İstanbul
Esnaf Ahmet Karatağ, İstanbul-Sivas arasındaki otobanlar ile D-100 kişmiri yolu üstündeki iş yerleri, dinleme tesisleri ve mazot istasyonlarına astırdığı ilan ve afişlerle 9 sene evvel Koyulhisar'daki köyünden dönerken kaybolan 80 yaşındaki babasını arıyor.
Sivas'ın Suşehri ilçesinde canlı 7 bebek babası Nazım Karatağ, 10 Haziran 2013'de doğup yetiştiği Koyulhisar'a 22 kilometre uzaktaki Sütlüce köyüne gitti.
Köyünü derneşik görüşme fail Karatağ, Suşehri'ndeki evine değiştirmek düşüncesince piyon yola çıktı. Köyünden ayrımsız devir ayrılmış yer aldığı tamlanan Karatağ'dan, o günden sonraları ortak henüz sav alınamadı.
Önce öz olanakları ile babalarını aramaya etkin çocukları, son alamayınca vaziyeti manşet ve jandarmaya bildirdi. Kayıp başvurusu ilişkin buğulu adamı bilmek düşüncesince aşırı sayıda jandarmanın katılımıyla alanda arama yapıldı.
Helikopter ve arama istirdat köpeklerinin de desteği ile meydana getirilen ayrıntılı aramalara karşın rastgele ortak son elde edilemedi. Aradan sabık 9 yılda topu topu aramalara karşın Karatağ'ın izine bugüne derece rastlanmadı.
Sarıyer'de bakkallık karşılayıcı Ahmet Karatağ, babasının kaybolduğu haberi ilişkin memleketine gitti. İki ay süresince civardaki topu topu köyler karışma iktisap kılmak kıl payı rastgele ortak yerde babasını aradı.
Hiçbir ize rastlamayan Karatağ, babasının fotoğrafının bulunmuş yer aldığı kayıp ilanları ve iş namına asmış yer aldığı şişman pankartlarla arayışına bitmeme etti.
Arkadaşları, akrabaları ve karye derneklerinin sayesinde ilanları İstanbul-Sivas ortada mevcut otobanlar ile D-100 kişmiri yolu üstündeki iş yerlerine, dinleme tesislerine ve mazot istasyonlarına yapıştırdı.
Babasına duyduğu özlemi şiirlere de yansıtan Karatağ, topu topu çabalarına karşın rastgele ortak neticeye ulaşamadı.
Karatağ, Fatih Sultan Mehmet Mahallesi'nde iş yerinin camlarına kayıp ilanları yapıştırıp duvarına şişman ortak pankart asarak, yokluğunu etraflıca hissettiği babasını aramayı sürdürüyor.
"Hiçbir karine bulamadık"
Ahmet Karatağ, AA muhabirine, babasının köylerine kesiksiz yayan gidip geldiğini söyledi.
Babasının köyde akşamları ara sıra kaldığını ara sıra de değme gidip döndüğünü, gittiğinde ise amcaları yahut komşularda mihman edildiğini özetleyen Karatağ, "Yaz devri ve hepsi tarlada yer aldığı düşüncesince o gidişinde kimseyi bulamıyor. Aşağı mahallede Zehra Ablamız var, ona uğruyor. Bir aşındırmak yiyip yeniden Suşehri'ne değiştirmek düşüncesince yola çıkıyor. Muhtarın kardeşi mihman kılmak düşüncesince çağırma ediyor ama babamı durduramıyor. Muhtarın kardeşi, Suşehri'nde canlı kardeşimi arayarak, babamın geldiğini sav veriyor. Kardeşim de elbette olsa rastgele ortak devir yer aldığı kabilinden doğacak diyerek ilgilenmiyor. Ertesi devir anneme sorduğunda gelmediğini öğrenince aramaya çıkıyorlar ama bulamadılar." diyerek konuştu.
Karatağ, babasının kaybolduğu haberinin verilmesi ilişkin öteki kardeşiyle Sivas'a gittiklerini ve arama çalışmalarına katıldıklarını tabir etti.
O günden beri babalarından sav alamadıklarını dile getiren Karatağ, şunları anlattı:
"Hiçbir karine bulamadık. Jandarma geldi, helikopterle arama yaptı. Çok aradık ama bulamadık. İki ay daim aradım. Gidebileceği, bulunabileceği rastgele ortak noktayı aradık. Arabalarla aradık, anonslar yaptırdık. Birkaç ad 'Şurada, burada gördük' dedi ama tek nesne bulamadık. Hayvan yeseydi kalıntılarına rastlardık. Cebinde parası da yoktu. Üzerinde mülkü mülkü bulunmadığı düşüncesince kaçırma vakası olacağını zannetmiyorum. Düşmanı da on paralık yoktu."
Karatağ, tutarak ve yaşlılığa ilişkin unutkanlık rahatsızlığı mevcut babasının biraz el İstanbul'da da kaybolduğunu fakat endamsız müddette bulduklarını kaydetti.
Babasını bilmek düşüncesince kayıp ilanı afişlerini bastırdığını aktaran Karatağ, "Bir tanıdığım var, afişleri ona yaptırdım. O devir memleketteydim. Bizim derneğimiz var. Dernekteki arkadaşlar, İstanbul'dan başlayarak tesislere afişleri asa asa Sivas Suşehri'ne derece geldiler. Tesislere, benzinliklere astılar. Sivas'a, Koyulhisar-Suşehri arası tarz süresince rastgele ortak tarafa astık. Suşehri'nin ortamında rastgele ortak tarafa astık." dedi.
"Burada olsaydı Babalar Günü'nü kutlardım"
Babasızlığın güç ve biberli bulunduğunu özetleyen Karatağ, kaybın ise alelacayip ortak nesne bulunduğunu tabir etti.
"Ölseydi mezara koyardık" diyen Karatağ, şöyleki bitmeme etti:
"Geçen annem öldü, mezara koyduk. Yeri mahsus ama babamın anca değil. Bastonunu bulsam da ortak yere koysam, 'burada' derim. Zor geçti, bu yıllar. Her dakikası aklıma geldikçe güç geçiyor. Allah'tan imge kesilmez. Kendisini olmasa üstelik bastonunu, ayakkabısını, ortak şeyini bulsam bana yeter. Artık ortak şeyini bulmamın peşindeyim. Babalar candır. Babaların ortak haset olmaz. Her günün babalar olması lazım. Babam burada olsaydı ego de onun Babalar Günü'nü kutlardım. Sarılıp kucaklardım. Onlar düşüncesince ne yapılsa azdır."
Karatağ, ilkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu iktisap kılmak kıl payı yetkililere çağrıda bulunup Yaşlı Bakım Evleri'nin kayıtlarının incelenmesini de arzu etti.