İzmir
İzmirli Altun ve Recep Arabacı çiftinin ilk çocuğu olan down sendromlu Afra Eylül'e henüz 1,5 yaşındayken Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde Akut Myeloid Lösemi teşhisi konuldu.
Uzun süre hastanede kalan ve kemoterapi gören çocuğun yaşaması için tek çarenin kemik iliği nakli olduğu tespit edilince uygun donör için arayış başladı.
Yurt içinde bulunan 3 donörün en uygunundan alınan kök hücrenin 28 Haziran 2019'da nakledilmesiyle Afra Eylül de sağlığına kavuştu. Ailenin başarılı nakil süreciyle yaşadığı sevinç, donörden gelen ve iyi dileklerin yer aldığı mektupla katlandı.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kan ve Kan Ürünleri Dairesi Başkanlığı TÜRKÖK Ulusal Kemik İliği Bankası aracılığıyla gönderilen mektupta adı henüz açıklanmayan donör, Afra ve ailesine şöyle seslendi:
"Ben üniversite öğrencisiydim bağış yaptığımda, şimdi ikinci üniversite için hazırlanıyorum. Bir gün arkadaşlarla konuşurken aklıma geldi. 'Kızılaya donör olmuştum ama aramadılar.' dedim ve yarım saat sonra Kızılay tarafından arandım. Bu tesadüf inanın beni çok şaşırttı. Telefondaki kişi 3 yaşına girmemiş bir kız çocuğuyla yüzde 100 uyum sağladığımı söyledi ve çok mutlu oldum. Böyle zahmetsiz bir işlemin bu kadar umut vadediyor olması mutluluk verici.
Yaşadığınız zorlukları az çok tahmin edebiliyorum. Yine olsa yine veririm. Umarım pandemide zorluk yaşamamışsınızdır. Umarım güzel günleriniz olmuştur minik ile. Umarım tanışma fırsatımız olur. Allah yardımcınız olsun. Kendinize dikkat edin, güzel günler sizinle olsun."
"Mektubu 500 kez okudum"
İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde yaşayan Altun ve Recep Arabacı, AA muhabirine, kızlarını hayata bağlayan donöre, nakil işlemini yapan sağlık personeline ve zor süreçte yanlarında olan herkese minnet duyduklarını anlattı.
Anne Altun Arabacı, kanser tedavisinin uzun sürdüğünü ve sıkıntılı geçtiğini ifade ederek, kök hücre naklini sabırsızlıkla beklediklerini dile getirdi.
Doktorlar nakil işlemine karar verince sosyal medyadan da kampanyalar başlatıldığını ve aylar sonra uygun donörün bulunduğunu belirten Arabacı, "Çok şükür bugünlere geldik. Donörden bize gelen mektup da tamamen sürpriz oldu. Bizim ona minnet borcumuz var. Mektubu 500 kez okudum. Her defasında farklı duygular yaşadım." dedi.
Arabacı, donör ve hastanın buluşması için 2 yıllık resmi sürecin tamamlandığını ve her iki tarafın da rızasıyla bir araya gelebileceklerini dile getirerek, "Kızım şu an onun kanını taşıyor, belki özelliklerini de taşıyordur. Ona ne kadar teşekkür etsem az. Umarım en kısa sürede birbirimizi görebiliriz ve yüz yüze teşekkür etme fırsatı bulabiliriz." diye konuştu.
Anne Arabacı, donöre teşekkür etmek için bir mektup yazdıklarını da ifade etti.
Afra'nın ailesi, henüz ismini öğrenemedikleri donöre yazdıkları teşekkür mektubunda şu ifadeleri kullandı:
"Merhaba kızımın süper kahramanı. Hissettiklerimi, duygularımı, minnetimi buraya sığdırmam imkansız. Mektubu defalarca okudum. 2 yıl boyunca hep bu mektuplaşmayı bekledim. Öncelikle seni yetiştiren anne ve babanın ellerinden öperiz. Sana bütün kalbimizle teşekkür ediyoruz. Sabırsızlıkla tanışacağımız günü bekliyoruz. Rabb'im senin bize yaşattığın mutluluğun kat kat fazlasını sana yaşatsın. Allah'a emanet ol, kalbi güzel donörümüz."