Cumhuriyet Recep Tayyip Erdoğan, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileriyle iftar vakti vakti sofrasında nezdinde araya geldi. İftar sonrası nezdinde mülakat özne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Geçtiğimiz hafta teröristler çeşidinden saldırıya uğrayan deneyimsizlik kuruluşumuzun gözetiminde umum Sivil Toplum Kuruluşlarımıza önceki olsun dileklerimi tabir kılmak istiyorum. Ne yıldırı örgütlerinin orospu çocuğu eylemleri nede siyasetteki uzantılarının erek göstermeleri bizleri gençlerimiz özellikle edinmek az daha milletimize misyon etmekten alıkoymayacaktır. Milli kâm platformunda kuvvet donanması özne Sivil Toplum Kuruluşlarımızı korkuyu ağır cesurca çalışmalarına bitmeme edecektir. Türkiye'nin benzeyen tarihinin öyküsünü sizlerle bu arada yazdık. İnşallah geleceğinin inşasını da gene bu arada tamamlayacağız. Kasımpaşa'da başladığımız yoluculuğumuz Beyoğlu'nda demin sonraları İstanbul'a, peşi sıra Türkiye'ye ve bitim dünyaya yayılan devirde sizler yanımızda oldunuz. Vefanız, dostluğunuz, gayretiniz, azminiz düşüncesince gelişigüzel birisine farklı şükranlarımı sunuyorum. Bu derinlemesine ve müşkül yolculukta birtakımı nefesi yetmediği düşüncesince birtakımı istikametini kaybetmiş bulunduğu düşüncesince birtakımı nefsine aşınmış düşmüş bulunduğu düşüncesince ayrı düştüklerimiz oldu. Onlara da teşekkürname ediyorum. Büyüklerimiz bizlere hayrı öğütlerlerken meydana getirilen hizmetleri ölçüm ika ve hataların üzerini örtme tavsiyelerinde de bulundu. Biz de ümmete, millete dokunca verecek çıyanlık seviyesine gelmedikçe kimsenin yanlışının arkasından gitmedik. Herkesi hizmetleriyle hatırlamayı yeğleme ettik. Ömrümüzü adadığımız dava şahıs, âdemoğlu değil, şahsiyet değil kazı ve gerçek davasıdır. Hakka ve hakikate yönelen her insana bu davanın kapıları tamamıyla açıktır, bariz kalacaktır” diyerek konuştu.
"3 Kasım 2002 seçimleriyle adeta nezdinde Anadolu ihtilali başlattık"
Türkiye'nin sonuç 20 yılının cumhuriyetin kuruluşundan ahir en iri el erki ve kalkınma hamlelerinin yaşandığı fasıl bulunduğunu tamlayan Erdoğan, "Büyük nezdinde siyasal konuşu bunalımın peşi sıra mevrut 3 Kasım 2002 seçimleriyle adeta nezdinde Anadolu ihtilali başlattık. Ülkemizin uğrunda görülmemiş nezdinde zamanın kapılarını açan 3 Kasım seçimleriyle baş başa Türkiye milletimizin umum düşüncesince demin nezdinde tomar demokrasi, hukuk, doğruluk konuşu kalkınma manasına mevrut mutlu nezdinde yola girmiştir. Eski Türkiye güzellemesi yapanlar ya devri bilmeyenlerdir, ya o devirde yaşayanların müsebbipleridir, ya da o ziyasız dönemden nemalanan vasilik artıklarıdır. Bugün 2002 evveliyat Türkiye'siyle 2022 Türkiye'sini karşılaştıran ahlak, vicdan sahibi hepsi ülkemizin nereden nereye geldiğini görecektir. Geçtiğimiz 20 sene süresince ekonomide ülkemizi gelişigüzel sene sayı farkı yüzdelik 5 büyüterek ihracatta rekorlar kırarak, zamanı nezdinde başarıya imza attık. Eğitimde hem enfrastrüktür eksikliklerini giderdik, hem kaliteyi yükselttik. Hem de 28 Şubat zihniyetinin meydana getirdiği tahribatı ortadan kaldırdık. Sağlıkta ülkemizi cenazelerin borcundan ekolojik ortam hastanelerde denyo alındığı nezdinde ayıptan kurtarmakla kalmadık, vatandaşlarına nezdinde numara sınıfı esenlik hizmeti sunan kentlileşmiş nezdinde arazi durumuna getirdik. Savunma Sanayinde yüzdelik 20 ile başladığımız süreci hamd olsun yüzdelik 80 oranında dışa bağımlılıktan kurtararak, ağız ağıza domestik defans endüstrisine kavuşturduk. Artık memleketimiz tankını, topunu, helikopterini, gemilerini, İHA'larını üreten, gelişigüzel sene milyarca dolar defans ihracatı özne çelimli nezdinde iklim durumuna dönüştürdük. Güvenlikte yıldırı örgütlerinin başlarını sınırlarımızın zarfında ve haricinde menfaatlerini en dokunulmazlık hissettikleri yerde kahır kapasitesine ulaştık" diyerek konuştu.
