer Müceddidi'nin ailesi, Nakşibendiliğin temsilcileri adına açık birlikte taraftara sahip.
Ahmed Emin Müceddidi, AA muhabirine, dedesi Fazlı Ömer Müceddidi'nin, başşehir Kabil'de Hoşalhan semtinde kurduğu Nurul Medarisi Faruki medresesinin birlikte asırdan fazladır faaliyette bulunduğunu söyledi.
Kabil'deki Hoşalhan'da medresenin bulunmuş yer aldığı yerleşkede Fazlı Ömer Müceddidi'ye ilgilendiren birlikte türbe ve cami bulunuyor.
Ahmet Emin Müceddidi'ye göre, babası Muhammed İsmail Müceddidi, 1964'te Kur’an-ı Kerim Hadimleri İslami Hareketi isminde birlikte cereyan kurdu.
Eski Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgali esnasında yakınlarından 140 bireyin öldürülmesi hesabına aile, Pakistan'a huruç etti.
"İngilizce okumazsanız medreseyi kapatırım"
Müceddidi, medresenin kurulduğu günden beri fenni ve dini ilimlerin birlikte arada okutulduğunu belirtti.
Öğrencilerin mevki okullarındaki eğitimlerinin de bitmeme ettiğini özetleyen Müceddidi, müritlerinin hâlâ çoğalma alimlerden oluştuğunu söyledi.
Temelleri 1693’te Hindistan'ın Leknev şehrinde kurulan Darülulum-i Firengi Mahal medreselerine derece revan Diyobendi medresesi müfredatını izlem ettiklerini anlatım fail Müceddidi, "Afganistan'ın Ehlisünnet ulemasının çoğunluğu ve önde mevrut alimleri bizim bu medresemizden yetkilendirilmiş olmuştur. Hindistan’ın Diyobendi medresesinde okutulan İslami ilimleri okutuyoruz. Bu sebeple Afganistan'da medreselerimiz İkinci Diyobendi adına tanınır." dedi.
Müceddidi, 60 sene ilkin kişi medreselerinde İngilizce öğrenmenin mecburi bir duruma getirildiğini şu laflarla aktardı:
"Babam İsmail Müceddidi, İngilizce dersi koydu. Bütün alimler ve öğrenciler 'İsmail Müceddidi bizi kafir yapacak' sanarak itiraz ettiler. O devir hakeza birlikte anlayış vardı. Babam, erinç duranlara, 'İngilizce okursanız eğitim bitmeme edecek. Okumazsanız medreseyi kapatıyorum' dedi. Bizim medresemizde ayak topu oynanır, voleybolu ben de oynarım, kriket oynanır. Çocuklar düşüncesince Discovery, National Geographic seyretsinler ve çeviri etmeyi öğrensinler sanarak göstergeç koyduk."
"Washington üzere birlikte Afganistan istiyorum"
Müceddidi, hızla gelişen teknolojinin kalkınmada belirleyici olduğuna ayraç ederek "Çocuklarımız ve gençlerimizin dünyanın yararlanma etmiş yer aldığı tamamı teknolojik imkanlardan faydalanmaları haklarıdır. Çocuklarımıza bu uygulayım bilimi ulaşmalıdır, öğretilmelidir." dedi.
ABD gezisinden birlikte anısını aktaran Müceddidi, "2007 senesinde ABD’ye gitmiştim. Orada birlikte ABD’li hariç birliktelikler uzmanı bana, 'Nasıl birlikte Afganistan istiyorsun?' sanarak sordu, ona, 'Washington üzere birlikte Afganistan olmasını isterim yalnız İslam çerçevesinde' dedim." sanarak konuştu.
"Molla Ömer müritlerimizdendi" iddiası
Müceddidi, Taliban'ın kurucusu Molla Ömer'in, Nakşibendi ve kişi müritlerinden bulunduğunu kanıt etti.
Hareket kurulurken Molla Ömer'in kendisinden mektupla dayanak noktası istediğini kail Müceddidi, şunları anlattı:
"O çağda mücahitler ortada birlikte iç harp vardı. Güvenlik ve denge birlikte güzel bozulmuş, el pimpirik haldeydi. Mücahitlerin önde mevrut nice komutanı da müridimizdi. Pektiya, Pektika, Kandahar, Zabul, Gazni, Uruzgan, Loger ve Meydan-ı Verdek’te ağız ağıza bizim müritlerimiz hakimdi. Molla Ömer'in mektubu hesabına eş müritlerimize, Taliban'a dayanak noktası vermeleri düşüncesince mektuplar gönderdik. Mevcut yönetimin düşmekte olduğunu, gelmekte bulunan Taliban hareketine dayanak noktası vermelerini istedik."
Müceddidi, zamanın Cumhurbaşkanları Hamid Karzai ve Eşref Gani'nin kendisinden dayanak noktası istediğini yalnız bahis konusu liderlerin ABD'ye yakınlığı zımnında arzuları art çevirdiğini anlatım etti.
"Devleti ilerletmek düşüncesince işi bilenlerin (görevde) olması zaruri"
Müceddidi, Taliban'ın eğreti hükümeti ve amme müesseselerinin başına getirilen adların görevleriyle alakalı liyakat tartışmalarına ilişkin, bu eleştirilere katıldığını dile getirdi.
"Bir molla mühendisin işini yapamaz, birlikte mühendis de mollanın işini yapamaz." diyen Müceddidi, şu ifadeleri kullandı:
"Bir devleti ileriye iletmek düşüncesince işi bilici yahut bu aha deneyimli bulunan kişilerin olması zaruridir. Biz bunu onlara (Taliban’a) söyledik. Biz Taliban’a, 'Erkek olsun kadın olsun, hâlâ ilkin bu işleri karşılayıcı eşhas gine yurt yönetimi kademelerinde toprak almalıdırlar' dedik. Eğer İslam alimlerini birlikte bina adına düşünürsek bu çatının sütunları ve İslam camiasının kalkınmasının eğer olmazsa olmazları ayrımlı alanlardaki uzmanlardır. Bu insanlardan yararlanma edilmelidir. Molla olsa da olmasa da iş ehline verilmelidir."
