28 Şubat sürecinde yaşadıklarını hafızasında 'kötü müşterek anı' adına saklıyor

Kırıkkale

28 Şubat sürecinde yaşadıklarını hafızasında "kötü ortak anı" namına koruyan Kırıkkale Şehit Piyade Üsteğmen Çelebi Bozbıyık İlkokulu Müdür Yardımcısı 50 yaşındaki Nurcan Şarlayan, aşırı sevilmiş olduğu mesleğinden istifa etmesine revan süreci ve o devirde yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Şarlayan, 28 Şubat periyodunu dobra anılarla hatırlamadıkları ve can sıkıcı ortak çevrim bulunduğunu söyledi.

O devirde başörtülü oldukları düşüncesince uyartı cezasıyla başlayan, arkası sıra da savunmalarla ilerleyici cezaların fevk fazladan geldiğini tamlayan Şarlayan, şunları anlattı:

"En sonuç görevden alınma etabı vardı. Bize maruz 'ya görevden alınacaksınız yada istifa edeceksiniz' seçeneğinden istifa etmeyi yeğleme ettim. Dilekçeye esbabımucibe namına 'başörtüsü' güçlü yazdırılmadı. Ailevi nedenlerden niteleyerek istida sunduk. Bu halde görevden bölünmüş oldum. 1998 senesinde başlamış olan süreçle beraberce aralıklarla maruz cezaların arkası sıra 2001 senesinde çocuğumuz he ve izne ayrıldım. 1990 senesinde başladığım öğretmenliğe, 2002 senesinde gene döndüğümde istifa seçeneğini kullandım, hâlâ elhak buyurmak mecburiyetinde bırakıldım zira bu camiada istenmiyorduk."

Şarlayan, o devirde ortak gündüz okula geldiği tam müdürün, "Hocam bundan böyle başınızı bahçenin haricinde açarak okula gireceksiniz" cümlesini on paralık unutamadığını dile getirdi.

İstifa dilekçesini feryat figan vermiş

Müdüre "Hocam talimatname ekol binası içerisinde." yanıtını verdiğinde ise müdürün "Seninle okulu mu metreleyeceğiz?" söylediğini özetleyen Şarlayan, şu halde bitmeme etti:

"Diğer gösterme olduğum okulda da gene başmuallim bey, peruk müdahale tek halde baş örtüsü ikrar etmediğini, şayet peruk seçeneğini kullanırsam gene sormaca açacağını söylemişti. Artık o gündüz feryat figan istifa dilekçemi verip, çekilmek mecburiyetinde bırakıldım. O devirde çocuklarımız da küçüktü, aileyle ilgili namına da maddesel ve içsel manada aşırı etkilendik. Çevrede 'görevden kırgın yahut atılan öğretmen' muamelesi gördük ve 'öğretmenim" diyemiyorduk. Öğretmensiniz lakin öğretmenim diyemiyorsunuz. Bir gündüz oğlum, 'anne sarıklı okulda annen ne iş yapıyor sanarak sordu, ev kadını dedim, sen evdesin ya' sanarak yanıt vermişti."

Nurcan Şarlayan, 2007 senesinde gene göreve döndüğünü fakat istifa etmiş olduğu düşüncesince havadan gösterme kanalıyla İstanbul'a tayininin çıktığını anlatarak, "O dönemlerle kıyasladığımızda görüntü güçlü edilemeyecek ortak ortamdayız şu anda, buraya taşıyanlardan Allah razı olsun, teşekkürname ederiz lakin gene de içimizde küsurat ortak çıban mevcut maalesef." dedi.