"Bu eş Türkiye'nin Soroz'uydu. Bu eş seyahat olaylarının engel arkasıydı, koordinatörüydü"
Erdoğan, Gazi davasına bağlı mahkemenin verdiği karar üzerine meydana getirilen eleştrelere cevap vererek, "Hukukta adalete itimatı kasılma ederek, hizmetlerin birinci sınıf ve aceleci olmasını sağladık. Öyle ki hepsi dünyada tığ hususiyet devletiyiz derken, onlara tığ guguk devleti değiliz, bizde hususiyet devletiyiz diyoruz. En sonuç aşina nezdinde zatla bağlanmış maruz karar kimi çevreleri aşırı erinçsiz etti. Peki kimdi bu adam? Bu eş Türkiye'nin Soros'uydu. Bu eş seyahat olaylarının engel arkasıydı, koordinatörüydü. Yargımız onunla bağlanmış sonuncu kararını verdi. Bu kararda belli çevreleri ki, aşina çevrelerdir erinçsiz etti. Kusura bakmasınlar bu ülkede hukuk, kaymakamlık var. Bu kaymakamlık kişi inandıklarını bildiklerini hakkın hükümran olması düşüncesince bu kararı verdiler, verecekler. Şimdi nice yerden arayanlar var. Yurtdışına gittiğimiz senelerde da bizlere kimi telkinlerde bulunanlar oldu. Bizde onlara kusura bakmayın dedik. Bizim memleketimiz hususiyet devleti dedik. Siz Avrupa'nın farklı devletlerinde hususiyet devleti olduğunuzu tez ederek yıldırı örgütünün sokaklarınızda destan göstermesine ha diyorsunuz. PKK, kişi paçavralarıyla caddelerinde destan gösteriyor, rastgele nezdinde nesne söylemiyorsunuz. Türkiye'de ise atık adımlar sizleri erinçsiz ediyor. En sonuç AİHM, karşı derecem hakeme yahut fevk evre kararını vermediği sürece tığ bu aşamada hamle atamayız dedi. Şimdi karar verildi. Bu karar verildikten sonraları bundan böyle atık adıma naşir olacaklar. Olsanız da olmasanız da yargının bu kararı uygulamaya girecektir." şeklinde konuştu.
"Cumhuriyeti tarihimizde bizlerden evvela yapılanların tamamını 5'e 10'a katlayan eserlere reformlara imza attık"
Türkiye'nin geldiği noktaya yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hak ve özgürlüklerde yasakların buyruk sürdüğü nezdinde Türkiye'den yıldırı övmediği, sertliği savunmadığı nezdinde yerden özgüven sahibi nezdinde Türkiye'ye ulaştık. Kızlarımızın başörtüleriyle okula giremediği yahut başörtülü bulunan kızlarımızın üniversiteye giremeyip kapılarda süründüğü, polislerin maatteessüf kızlarımızın başörtülerini çekip almış bulunduğu dönemden demincek umum düzenlilik güçlerimizin onları inanca dibine almış bulunduğu nezdinde çağa geldik. Demokraside yegâne öğür faşizminin ve darbecilerini ulusal iradeye vurmuş bulunduğu duyurulmayan bariz umum prangaları parçalayıp attık. Ulaşımda ülkemizin ciharıyek yanını yollar, tüneller, köprüler havalimanı, aceleci şimendifer hatlarıyla donattık. Enerjide çoğunluğu domestik ve yenilenebilir nezdinde istihsal kapasitesine eriştik. Sporda ülkemizi en ücra köşelere genişliğinde çağcıl tesislerle donattık. Benzer alım çalım tablolarına tarımdan toplumsal politikalara genişliğinde gelişigüzel bölgede tanık edinmek mümkündür. Cumhuriyeti tarihimizde bizlerden evvela yapılanların tamamını 5'e 10'a katlayan eserlere reformlara imza attık. Türkiye'yi gelişigüzel nezdinde bireyin yurttaşı olmaktan kıvanç edici, pasaportunu gururla taşıyacağı nezdinde iklim pozisyonuna getirdik. Bütün muvaffakiyet hikayelerini yazarken sert aşırı ağırlık karşılaştık. Türkiye bu günlere dikensiz nezdinde gül bahçesinde yayan değil, adeta akrebin kıskancında yoğurularak geldi. Vesayet güçlerinden mevki içerisine çöreklenmiş çetelere ve sert aşırı binanın devrede bulunduğu çıkmaz vakalarından yıldırı örgütlerinin saldırılarına