İstanbul
Metro İstanbul'da 5 senedir asayiş görevlisi şekilde etkin 33 yaşındaki Karakuş, CHP Milletvekili Tanrıkulu ile Yenikapı-Hacıosman yer altı treni hattında mevcut 4. Levent durağında tartıştı.
Tartışmanın peşi sıra Tanrıkulu'nun şikayeti dair yaşanmış olan süreçte işten çıkarıldığını öne devam eden Karakuş, AA muhabirine meydana getirdiği açıklamada, 17 Şubat'ta sayaç 16.15 sıralarında 4. Levent yer altı treni istasyonunun yıldız çıkışında Tanrıkulu'nun istasyondaki büfede etkin birlikte eş ve eş görevliye bulunak sorduğunu, adresi bilmedikleri düşüncesince arkadaşının suali namına yönelttiğini söyledi.
Bir taraftan adresi tanım ederken birlikte taraftan da memur bulunduğu turnike alanına baktığını aktaran Karakuş, "Sonrasında bire birlikte suali bu defa bana yöneltti. 'Bu taraftan çıkıp aşağılık inip karşıdan çıkarsanız gideceğiniz yere ulaşabilirsiniz.' dedim. Sonrasında 2-3 hamle geriye akıllıcasına gitti. Geldiğinde omuzuma vurarak 'Benimle sebep ilgilenmiyorsun?' dedi." ifadelerini kullandı.
Karakuş, Tanrıkulu'nun sonrasında yaşadıkları diyalog esnasında saylav bulunduğunu söyleyip namına taşlama içerici laflar harcama ettiğini savunarak, vakası uzatmamak düşüncesince "Tamam, siz haklısınız." ifadesini kullanımı dair Tanrıkulu'nun, "Seni mahvedeceğim, gününü göreceksin. Sana göstereceğim." halinde cevap verdiğini aktardı.
Bunun dair "Ne yapabilirsiniz, yapın, yakınma ika hakkınız var." söylediğini anlatım fail Karakuş, şu biçimde bitmeme etti:
"Elini kimliğime akıllıcasına uzatınca, '1 saniye' dedim. Çıkarttım kimliği. Telefonun kamerasını açtı. 'Kusura bakmayın gösterici çekmenize izin edemem lakin 4. Levent istasyonu yıldız çıkışı Hakan Karakuş derseniz, bana filhakika ulaşırlar. Şikayetiniz değerlendirmeye alınır.' dedim. Benim tek biçimde terbiyesizliğim yok. Makamlara ve unvanlara fariza etmiyorum. Bu biçimde yaklaştım lakin kendisi tehditlerini savura savura gitti."
Hakan Karakuş, vakadan 20 dakika sonraları telefonunun çaldığını ve namına "Sen kiminle gürültü ettin, bilincinde mısın?" dendiğini belirterek, sonrasında namına birlikte tanık gönderildiğini kaydetti.
Yaşanan süreçte hâlâ sonraları sıkı düzen kuruluna çağrıldığını özetleyen Karakuş, buradaki görüşmeden sonraları 22 Şubat'ta işten çıkarıldığını anlatım etti.
"İnsan hakları savunucusuysa, benim de hakkımı savunsun"
İşe iadesi düşüncesince mahkemeye başvurduğunu dile getiren Karakuş, "Benim milletvekiliyle birlikte işim yok. O da stresli, derin birlikte güneş geçirmiş, çirkin birlikte dönemine emsal mevrut olabilir. Ben aracısız işimi elime kabul etmek istedim. Çünkü benim bakmakla mükellef olduğum insanoğlu var. Annem, babam var. İkisi de otama görüyor, dokunmabana hastası, araştırabilirler. Bunlara bakmakla yükümlüyüm. İşe reddetme mahkemesini açtım." dedi.
Hakan Karakuş, cemaziyelevvel şeb ezanı Tanrıkulu'nun videosuna emsal geldiğini ve aşırı üzüldüğünü anlatarak, "Dediğini yaptı, beni işimden etti. Acaba bahtiyar muydu, uyuyabildi mi? Ben cemaziyelevvel şeb ezanı uyuyamadım. Umarım o uyumuştur. Bir işçinin ekmeğiyle oynamak, çabucak bu biçimde işten atmak, tazminatsız, yıllık izinlerim içeride, hiçbirini alamamışken, aylakçılık aylığı bile alamıyorum." sanarak konuştu.
Sezgin Tanrıkulu'dan şahsen şikayetçi olacağını dile getiren Karakuş, laflarını şu biçimde sürdürdü:
"İnsan hakları savunucusu birlikte insanın, hani birlikte asayiş personeline 'İyi ki de işten atılmış. Geçmişte işte tutanakları da varmış.' demesi... İspat etsin, kendisinden kusur dileyip uğrunda diz çökeceğim. Ben hakeza birlikte adamsam sebep milletvekilinin davasından ötürü işten atıldım? İşkur'da bile bu yazıyor. O devir eskiden yapmış olduğun suçlardan ötürü atılabilirdim. Ekmekle dingildemek bu denli havadan olmamalı. Bazen şahısların birlikte tutunacak dalı vardır. Bu dalı da sorgusuz sualsiz, araştırmadan koymak aşırı kolay. Bunu yapmasınlar. İnsan hakları savunucusuysa ego de birlikte insanım, benim de hakkımı savunsun. Ben birlikte haksızlığa uğradım. Bunun hesabını da devletime ve yargıya bırakıyorum."