Düzce
Depremin biçim üssü Kaynaşlı ilçesinde depreme iş durumunda yakalanan, o devre 17 yaşlarında bulunan ve yıkılan binada enkaz altında artan Öksüz, zat olanaklarıyla kurtulup benzeyen mesafedeki evine koştu.
Yaralı şekilde evine vasıl Öksüz, evlerinin bulunmuş olduğu iri bölümü yıkılan 4 eğik yapının antre katında canlı anası Aynur ile kız kardeşleri 12 yaşındaki Hürrem Elif ve 15 yaşındaki Hümeyra Öksüz'ün enkaz altında kaldığını öğrendi.
Binanın yıkılmamış kısmından eve giren Öksüz, zorlukla eriştiği annesini çorlu kurtardı. Kız kardeşi Hümeyra'ya vardığında yaşamını kaybettiğini anlayan Öksüz, hariç çıkardığı kardeşini yakınlarına tasdik etti.
Göçükte oluşan düşkün zımnında dumana sunulan artan Öksüz, öteki kız kardeşinin sesini duyduğu alana erişmek düşüncesince etraflıca müddet uğraştı. Duman zımnında külfet çekici Öksüz, beraberinde komşusunun sayesinde kız kardeşinin bulunmuş olduğu alana yaklaştı.
Güçlükle hariç çıkardığı kardeşinin hastanede yaşamını kaybettiğini öğrenen Öksüz'ün acısı katlandı.
"Kardeşimin sesi hala kulağımda"
Ekrem Öksüz, AA muhabirine, Düzce Depremi'nin unutulmaması müstelzim beraberinde kıyamet bulunduğunu söyledi.
Depremin, Türkiye'nin beraberinde hakikatı olduğuna ayraç fail Öksüz, "Enkaz altında kalmayan bu hali bilmez. Yapılarla ait tek şeyi es geçmemek gerekiyor. Can gittiği devir arka gelmiyor." diyerek konuştu.
Öksüz, kız kardeşlerini kaybetmenin üzüntüsünü yüreğinde hissettiğini dile getirerek, "Öldüklerine inanamıyorum. Yıllar geçişine karşın hala arka geleceklermiş kadar geliyor." dedi.
Deprem haset yaşadıklarını özetleyen Öksüz, şunları kaydetti:
"Enkaz altından çıktıktan sonraları enkaz altında artan annemi, ablamı ve eniştemi çıkardım ancak iri kız kardeşim yaşamını kaybetmiş. Enkaz altında artan ıvır zıvır kız kardeşimle konuştum. Saatlerce enkaz altında konuştuk. Kardeşime 'Seni buradan çıkaracağım.' dedim. Hemen doğrudan rastgele akşam kardeşimin o sesi kulağımda, 'Ağabey ne evet beni buradan al.' diyordu."
Öksüz, yaşadıklarını unutmanın belkili olmadığını belirterek, "Benim olduğum yerde apayrı tek kimesne enkaz altında kalmadı. Hep afsun ederek orada zamanımı geçirdim. Gece süresince aşırı dümdar tokuşma hissedildi. Oradan çıkınca eve geldim ki filhakika dünyam orada yıkıldı benim. Depremi unutmayacağız ve unutturmayacağız." biçiminde konuştu.
Depreme huzur ilaç almanın önemini vurgulayan Öksüz, "İki canı toprağa bırakmak hazırlop değil. Biz dü canı toprağa koyduk, öteki canlar yanmasın. Evler yöre sarsıntısı cezaevi uğrunda bulundurarak yapılsın." ifadelerini kullandı.
Depremde kaybetmiş olduğu yakınlarının hatıralarını yüreğinde yaşatıyor
Depremde babasıyla baş başa ailesinden 5 kişiyi kaybeden 51 yaşındaki Ali Aydın da depremin ateş hatıralarını unutamıyor.
Kocaeli'de yakalandığı depremin peşi sıra Düzce'ye geldiğini özetleyen Aydın, "Her yan yıkılmış. Ailemi bulamadım. Her arazi karanlıktı. Babamın camide enkazın altında kaldığını öğrendik. Cami ağız ağıza çökmüştü. Babama o akşam ulaşamadık. Amcamın kadını ve evlatları da enkaz altındaydı. Ne tarafa koşacağımızı bilemedik." diyerek konuştu.
Aydın, babasının, yengesinin ve 3 kuzeninin yaşamını kaybettiğini dile getirerek, "Çok ateş beraberinde olay, bari bu tür teessürat yaşamasak. İnşallah beraberinde hâlâ yaşamayız. Çok ateş beraberinde olay, anlatılamaz." ifadesini kullandı.
Geçmişi unutmanın ağır bulunduğunu vurgulayan Aydın, "Acıları anbean yaşıyorsun zira yoklukları anbean aklımızda. Baktığımız rastgele yerde hatıraları var." dedi.