genişliğinde sayısı badire atlattık. Dolmabahçe Camisi, o camide arpa suyu kutularıyla caminin zarfında o oturan müptezeller, camiden buradaki makamımıza genişliğinde kanallar ayırmak suretiyle, geldiler, ondan sonraları gezicilerle bu arada Taksim Meydanı'na yürüdüler. Onları özgürlükçü şekilde savundular. Bu nite nezdinde özgürlükçülük ki, eksiksiz orada devlette ilişik otobüsleri yakıp yıkmaktan tutunda benim vatandaşlarımın dükkanlarına varıncaya genişliğinde onları yakıp yıktılar. Bunlar mı özgürlükçü? İşte o geziciler orada kalıp, bunu mahal hesabına yaptılar, bu nite çevrecilik. Bu ülkede çevrecilik destanını bu ülkede tığ yazdık. 5 milyon yöresinde dikme amut dikerek yaptık. Orada 12 parça ağacın nezdinde başka yere nakline dediler ki, ağacı söküyorlar dediler. Bunların yaşamı bu, gece ezanı yalan, sabahleyin yalan." açıklamasında bulundu.
"Cumhuriyet mitingleriyle çarpış çığırtkanlığı hazırlamaya çalmıştılar"
Cumhuriyet mitingleriyle çarpış çığırtkanlığı hazırlamaya çalıştıklarını tamlayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"27 Nisan bildirisiyle ulusal iradeyi sıkı düzen dibine kabul kılmak istediler. 367 garabetiyle Meclisin iradesini gasp etmeye çalıştılar. Siyasi suikastlarla Türkiye'yi kaosa sürüklemeye çalıştılar, uydurma gazeteler kupürleri üstünden partimizi kapatmaya çalıştılar. Ağaç ve mahal bahanesiyle başlattıkları bu vakalarla gençlerimizi aldattılar. 17-25 Aralık itimat kaymakamlık girişimiyle seçme hükûmeti alaşağı etmeye çalıştılar. Çukur eylemleriyle, yurt yurtlarını bölmeye kardeşlerimizi bizlerden koparmaya çalıştılar. 15 Temmuz ihanetiyle saldırılarını direkt canımıza kast etmeye ve çarpış teşebbüsüne genişliğinde götürdüler. Yıllardır besledikleri ne genişliğinde uzun hayvan var ise hepsini üzerimize saldılar. evvel Allah'ın katkısı sonrasında ermiş milletimizin ve şehir sevdalısı Sivil Toplum Kuruluşlarımızın sarsılmaz desteği ile eksiksiz bu saldırıları püskürtmeyi başardık. Bu süreçte aralarında defa arkadaşlarımızın da bulunduğu yurt evlatlarını şüheda verdik. Ama milletini iradesini sırtlanlara, akbabalara, çakallara ruhunu emperyalistlere satmış alçaklara çiğnetmedik. Bedel ödedik, güçlük çektik, zorluklara döş gerdik, siyasal şiddete maruz kaldık, yıldırma edildik ancak milletimizin bizlere sandıkta verdiği mutlu emanete göz boncuğu devir helal getirmedik. Daima berk ve sert durduk. Meşruiyetten ve hukuktan nezdinde an olsun ayrılmadık. İnsanları birbirine düşürmeye çalışanlar umum pis senaryolara gelişigüzel fırsatta gürültü ve tiksinti siyasetini körükleyenlere rağmen, milletimizin yegâne nezdinde ferdinin bile burnunun kanamasına müsaade vermedik. Millet iradesini sokakla, silahla korkutarak köle almaya çalışanlarla ya sandıkta yahut yargıda hesaplaştık. Şahsımıza yönelik pervasızlıkları affettik, ancak milletimizi ve ulusal iradeye erek düzlük eylemleri katiyen sineye çekmedik. Atalarımız ‘kurt kışı geçirir yalnız yediği ayazı unutmaz' diyor. Bizde sonuç 20 yılda maruz kaldığımız saldırıyı unutmadık unutmayacağız. Yıllar geçse de göz boncuğu devir unutmayacağız. Bunu gayz yahut rövanşla yapmıyoruz. Milli iradeyi gasp etmeye çalışanlara Türkiye'yi o emektar günlere döndürmeye çalışanlara gönül rahatlığı tamamıyla uyanıklık biçiminde edinmek düşüncesince bu duygularımızı enerjik tutuyoruz. Her karışı martir kanlarıyla yoğurulmuş, bu kutsi vatanı, ne teröristlere, ne yıldırı desteklerine, ne emperyalistlerin içimizdeki taşeronlarına bırakmayacağız."
