Ankara
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsicisi Philippe Leclerc, "Mültecilerin ve yurt zarfında yerinden edilmiş insanların sayıları, eşya dibine aldığımızdan bu yana on paralık bu derece erdemli olmamıştı." dedi.
Leclerc, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü hasebiyle AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Dünya Mülteciler Günü'nün, sığınmacıların vaziyeti üstünde düşünülebilecek yanında devir bulunduğunu tamlayan Leclerc, "Mülteci iktisap etmek baş döndürücü şişman yanında zorluktur. Ülkenizi ayrılma ediyorsunuz zira çatışma, zulüm, harp yüzünden oradan boşanmak mecburiyetinde kalıyorsunuz. Bu kolaylıkla verilebilecek yanında değişmeyen değil. Kendi güvenliğiniz, ailenizin, çocuklarınızın güvenliği düşüncesince uzaklaşmak mecburiyetinde kalıyorsunuz." ifadesini kullandı.
Leclerc, güçlükle yerinden edilmiş şahısların sayısının 100 milyona ulaştığının altını çizerek, "Mültecilerin ve yurt zarfında yerinden edilmiş insanların sayıları, eşya dibine aldığımızdan bu yana on paralık bu derece erdemli olmamıştı. Bu baş döndürücü negatif yanında gelişme, zira arsıulusal camianın ortaklaşa asayiş sisteminin, savaşların, çatışmaların ve zulmün yaşanmasını engelleyemediği anlamına geliyor. Bu durum, müşterilerini aileleriyle baş başa topraklarını ayrılma etmeye ve güvenliği aramaya zorluyor." diyerek konuştu.
Güvenlik kontrol hakkı
BMMYK'nin bu yılki odağının "güvenlik kontrol hakkı" bulunduğunu aktaran Leclerc, "Şiddetten, zulümden, savaştan uzaklaşmak mecburiyetinde küsurat yanında insanoğlu düşüncesince en ehemmiyetli şey, karşılaşmış bulunduğu halden uzaklaşabilme becerisidir. Bu sebepten dolayı en önemlisi, bitişik ülkenin ve arada sırada hâlâ da uzakta bulunan ülkelerin, özlük topraklarını ayrılma etmekten apayrı seçeneği sıfır şahıslara asayiş olanağı vermesidir." görüşünü paylaştı.
Leclerc, asayiş sağlanamadığı takdirde bu şahısların dokunca görebileceğini yahut öldürülebileceğini söyleyerek, "Bu nedenle, bu sene devletlere, umumi yerine halka, yanında bireyin bu korumayı aramasının, hayatlarını koruyabilmesi ve çocuklarını ve familya üyelerini koruyabilmesi düşüncesince ne derece ehemmiyetli bulunduğunu hatırlatmanın baş döndürücü ehemmiyetli bulunduğunu düşündük. Bu nedenle, nice devletin duvarlar ördüğü, müşterilerini reddettiği yahut müşterilerini tehlikeye art gönderilmiş bulunduğu bu dönemde, devletlere sığınmacıları korumayı anımsatmak BMMYK düşüncesince baş döndürücü önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.
"Barış, sığınmacı durumunun sona ermesinin çözümüdür"
Savaş yaşanmış bulunan herhangi yanında ülkede, arsıulusal toplumdan, devletlerden yapmalarını istedikleri önceki şeyin, sulh üstünde idman bulunduğunu vurgulayan Leclerc, şunları kaydetti:
"Çatışmayı durdurmak, şahısların bu devletlere art dönmesini sağlar. Afganistan'da arbede yanında dereceye derece durdu, fakat Afganların huzur karşıya bulunduğu dirim koşulları, açlık, hala karşılaştıkları asayiş riskleri, vatanlarında kalmalarını yahut ülkelerine dönmelerini zorlaştırıyor. Suriye'de arbede çözülmedi ve ülkenin nice bölgesi çatışmaya sunulan kaldı. Hiçbir politik yahut asayiş iyileştirmesi yapılmadı. Ve esasta Suriye'de canlı Suriyelilerin içtimai ve konuşu vaziyeti herhangi yanında güzeşte çağ kötüye gidiyor. Dolayısıyla, bu dü ülkede barışın gelmesine ve şahısların art dönmelerini sağlayacak koşullara ihtiyacımız var. Ukrayna'da bulunduğu gibi, devletlerin üstünde çalışmasını istediğimiz asliye şeyler, şahısların yurt zarfında yahut yurt haricinde kaçmasına icap kalmaması düşüncesince barışı bulmak. Dolayısıyla sulh ve şahısların emniyetli ve haysiyetli yanında halde art kan dolaşımı koşulları, sığınmacı durumunun sona ermesinin çözümüdür."
Ukrayna'daki savaşın bitişik ülkelerdeki yükü
Rusya-Ukrayna savaşının bitişik devletlerde yarattığı yüke de yer veren Leclerc, harp hasebiyle 6 milyon insanoğlunun bitişik devletlere barhana etmesinin bitişik ülkelerdeki nüfusun tamamını da etkilediğine ayraç etti.
