Ankara
Diyanet İşleri Başkanlığından meydana getirilen mukayyet açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın çağrısıyla İsveç ve Hollanda'da Kur'an-ı Kerim'e gönül rahatlığı meydana getirilen hadsiz saldırılara bağlı "Dünya Müslüman Dini Liderler Toplantısı" düzenlenmiş olduğu bildirildi.
Erbaş, 69 ülkeden 130 katılımcının iştiraki ile devre içi meydana gelen toplantının açılışında, İsveç hükümetinin Kur'an-ı Kerim'e gönül rahatlığı işlenen gayz ve tiksinti suçu karşısında tek teşebbüste bulunmadığını belirterek bahis konusu iğrenç olayın dört başı mamur Müslümanları dikçe yaraladığını ve tamamı Müslümanlarının bu kötü davranışa yerinde yerine aksülamel gösterdiğini vurguladı.
Hollanda'da da benzeri biçimde Kur'an-ı Kerim'e saldırıldığını anımsatan Erbaş, "Öncelikle hem İsveç'teki hem Hollanda'daki iğrenç vakası bununla birlikte dünyanın muhtelif yerlerinde İslamofobik tatlılıkla İslam'ın lahut kitabına, değerlerine, mabedine, camilere meydana getirilen saldırıları baştan kınıyorum, lanetliyorum." dedi.
Kur'an-ı Kerim'in, dört başı mamur insanlığa gönderilmiş en iri bedel ve yağmur hazinesi bulunduğunu tamlayan Erbaş, "İnsanlığa hem dünyada bununla birlikte ahirette kurtuluşun, huzurun yollarını yayınlayan Kur'an-ı Kerim'e yağı olmak, insanlığa yağı olmaktır. Sevgi, merhamet, sulh ve hafriyat kadar esas değerlere yağı kazanmak demektir." ifadelerini kullandı.
"Kutsal değerlerimize yönelik gelişigüzel kabil sertliği engel kazanmak düşüncesince çelimli adımlar atmalıyız"
Erbaş, akıbet senelerde başta Avrupa devletlerinde esas insanoğlu hakları ve özgürlükleri gözdağı fail olayların evren kamuoyunda ders ve endişeyle strateji edildiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Söz ve eylemleriyle daima Müslümanları gaye meydan ve İslam'ın aydın yüzünü karalamaya etkin kimi matbuat ve neşriyat organları, kişi, kadro ve örgütlerin varlığı derece derece yaygınlaşmaktadır. Müslümanların kutsallarını, perestiş mekanlarını ayrıca konutlarını ve iş yerlerini gaye meydan rasist saldırı ve tecavüzler gün günden artmaktadır. Bu hasmane davranış kadınlara, beylere ayrıca ufaklıklara yönelik fiziksel şiddet, taşlama ve ruhsal baskılar yerine cilve etmektedir. En elbette insanoğlu haklarını hiçe farzımuhal kılık-kıyafet, perestiş ve erkincilik özgürlüğü dalında kısıtlamalar, dini-kültürel kurumlara, lahut bedel ve mekanlara yönelik saldırılara dönüşmektedir. Bazı devletlerde yukarı düzem yöneticilerin, İslam'a ve Müslümanlara yönelik gerçeklerle bağdaşmayan insicamsız ve nezaketsiz ifadeler kullanmaları; tehdit, rahatsızlık ve saldırıların faillerinin bulunmasında ve adaletin uygulanmasında yayınlanan ihmaller, maatteessüf bu saldırılara mefruşat hazırlamakta ve kusur potansiyeli mevcut bireyleri cesaretlendirmektedir. Elbette bu gidiş karşısında yapılması gerekenleri mütalaa etmemiz ve eş icraat yapmamız gerekiyor. İnanç ve perestiş özgürlüğüne, lahut değerlerimize yönelik gelişigüzel kabil sertliği engel kazanmak düşüncesince çelimli adımlar atmamız gerekiyor."
"Dağınıklık, İslam düşmanlarının bodoslama akım etmesine etken oluyor"
Erbaş, Kur'an-ı Kerim'in "hikmet", "bilgi", "inanç" ve "ahlak"a yönelik insanlığı aydınlığa çıkaracak âlemşümul mesajlarını dört başı mamur insanlığa beyan etmek düşüncesince şimdi aşırı çalışmak, Hz. Peygamber'in sünnetini en dobra biçimde taayyüş ve anabolizma ika hususundaki gayreti de en çelimli seviyeye boşaltmak icap ettiğini vurguladı.
Müslümanların özlük aralarındaki karışıklık ve tefrikanın, İslam düşmanlarının bodoslama akım etmesine etken olduğuna dikkati çekici Erbaş, şöyleki konuştu:
"Bunun düşüncesince İslam toplumları özlük aralarında çelimli kuma beraberlik ve dayanışmayı bildirmek zorundadır. Müslüman devletlerin ve toplulukların dini kurumları ve müesseselerinin da gelişigüzel bölgede şimdi andıran münasebat kurmaları, sorunları baş başa mütalaa ederek hal üretmeleri dirimsel derecede ehemmiyetli bir duruma gelmiştir. Bu noktada bizlere sakıt rüçhan görev, İslam'ın hafriyat ve hafriyat anlayışını, Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi vesellem'in çağlayan üstü örnekliğini ve yüksek ahlaki vasıflarını adamlık ailesinin gelişigüzel kuma ferdine dobra kuma dille, hikmetli kuma üslupla arz etmek düşüncesince mevcut gücümüzle çalışmaktır. Yüce Rabb'imiz, 'Rabb'inin zımnında hikmetle ve dobra öğütle çağırma et.' buyurarak bizi hakeza kuma metodu, hakeza kuma usulü uygulamamızı Yüce Rabb'imiz bizlerden istemektedir, bunu bizlere emretmektedir. Ayrıca, Müslümanlar olarak, bambaşka dünyalardaki kaygıları ve korkuları ortadan kaldırabilmek düşüncesince hakikate kasteden toptan projelerle gelişigüzel daim bu arada savaşım etmektir. Sorunlarımızı ilim, hikmet, bilim ve marifetle çözmektir. Kendi aramızda barışı, adaleti, acıma ve şefkati bilgili kılmaktır. Böylece mualla dinimiz İslam’ı en elleme biçimde anabolizma yazar beyan etmek ve bu husustaki kusur özen ve algıları kaldırılmış etmektir. Kur'an ve sünnetin rehberliğinde yeryüzünde baştan marufun teminatı olmaktır."
Müslümanlar yerine Kur'an-ı Kerim'in keyif mahmul mesajlarını, tamamı insanlıkla paylaşma azimlerinin bitmeme edeceğini tamlayan Erbaş, "Tüm lahut değerlere hürmetli olunmasına bağlı çabamız, ayrımsız minvalde bitmeme edecektir. Bunun yanı sıra erkincilik ve perestiş özgürlüğü, esas insanoğlu haklarının korunması ve adaletin tesisi dair adamlık barışına ulama bildirme idealimiz gelişigüzel daim bitmeme edecektir inşallah." ifadelerini kullandı.