"Biz Kuzey Irak'ta şu anda yapmış olduğumuz hareketle 5 parça şehidimiz oldu, yalnız 60 yöresinde teröristi öldürdük"
Türkiye'nin Kuzey Irak'ta meydana getirdiği operasyona da yer veren Erdoğan, "Biz Kuzey Irak'ta şu anda yapmış olduğumuz hareketle 5 parça şehidimiz oldu, yalnız 60 yöresinde teröristi öldürdük. Parlamentonun zarfında anne muhalefetin sesi çıkmadı. Parti müsveddesi bulunan kadro ise nite yaparlar, nite oralara masarif kademe ifadelerle önümüzü kesmeye çalışıyorlar. Ne derseniz deyin, nerede yıldırıcı olursa istediği yerde olsun oraya benim komandom girecektir ve girdi. Artık bu işlerden ödünleme yok. Sınır ötesinde 30 kilometre oraya gireceğiz dedik ve girdik. Bundan ahir süreçte oradaki operasyonlar bitmeme ediyor. Millet hesabına kabul eden serbest ve etkisiz mahkemelerimiz darbecilere kazı etmiş bulunduğu cezalara çarptırılması demokrasimiz hesabına iri nezdinde başarıdır, kendilerine teşekkürname ediyorum. Vesayet dönemlerinde darbecileri alkışlayan yargıdan, bu gündüz onlardan matematik soran nezdinde yargıyla gelmemiz Türkiye düşüncesince nezdinde kazanımdır. 15 Temmuz ihanetinin hesabını hususiyet uğrunda soran yargımız, Yassı Ada utancından sonraları ismini tarihe değerli harflerle yazdırmıştır. Artık ne Yassı Ada var, ne Yaslı Ada var, demincek Demokrasi ve Özgürlükler Adası var. Gezi vakalarıyla bağlanmış kararla yargımız hoppadak vicdanları rahatlamakla kalmamışı, bire nezdinde sürede benzeri niyetleri taşıyanlara hususiyet ve doğruluk dersi vermiştir. Taksim Meydanı'nda o seyahat olaylarının bulunduğu yerlerde nezdinde tarafta cami, öteki tarafta Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezimiz toy haliyle şu anda icrada. O yazı bünyesinde demin başka projelerimiz olacak. Yargımız Türkiye dışındakilerin ne de onların sözcülüğünü yapanların şantajlarına mesuliyet eğmeyerek bağımsızlığını tanıt etmiştir. Türk yargısı üzerine kesimlerin buram buram yıldırma kokan dili bu zamanı kararın memleketimiz düşüncesince ehemmiyetini gölgeleyemeyecektir. Yargı bağımsızlığından hukuktan, adaletten, meclisin iradesinde bahsedenlerin eda değiştirerek mahkememizi erek düzlük hicap olmanın ötesinde ikiyüzlülüktür, nobranlıktır. Milletimiz hafızasına kaydedecek inşallah kasa önüne erişince inşallah faillerden hesabını soracaktır. Türkiye'yi el erki adalete ve hürriyet temelinde büyütmeye bitmeme edeceğiz. STK desteği ve dayanışması kavi mücadeleyi zaferle taçlandırma çabalarımız vazgeçilmezdir. Nasıl bu günlere dal omuza geldiysek inşallah 2023'ün gönençli Türkiye'sini baş başa nesir edeceğiz." diyerek konuştu.
Mehmet Başa
