EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz'ın çağrısı ile akaryakıt sahasının dağıtım ve bayii dernek temsilcilerinin bir derinti gerçekleştirdi. Toplantıda akaryakıt sahasının süresince bulunmuş olduğu gidişat bir süredir gündeme getirilen pay paylaşımı konusu değerlendirildi. Toplantı sonrası EPDK çeşidinden izah yapıldı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Öncelikle bir defa henüz vurgulamak isteriz ki akaryakıt tutarları başıboş çevre koşullarında oluşmaktadır. Bu oluşumda en ehemmiyetli pay; yer yağı tutarları ve dövizdeki hareketlerdir. Bunun yanında rüsum ve distribütör zait bayi oranı ile fiyatlar sonuç yolunu alır. Fiyat oluşumunu daima denetim rolü bulunan EPDK'nın bu fiyatlara direkt bir müdahalesi bahis konusu değildir. Ancak distribütör zait bayi marjlarında formülasyona karşıt hareketlerin belirleme edilmesi şeklinde nihai tüketicilerin kıygın edilmesinin engellenmesi düşüncesince EPDK'nın çatı değer infaz yetkisi kanunen bulunmaktadır. Gün gün, bayi bayi akaryakıt fiyatlarına ise kurumumuz genel ağ sitesinden erişmek mümkündür. Bugünkü görüşmede EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, akaryakıt sahasının başıboş ve kompetitif yapısının korunmasının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun önceliği bulunduğunu vurgulamış, distribütör - bayi arasındaki pay bölüşümü problemininin etraf ortada adaletli bir halde çözülmesi icap ettiğinin altını çizmiştir. Kamuoyumuz bilmelidir ki halen akaryakıt tutarları içindeki distribütör ve bayi marjları akıllıca bir seviyededir. Bu tutarlar kanıt edilmiş olduğu kabilinden bayilerin iflasına ve kapanmasına etmen olacak ayrıca ülkemizi akaryakıt sıkıntısına sokacak kurda banko değildir. İçinden geçtiğimiz süreçte şişman bir kar beklentisi içerisine tahavvül eylemek de sektörümüz düşüncesince realist bir yaklaşım kendisine görülmemelidir. Bugünkü görüşmede değer oluşumlarında bayi ve distribütör oranlarına bağlı sonuç verileri de değerlendiren Yılmaz; yer yağı fiyatlarındaki düşüşe karşın adanmış fiyatlarında akıllıca sıfır kar artışları belirleme etmeleri şeklinde 'tavan fiyat' uygulamasının baştan gündeme gelebileceğini hatırlatmıştır.”
Açıklamada, EPDK Başkanı Yılmaz'ın pay bölüşümünde “paylaşım kültürüne birebir biçimde” devlet dezavantajı bulunan ve ceninisakıt tonajlı bayilere dayanaklık eylemek olunması icap ettiğini vurguladığı belirtilerek, “Öte taraftan tüketicilerimize ağırlık oluşturmadan pay paylaşımı sorununu çözebilecek ürünler de görüşmede değerlendirilmiştir. Bunlardan en önemlisi arıtımevi priminin distribütör ve bayiler ortada sağgörülü ve dobra oruçlu bir iyilikle paylaşılmasıdır. Toplantıda anahtar aşinalık sistemi (TTS) ile meydana getirilen satışlarda bayilerin kıygın edilmiş olduğu yönündeki değerlendirmeler de hamiş edilmiştir. EPDK'nın da bir düzentileme icra ettiği TTS ile ait dağıtıcıların bayilere baş döndürücü ağırlık oluşturacak bir mantıkla akıntı etmemesi gerektiği hatırlatılmıştır. Bu arada TTS kapsamındaki tüketicilere, amme araçlarına ayrıca ambulanslara birtakım bayiler çeşidinden akaryakıt tanınmak istenmediğine müteallik rahatsızlıklar kurumumuza ulaşmıştır. Söz konusu bayilerle ait muktezi tetkik başlatılmış olup tüketiciyi kıygın fail bayiler ağırbaşlı yaptırımla karşılaşacaktır. Toplantıda emniyet kartı ile akaryakıt satışları konusu da gündeme gelmiştir. Daha evvel de birtakım dal temsilcileri çeşidinden dillendirilen emniyet kartı ile satışlara yüksek, akçe satışlara ise tenzilatlı fiyatlandırma konusu EPDK'nın fariza dalında değildir. İlgili anayasa gereği de rastgele bir mala 'kredi kartı ile bir tane çekimlerde ödenen meblağ' ile 'nakit ödenen meblağ' değişik olamaz. Bu mevzunun 'akaryakıtta akçe ödemeye ehven değer önerisi' kabilinden önceleme edilmesi ise akıllıca değildir. Zira nihai tüketicilerin şişman bir çoğunluğu akaryakıt ürünlerini emniyet kartı ile satın almaktadır. Bu arzu emniyet kartı ile akaryakıt meydan tüketicileri tecziye eylemek anlamına gelecektir. Akaryakıt sektörümüzün altın temsilcileri bulunan bayilerimizin ve dağıtıcılarımızın aklıselim ile akıntı ederek, 'tüketiciye ağırlık olacak rastgele bir beklentinin içerisine girmeden' pay paylaşımı konusunu öz aralarında çözmesi mümkündür. Son kendisine tabir eylemek isteriz ki; ne yer yağı fiyatlarının denyo bir görünüş sergilediği çağımızda ne de ileride, akaryakıt değer oluşumunu etkileyecek mahveden aleyhine rastgele düzenlemeye gidilmesi bahis konusu olabilir” denildi
Hidayet Türkyılmaz