Erzurum
Erzurum'da talih korumasındaki bedenî ve zihnî sakat kadınlar, çömlek atölyesinde cıcık eşyaları yapıyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün Erzurum Engelsiz Yaşam, Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi'nde yaşamlarını sürdüren sakat kadınlar düşüncesince Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) ve Yeni Nesil Eğitimcileri Derneğinin (YENDER) destekleriyle "Toprakla Gelen Sanat Eğitimi Projesi" başlatıldı.
Projeden faydalanan 25 sakat kadın, hafta arası gelişigüzel devir merkezin çömlek atölyesinde vazo, çiçek, tabak, bardak ve ayrışık efsanevi figürleri tasarlıyor.
Kadınların topraktan bitirdikleri mahsulat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce, özellikle alım satım merkezleri edinmek neredeyse oluşturulan ayrışık stantlarda satışa sunulacak. Buradan elde edilmiş sağlık de sakat hanımefendilerin dünkü mahsulat tasarlaması düşüncesince kullanılacak.
"Ciddi açıdan birlikte iyileştirme süreci muammer oluyorlar"
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Cemil İlbaş, AA muhabirine, unutulmaya beniz tutmuş çömlek kültürünü site genelinde yaygınlaştırmayı amaçladıklarını söyledi.
Engelli hanımefendilerin geçinme tutunmalarını getirmek düşüncesince başlattıkları projenin önemini vurgulayan İlbaş, şöyleki konuştu:
"Engellilerimizin takma şeylerden çoğalma toprakla muhatap olmaları, toprağa dokunmaları ve enerjilerini bu biçimde atarak rehabilite olmalarını istiyoruz. Üreten fert olabilmeleri uğrunda menfaatlerini elan bahtiyar hissedebilecekleri, birlikte obje üretmiş olmanın şahsiyet gelişmeleri açısından da tesirinin görülebileceği birlikte çalışkanlık yürütüyorlar. Özellikle bu faaliyetin arazi üstünden adım atması de aşırı önemli. Arkadaşlarımız hem istihsal mantığını kavramış oluyorlar bununla beraber ağır açıdan birlikte iyileştirme süreci muammer oluyorlar."
Yeteneklerine gereğince eğitiliyorlar
Proje düşüncesince Nevşehir'den kente mevrut Kültür ve Turizm Bakanlığı anadan görme Türk el sanatları sanatkarı Osman Yıldız da en önce açık hayat merkezlerinde pedagoji bilimi verici öğretmenleri eğittiklerini anlattı.
Merkezlerde artan sakat bireylerin de kabiliyetlerini keşfettiklerini tamlayan Yıldız, ne bölgelerde kabiliyetleri var ise ona gereğince mesleksel eğitimler verdiklerini aktardı.
Merkezde vazifeli el sanatları öğretmeni Fadime Çınar Yılmaz ise öğrendikleri becerileri sakat hanımlara aktarmaya çalıştıklarını tabir etti.
Bütün bölgelerde "engel yok" niteleyerek yola çıktıklarını dile getiren Yılmaz, "Engelsiz bireylerin aklına ne gelirse gelişigüzel şeyi tasarlayabileceğini belirtmek istedik. Bu projenin elan da gelişeceğini düşünüyoruz. Onlardaki bu yeteneği, bu ışığı gördük." sanarak konuştu.
Yılmaz, bire birlikte eğitimin elan sonradan Gündüzlü Bakım Merkezi'ndeki koca engellilere de verileceğini kaydetti.
Engelli bayanlardan 31 yaşındaki Gülcan Akdağ da 2 senedir merkezde kaldığını belirterek, "Toprakla uğraşarak enerjimi atıyorum. Burada çiçeklik ve bardak neredeyse ayrışık ürünleri hocalarımızın eşliğinde tasarlıyoruz. Bunları yapınca enerjimi atıyorum, bahtiyar oluyorum. Yeni şeyler keşfediyorum." dedi.
Semanur Karaarslan ise açık hayat merkezinde ayrışık el sanatları öğrendiğini, plan sebebiyle topraktan ayrımlı mahsulat yaptığını söyledi.