Ankara
Mikrogen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi ve Gen-Art Tüp Bebek Kadın Sağlığı ve Üreme Biyoteknoloji Merkezi Genel Direktörü Prof. Dr. Volkan Baltacı, Preimplantasyon Genetik Tanı şeklini üreten Batı'nın kalıtım bilimi maraz profiliyle Türkiye'nin profilinin ayrımlı bulunduğunu belirterek, "Bizde hısım birliktelikleri baş döndürücü yüksek. Dolayısıyla bizim Türkiye'ye özellikli birlikte panelle tarama yapmamız lazım." dedi.
Prof. Dr. Volkan Baltacı, oğulcuk ana rahmine para aktarımı edilmeden meydana getirilen kalıtım bilimi tetkik yöntemi "Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT)" uygulamasına bağlı AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de tahminî 8 milyon ferdin bulunmaz hastalıklarla uğraş ettiğini tamlayan Baltacı, afiyet alanındaki önlemlerle bu sayıyı azaltmanın benzer bulunduğunu söyledi.
"Geleceğimizi kurtarmak" yaklaşımıyla akım edilmesi icap ettiğini vurgulayan Baltacı, "Bu yaklaşım hem türkiye tıpkı sürede nice ülkede şu an yalnızca bu çeşit bulunmaz hastalıklardan muzdarip evlatların tedavisine müteveccih birlikte siyasa üstünden gidiyor. Bu akla yatkın birlikte yaklaşım değil. Çünkü bu çeşit rahatsızlıkların tedavileri adım adım bulunuyor ve çıkan tedavileri de görüyoruz ki emniyetsiz pahalı. Dolayısıyla yapılması müstelzim o denli bariz ve net ki. En kestirmeden, bu rahatsızlıkların doğumdan sonradan değil doğumdan ilkin önlenmesi dolayısıyla gitmemiz lazım." diyerek konuştu.
Genetik rahatsızlıkların doğumdan ilkin önlenmesi dair Prof. Dr. Alan Handyside'in 1990'da Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) şeklini kullanarak, embriyodan almış bulunduğu hücrede kalıtım bilimi rahatsızlığı belirleme yazar yalnızca dimdik embriyoları para aktarımı ederek evvel dimdik gebeliği bildirdiğini özetleyen Baltacı, şu halde bitmeme etti:
"Daha ilkin pestil döl sahibi çiftlerde evvel çocuğa maraz tanısı konulmasının ardından, ahir evladı pestil doğmasın diyerek bu çeşit yöntemi uygulayıp önleyebiliyoruz. Son yıllarda, bu çiftlerin ayrıca gelişigüzel çiftin pestil döl doğurmasını beklemeden onları önden tarayarak, duyurulmayan şekilde taşıdıkları kalıtım bilimi rahatsızlıkları saptayabiliyoruz. Böylelikle hâlâ pestil birlikte döl doğmadan, ana babaları bu teknolojiyle tanıştırıp, dimdik döl sahibi olmalarını sağlayabiliyoruz. Bunu sağlamanın yolu tulum döl uygulamalarıyla toplanmış halde gidiyor."
"Down sendromunu da önleyebiliyoruz"
Baltacı, ilkin rahatsızlığı belirleme ettiklerini, bu hastalığa ilişik ön hazırlıkları yapmış olup hastayı tulum bebeğe aldıklarını anlatım etti.
Oluşan embriyoların içerisinden 5. günde beş altı göze aldıklarını özetleyen Baltacı, "Bu ağız ağıza bigünah birlikte yöntem, embriyoya dokunca vermiyor. Bu etapta bu hücrelerden hepsine kalıtım bilimi sınav yapıyoruz. Yaptığımız kalıtım bilimi testle hem bu rahatsızlıkları ayıklayabiliyoruz tıpkı sürede şansla meydana gelebilecek kromozom bozukluklarını yakalıyoruz. mesela çocuğun ailesinde adale rahatsızlığı var ise çocuğun adale hastası olmasını önlüyoruz. Aynı sürede oluşabilecek down sendromunu da önleyebiliyoruz. Bu, aileyi tepik riskten korumuş oluyor. Bu yöntemde yalnızca eş dimdik döl sahibi ergin olmuyor, dimdik jenerasyona da olanak elde etmiş oluyoruz." dedi.
Söz konusu yöntemi Türkiye'de tahminî 10 senedir uyguladıklarına ayraç fail Baltacı, "Bugün geldiğimiz noktada elden çabucak eksiksiz rahatsızlıkları bu işlemle tarayabilir bir duruma geldik. Bunu behemehâl türkiye koruyan doktorluk namına şimdi çalışkan birlikte halde yaşama geçirmeli." dedi.
Bu teknolojiyle doğacak kuşaklarda taşıyıcıların ve bulunmaz rahatsızlıkların azalacağını vurgulayan Baltacı, şu halde konuştu:
"Aileler şimdi baş döndürücü birlikte pestil döl doğurduktan sonradan hali ayırt yazar doktora geliyor. Burada görev, devlete ve bize düşüyor. Mümkün olduğunca baş döndürücü insanımızı şimdi ilkin tarayıp bu işler başımıza gelmeden ilkin bunun önlemini almalıyız. Bu tesisat ve birikime sahibiz. Buna hızlıca geçmemiz lazım. Ülkemizde SMA bilinen birlikte hastalık. SMA'nın sıklığı Türkiye'de Akdeniz Anemisi denli fazla. Bu çocuklarımız hala doğuyor. Onlar doğduğunda aileler otama dolayısıyla gidiyor. Biz bu teknolojiyi SMA'yı denek taşı tutarga eksiksiz kalıtım bilimi emraz düşüncesince ön görmeliyiz. Sadece SMA'nın tedavisi bulunduğu düşüncesince o gündemde. Bizim derhal çokbilmiş politikalarla bu işin üzerinde gitmemiz lazım."
"Batı'nın anık teknolojilerini kullanırsak onların hastalıklarını Türkiye'de taramış oluruz"
Prof. Dr. Baltacı, hısım evliliklerinin, baş döndürücü bulunmaz hastalıklarla maç sıklığını artırdığına dikkati çekti.
Kökenler bire birlikte bulunduğu devir eşlerin bire birlikte maraz düşüncesince hamal bulunduğunu aktaran Baltacı, şu detayları verdi:
"Bu sebeple bulunmaz emraz kesif şekilde karşımıza geliyor. Bu teknolojileri üreten Batı. Batı'nın kalıtım bilimi maraz profiliyle Türkiye'nin kalıtım bilimi maraz profili farklı. Batı'nın anık teknolojilerini kullanırsak onların hastalıklarını Türkiye'de taramış oluruz. Mikrogen şekilde bizim gen dağılımlarımızda ne hastalıklara şimdi derin rastlanıyor, bunları ortaya çıkardık. Bizde hısım birliktelikleri baş döndürücü yüksek. Dolayısıyla bizim Türkiye'ye özellikli birlikte panelle tarama yapmamız lazım."
