Yaşam

Ebu Gureyb'de yaşamış olduğu yılgı donör işkenceleri seneler geçse de unutamıyor

ABD'nin Irak'ı işgali esnasında kullandığı Ebu Gureyb Cezaevi'nde değişik senelerde dü kat tutulan Iraklı Hasan Abdussettar el-Meşhedani, üzerinden seneler geçmiş olmasına karşın burada delil bulunduğu işkencelerin dehşetini hafızasından silemiyor.

Ebu Gureyb'de yaşamış olduğu yılgı donör işkenceleri seneler geçse de unutamıyor
27-06-2022 17:06
İstanbul

Irak'ın başkenti Bağdat'ın kestirmece 30 kilometre batısında arazi düzlük Ebu Gureyb Cezaevi 2003'te başlamış bulunan engelleme sırasında Amerika kabilinden kullanıldı.

Sonradan Bağdat Merkezi Cezaevi adıyla anılan hapishane, 2006'da daima Irak hükümetine bırakıldı.

Irak Adalet Bakanlığı, 15 Nisan 2014'te cezaevinin "güvenlik endişelerinden ötürü" kapatıldığını ve bünyesindeki mahkumların bambaşka cezaevlerine nakledildiğini duyurdu.

İki defa bire müşterek cezaevinde kaldı

Ebu Gureyb'de Amerika askerlerinin icra ettiği işkenceler mahkumların hayatında yoğun izler bıraktı.

Şu an İstanbul'da eğleşme fail 51 yaşındaki Iraklı Meşhedani, Ebu Gureyb'deki işkencelerin tanıklarından. Enbar Vilayetine ilişkin Felluce'deki aşiretlerden Meşhedani, evli ve 7 bebek babası.

Meşhedani, Irak'ta geçmiş şekilde 2005'te tutuklanarak Ebu Gureyb'e gönderilmiş ve bire müşterek sene başıboş bırakılmış. Bir ahir cezaevi tecrübesi ise 4 yıldan şimdi uzun.

Hasan Abdussettar el-Meşhedani, Ebu Gureyb'de görmüş bulunduğu ve yaşamış bulunduğu acıları AA muhabirine anlattı.

"Kitle imha silahı üreticisiyle suçlandım"

ABD güçlerinin 2005'te ağırbaşlı silahlarla evlerine dominant düzenlediğini kail Meşhedani, "Baskın sırasında evde babam ve kardeşimle birlikteydik. Birdenbire patlayıcı yerleştirdikleri kapılar havaya uçtu. Şaşırdık, geçmiş anda bombalama bulunduğunu düşündük. Patlamadan dakikalar sonraları Amerika askerleri eve girdi. Her odaya kestirmece 30 er girmişti. Ardından benimle beraberce babam ve kardeşimi tutukladılar." dedi.

O sıralar Irak-Ürdün hattında ticari taşıt ve takım ticareti yaptıklarını tamlayan Meşhedani, namına yöneltilen suçlamalarla ilişik şunları söyledi:

"Bizi suçlayacak konkre müşterek bilinçlilik yoktu. Gözaltı ve geçmiş ön soruşturmadan sonraları 'kitle imha silahı üreticisi' suçlaması kararıyla tutuklandım. Bu tansık fakat benim okuduklarım bunlardı. Cezaevinde meydana getirilen sormaca ve işkenceden sonraları da nazar boncuğu bilinçlilik kanıtlanamadı."

"Tabuta benzeşim dolaplar"

İşkencenin şimdi Ebu Gureyb'e gitmeden başladığını aktaran Meşhedani, "Cezaevine girmeden evvela tabuta benzeşim dolaplar vardı. Ayaklarınızın üstünde durarak uyuduğunuz dolaplar. Bunların ortamında 3 devir kaldık. Sadece sormaca düşüncesince çıkarılıyorduk." sanarak konuştu.

Üç devir sonraları cezevine naklediklerini kail Meşhedani, burada müşterek metrekarelik hücrelere konulduklarını ve nazar boncuğu biçimde insancasına gereksinimlerini gidermelerine müsaade verilmediğini anlatım etti.

"Cezaevine girdiğim geçmiş 3 devir nazar boncuğu aşındırmak tatmadım. Psikolojik azap uyguladılar. Dondurucu soğukta, battaniyesiz, elbisesiz, aç... İdrara bile çıkarmadılar, üzerimize dargın sular döktüler." diyen Meşhedani, babası ve kardeşinin de bire müşterek muameleye sunulan kaldığını dile getirdi.

