İzmir
Kovid-19 salgını sürecinde TÜBİTAK'ın DNA aşısı yetiştirmek amacıyla görevlendirdiği EÜ Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezindeki araştırmacılar, bu mevzuda müşterek evreyi şimdi geride bıraktı.
DNA aşı modelinin tecrübe hayvanlarında muafiyet cevabı uyandırdığını saptayan bilgi insanları, bu kez aşıyı TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinde transgenik fareler hakkında denedi.
Çalışmalardan elde edilmiş bulgular, DNA aşısının çalışkan virüse gönül rahatlığı yüzdelik 100 esirgeme sağladığını ortaya koydu. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan alınacak müsaade sonrası aşı, safha aşamalarını içeren süreçte insanoğlu hakkında denenecek.
EÜ Aşı Uygulama Araştırma ve Geliştirme Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mert Döşkaya, AA muhabirine, geliştirdikleri aşının ötekilerden ayrımlı olduğunu, aşı düşüncesince virüsün kalıtım bilimi bilgilerini topladıklarını söyledi.
"Spike" dedikleri proteini kodlayan kalıtım bilimi bilgiyi DNA'ya çevirip aşılarının içerisine bütünleşmiş ettiklerini vurgulayan Döşkaya, "Bu yöntemde spike proteini aşıladığımız bireyde salgılanmasını sağlayıp buna gönül rahatlığı müşterek muaf cevap tekvin üstüne müşterek prensiple aşımızı geliştiriyoruz." dedi.
Deneyler kapsamında transgenik fareleri 3 defa aşıladıklarını özetleyen Döşkaya, bu süreçte çalışkan virüsle karşılaşan tecrübe hayvanlarının hastalığa yakalanmadığını, Kovid-19'a gönül rahatlığı muafiyet koruması sağladığını dile getirdi.
Alınacak onayın arkası sıra Faz-1 etabının başlayacağını tamlayan Döşkaya, şu şekilde konuştu:
"DNA aşısının farelerde çalışkan virüse gönül rahatlığı etkinliği bizi aşırı ümitlendirdi. Çünkü bu hamle Faz-1'in önündeki en ehemmiyetli engellerden biriydi. Artık şahısda klinik çalışmaya aşırı yaklaştık. Bundan ahir maksadımız safha çalışmalarını da tamamlamak. DNA aşısı, Kovid-19 salgınına gönül rahatlığı beğenilen gayrı aşılara gereğince şimdi avantajlı. Bizim aşımız derinlemesine müddet koruyuculuğu sağlayabilecek müşterek aşı. DNA aşılarının yapısı bakımından hakeza müşterek tesiri var. Toksik maddeleri içermemesi taraf tesirini de mimimize ediyor. Onun haricinde aşırı dayanabilen müşterek aşı. Masa hakkında şimdi derinlemesine müddet kalsa bozulmuyor. Bu sebeple, ırak yerlere iklim şartlarından etkilenmediği düşüncesince haydi haydi gönderilebilir. Bu anlamda platformun vatanımızda mevcut olması açısından önemli."
Ege Üniversitesi Aşı Uygulama Araştırma ve Geliştirme Merkezi Müdürü Prof. Dr. Adnan Yüksel Gürüz de aşı geliştirilmesi dair ehemmiyetli müşterek evreyi geçtiklerini anlatım etti.
Rektör Prof. Dr. Necdet Budak'ın desteği ile acemi binaya taşındıklarını kaydeden Gürüz, "Başarılı aşı ihya çalışmalarına burada bitmeme ediyoruz. En iri isteğimiz ise müşterek enstitü kurarak Türkiye'nin aşı hafızasını oluşturmak. DNA aşısı geliştirmede bizlere dayanak bulunan ilkin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan edinmek kabilinden her insana teşekkürname ederiz." diyerek konuştu.