Savaştan dokunca gören şahısların apayrı yanında ülkede emniyetli yanında ortama kavuşmasının önemini vurgulayan Leclerc, Avrupa ülkelerinin Ukrayna'daki harp hasebiyle insanoğlu akınıyla çabalamak mecburiyetinde kaldığını söyledi.
Leclerc, "24 Şubat'tan bu yana Polonya'da, Romanya'da, Moldova'da ve Slovakya'da gördüğümüz şey, aynı Suriyelilerin bitişik Türkiye'ye kaçması gibi, Ukrayna'daki halkın bu bitişik devletlere kaçmasıdır. Tüm dünyada gördüğümüz nesne bu. Bu kere bunu Avrupa'da dünyanın sanayileşmiş kesiminde görüyoruz, fakat uğur boncuğu ayırt yok." diyerek konuştu.
Komşu devletleri müzaheret etmek "çok önemli"
Mültecilere ev sahipliği eden önceki devletlerin umumi anlamda bitişik devletler bulunduğunun altını çizen Leclerc, Pakistan, İran ve Afganistan'a bitişik Orta Asya Cumhuriyetleri'nin 40 yılı yanında hayli süredir Afgan sığınmacılara ev sahipliği yaptığını hatırlattı.
Philippe Leclerc, "BMMYK yerine istediğimiz şey, sorumluluğun paylaşılmasıdır. Çünkü bitişik devletler bu derece şişman yanında akınla yanında tane başlarına yüzleşemezler ve hem maddesel yerine aynı zamanda apayrı yollarla desteklenmeleri gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
BMMYK'nin başta en savunmasız bulunan insanların hepsi arsıulusal camianın desteğinden yararlanabilmesi düşüncesince "yeniden yerleşimi" heveslendirme ettiğini kaydeden Leclerc, "Bu krizin yeni baştan gösterdiği şey, bitişik devletleri desteklemenin baş döndürücü ehemmiyetli olduğudur." ifadesini kullandı.
Leclerc, akıbet yıllarda dünyanın öteki bölgelerinde de baş döndürücü sayıda mültecinin bulunduğunu gördüklerini belirterek, Avrupa'nın da bu durumla başa çıkması icap ettiğini dile getirdi.
"Özellikle Güvenlik Konseyi'nin 5 sürekli örgen ülkesinden bu sonucu ikrar etmelerini istiyoruz"
Suriye'ye bitim ötesi Birleşmiş Milletler (BM) yardımlarının ulaştırılması düşüncesince ait BM kararının uzatılması dair Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) sürekli üyelerine ne derece roller düştüğünün sorulması ilişkin Leclerc, bu mevzunun baş döndürücü ehemmiyetli bulunduğunu vurguladı.
Leclerc, "Temmuz ayında bu kararın yenilenmesi gerekiyor. Suriye'de çalışkanlık yayınlayan hepsi BM müesseselerinin başkanlarından, örgen ülkelerden, başta (Birleşmiş Milletler) Güvenlik Konseyi'nin 5 sürekli örgen ülkesinden bu sonucu ikrar etmelerini istiyoruz. Çünkü Suriye zarfında sağlanabilecek aykırı destek, hâlâ da geliştirilmesi gerektiği halde, bu faaliyetlerle desteklenen 4,2 milyon insanı destekleyememektedir." dedi.
Orada canlı 3 milyon 200 binden yanında tomar insanoğlunun sadece insanca desteğe ilişkin olduğunu, bunlardan 2,2 milyondan fazlasının yerinden edilmiş eşhas bulunduğunu özetleyen Leclerc, "Dolayısıyla bu bölgenin, orada canlı çocukların, bayanların ve adamların yaşamlarının bitim ötesi kararla beslenmeye ve desteklenmeye bitmeme edebilmesi düşüncesince derin desteğe gereksinimi var. Bu sebeple hepsi devletlerden mesuliyeti üstlenmelerini ve bu insanca yardımın bitmeme etmesini sağlamalarını istiyoruz. Bunu, seslendirebileceğimiz en çelimli ve en dram tonla istiyoruz." görüşüne toprak verdi.
Türkiye'nin hayattaki nice ülkeye hata ve el birliği ile tarz gösterdiğini kail Leclerc, "Yol yayınlayan devletleri tebrik etmek baş döndürücü önemli. Türkiye levent boylu süredir tarz gösteriyor. Türkiye'nin, Türkiye'deki sığınmacıları destekleyeceğine güveniyoruz. Diğer devletlerin de bu sığınmacılara baştan önerge eliyle ve başkaca Türkiye'ye sağlanması ehemmiyetli bulunan ek finansal iane eliyle ev sahipliği yapmasında Türkiye'yi destekleyeceklerine güveniyoruz." düşüncesini dile getirdi.