"Ebu Gureyb Cezaevi'nde aşırı iri vahşetler yaşandı"

Meşhedani, engelleme devrinde Ebu Gureyb Cezaevi'nde şahit olduklarını seneler geçse de unutamadığını belirtti. İşkence mağduru Iraklı, şöyleki bitmeme etti:

"Ebu Gureyb Cezaevi'nde aşırı iri vahşetler yaşandı. Çadırlar ve beton binalardan oluşan cezaevinde töre dışı ve adamlık dışı manzaralara şehadet edildi. Kış aylarında kıyafetleri çıkartılan tutukluların hesabına basınçlı su sıkılıyor ve köpekler salıveriliyordu. İçeride yaşanmış bulunan işkencelerin kimilerini yansıtan ışık kareler olmuştu. O kareler gerçektir, koğuş ve sormaca odalarında yaşanmış bulunan manzaralardır."

Ebu Gureyb Cezaevi'nde azap kararı ahiret yolculuğu haberlerini duyduklarına fakat bunların tecritle gizlendiğine ayraç fail Meşhedani, "Tutuklulardan bir tanesi asap krizi geçirerek yaşamını kaybetti. Yaşananları kaldıramayan insanoğlu vardı, Iraklılar istemedikleri işgale gönül rahatlığı biricik alternatif bulunan direnişe başvurdu. Hapishaneler de bunlarla dolduruldu, tutuklananların arakçılık yahut töre dışı müşterek zeval fail insanoğlu değildi." ifadelerini kullandı.

Ebu Gureyb Cezaevi'nin, açık müşterek koridora eş koğuşlar halinde müşterek iç delik binasından oluştuğuna dikkati çekici Meşhedani, "Cezaevinde koalisyonda er şekilde fariza önleyen kişiler, köpekleri tutukluların hesabına saldırtıyor ve töre dışı hareketlerde bulunuyorlardı. Cezaevinde Iraklı iş birlikçilerin de sayesinde nice adamlık dışı muameleler gerçekleşti." dedi.

"Tutuklulara azap etmeye teşne insanoğlu gördük"

Meşhedani, 2008'de Irak-ABD kuma operasyonunda baştan tutuklanarak 4 sene bire müşterek cezaevinde tutulduğunu söyledi.

ABD askerlerince meydana getirilen işkencenin aynısına şahit olunca "Irak'ın geldiği halden duyduğu üzüntüyü" dile getiren Meşhedani, tutuklandığında yüklü iş birlikçilerin iftiralarıyla kendilerine bazı suçlamalar yöneltildiğini aktardı.

Söz konusu Iraklı iş birlikçilerin "falanca devir meydana mevrut patlamadan evvela bunu orada görmüştüm" ve "falanca ara bulucu bunun erek aldığını gördüm" şeklindeki iftiralarına karşın nazar boncuğu iddia bulunamadığını tamlayan Meşhedani, şunları kaydetti:

"Kanıt bulamadıkları düşüncesince aklanma kararıyla çıktık. Ancak bunlar 4 sene ve 4 ayımıza servet oldu. Orada tutuklulara azap etmeye teşne insanoğlu gördük. O denli heyecan işkenceler ha ki anlatmakta zorlanıyoruz. Tutukluların bedenlerinden parçalar kesildi, bunları gördük ve buna sunulan artan tutuklulara iane etmeye çalıştık. Bundan şimdi kazalı işkencelere sunulan kalanlar da oldu, birileri ise azap altında dirilik verdi."

"Benim esas üzüntüm Irak'tır"

Meşhedani, ABD-Irak güçlerinin kuma hapishanelerinde kişilerin aklına gelmeyecek işkenceler sergilendiğini belirterek, "Öldürmeye gelince, 75-100 bireyin tutulduğu koğuşlara sağlık istediklerini seçerlerdi. Bazen de Iraklı birileri, kişi bölgelerinden birinin ismini vererek görevlilerden alır art gelmeyecek biçimde götürürlerdi." dedi.

Müslüman kişilerin türlü sınavlardan geçebileceği üzere ruhsal şekilde da geçmişten kurtulabileceğine dikkati çekici Meşhedani, "Ancak benim esas üzüntüm Irak'tır. Üzüntüm Irak ve Iraklılara nazar boncuğu yararları sıfır yozlaşık kesimdir. ABD'nin yüklü iş birlikçileri hem kişilerin yaşamını bununla beraber ülkeyi hortumladı." sanarak konuştu.

ABD yönetimi, Saddam Hüseyin diyetinin kütle imha silahlarına eş bulunduğu sebebi öne sürülerek Mart 2003'te Irak'ı engelleme etmişti.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?