"Kadınların eğitim hakları İslami birlikte haktır"
Müceddidi, aut dünyada bolca tartışılan bayanların eğitim haklarıyla alakalı sorunlara da değindi.
"Kadınların tahsil görmesi dair Taliban'a tavsiyede bulundunuz mu? Kadınların darülfünun eğitimleri dair ne düşünüyorsunuz?" sorusuna Müceddidi, "Evet, kesinlikle. En dobra toplum, annenin eğitilmiş yer aldığı toplumdur. Baba lüp haricinde barışma derdiyle uğraşır. Çocuk evde annenin eğitimi altındadır. Eğer ana eğitilmiş biriyse, evlatlarının derslerine iane edebilir. Kadınların darülfünun engelleme eğitim hakları, İslami birlikte haktır." cevabını verdi.
"İnsanları mecbur etmek akıllıcasına değil"
Müceddidi, Taliban'ın evveli yıllardaki birtakımı uygulamalarını vazgeçme ettiğini savunarak şu şekilde konuştu:
"İslam'da uğur boncuğu mevzuda yaptırmama yoktur. İslam'da bildirme ve irşat vardır. Bugün çarşı pazarda sakallarını kesmiş insanoğlu dolaşıyor. Taliban'ın evveli uygulamalarında yer aldığı üzere 'Birine sakalın yok' sanarak sopayla vurduğuna tanık olamazsınız yahut 'Namaz kılmadın, git namazını kıl' üzere birlikte ihtar bahis konusu değil. Biz Taliban'a bunu gelişigüzel devir söyledik ki ilkin bildirme ve hatırlatmak gerekir. Gerçek dini detayları alimlerden almalılar."
Müceddidi, pantolon ve göbek üzere giysilerin İslam inancına karşıt olmadığını belirterek "Esas bulunan vücudun örtülmesi. İnsanları cübbe, şalvar, takke yahut sakal dair mecbur etmek akıllıcasına değil." dedi.
"Buda heykelleri tamirat edilmeli"
Taliban'ın 2001 senesinde yıkma etmiş yer aldığı Bamyan vilayetindeki Buda heykellerinin restore edilip edilemeyeceği sorusuna Müceddidi, şu cevabı verdi:
"Dubai ve Türkiye'de yer aldığı üzere gezim ehemmiyetli birlikte dirimlik kaynağı. Türkiye'de yer aldığı üzere burada da zamanı mekanlar restore edilmelidir. Hatta bu bölgede Türkiyeli uzmanlar çalışabilir. Halk gitmeli oraları gezmeli. Afganistan'a İslam ulaştığında burada puta bağlanmak sonuç buldu. Şu anda puta tapılması bahis konusu değil. Bamyan'daki heykeller emektar şekliyle tamirat edilmelidir. Yurt dışından insanoğlu orayı kullanmak düşüncesince gelmeli. Bu Afganistan düşüncesince birlikte dirimlik deposu olacaktır."
"Molla Ömer, Durand Hattı'nı onama etmedi"
Müceddidi, Taliban'ın Pakistan’la teşrikimesai yapmış olabileceğini yalnız düşünerek ayrımlı olduklarını savunarak şunları kaydetti:
"Bunlar Pakistan'ın adamı olsalardı İslamabad hükümetiyle Durand Hattı anlaşmasını imzalarlardı yalnız hakeza birlikte bilinçlilik yapmadılar. Hatta Pakistanlılar Molla Ömer'e 'Durand Hattı'nı yöntemince anons edin' demişlerdi yalnız Molla Ömer bunu onama etmedi. Molla Ömer, 'Bu karar, Afganistan halkına aittir, tığ buna imza atamayız' demişti. Böyle mi Pakistan'ın adamı olunur? Olunmaz."
"Taliban dünyayla dobra alışveriş kurmalı"
Müceddidi, Afganistan'a Batı ülkelerinden mevrut aut yardımlarla istihsal altyapısı kurulmadığından halkın aut yardımlara gerekseme duyduğunu anımsattı.
"İslam ülkesi olsun olmasın, tamamı dünyadan talebimiz, birlikte an ilkin Afganistan'a yoğunlaşsınlar. Buradaki yoksullukla alakalı kampanyalar başlatsınlar. Buradaki iane merkezlerini etkin bir duruma getirsinler." diyen Müceddidi, bu problemi Taliban'ın yegâne başına halledemeyeceğini kaydetti.
Müceddidi, "(Taliban'ın) Ellerinde büyülü çıra bulunmayan ki çabucak hallolsun. Taliban yönetimine tavsiyem, Afganistan'ın gelişigüzel yönden kalkınması düşüncesince tamamı dünyayla dobra ilgiler kurmalarıdır. Eğer ülkede kazançlı kalkınma sağlanmazsa 'İslam Emirliği' de olsa uğur boncuğu idare kalburüstü olamaz." sanarak konuştu.
Dini konulardaki ihtilafların yurt yönetimi ve yaşantısına etkisine yer veren Müceddidi, "Ülkenin ciharıyek çeşidinden Sünni ve Şiilerin yer aldığı etraflıca İslam alimleri şunu kurulmalıdır. Sadece topluluğun kalkınma sorunları yok. Fıkhi ve akidevi mevzularda da birtakımı ihtilaflar var. Böyle birlikte şurayla ihtilaflarımızı çözmeliyiz." önerisinde bulundu.
